Avrupa’nın kalburüstü liglerinde en büyük takım hangisi sorusu üzerine verilecek cevaplarda tek bir kulüp isminde birleşmek oldukça zordur, ama Bundesliga’da tek büyük var o da Bayern Münih.
1900 yılında kurulmasına rağmen Bayern, altın çağını yaşamaya başladığı 1960’ların ortalarına kadar şu an ikinci lige demir atan 1860 Münih’in gölgesinde kaldı. Hatta Bundesliga’nın kuruluş yılında federasyon bir şehirden iki takım almak istemeyince 1860 Münih’i tercih etti. Bayern ancak Bundesliga’nın 3. sezonundan itibaren ligde yer aldı. Tabii bunda Nazismden en çok etkilenen kulüp olmaları da etken. Nasyonal Sosyalizm döneminde o zamanki başkanları Musevi olduğu için, kulüp büyük sıkıntılar yaşadı.
Ama ilk şampiyonluklarını kazandıkları 1968-1969 sezonundan sonra kelimenin tam anlamıyla Alman futbolunun lokomotifi oldular. Dönemsel olarak birçok takım kendilerine rakip olsa da zirvede hep yalnız kaldılar. Bayern’le diğer takımlar arasında istatistiklerde öyle muazzam bir fark var ki, kapanması pek ihtimal dahilinde gözükmüyor.
Toplamda Bayern’in 23 şampiyonluğu varken en yakın rakipleri Borussia Mönchengladbach ve Borussia Dortmund’un 5’er şampiyonlukları var. Federasyon kupası da pek farklı bir görüntü vermiyor, Bayern 17 kez kupayı kaldırırken, ikincilik 6 kupayla Werder Bremen’in. Tabii Bayern’in 5 kez de Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası / Şampiyonlar Ligi kupasını kazandığını da hatırlatalım.
Herşey yakaladıkları altın jenerasyonla başladı,ama sürekli başarı, başta Uli Höness olmak üzere hem futboldan, hem stratejik planlamadan anlayan çoğu eski futbolcu olan yöneticilerle geldi.
Sürekli üstüne koyarak büyüyen Bayern 2014 itibariyle 200.000’den fazla üyeye sahip ve Forbes’a göre dünyanın en değerli 4. kulübü. Tahmini değeri 1.85 milyar dolar. Burada da rakiplerine açık fark atan Bavyera temsilcisine en yakın kulüp 600 milyon dolarlık değeri ile son yıllardaki en büyük rakip konumundaki Borussia Dortmund.
Dünyaya açılma konusunda İngiliz ve İspanyol rakiplerinin sürekli gerisinde kalan Bayern Münih, Almanya’nın Dünya Şampiyonu olmasının avantajını da kullanarak bu konuda da muhakkak aşama kaydedecektir.
Son iki yıldır adeta sezonun ilk yarısı şampiyon olan Bayern’in bu sene önemli oyuncularının çoğu Dünya Kupası nedeniyle kampa geç katılacağı için sorunlu bir başlangıç yapması bekleniyordu.
Mandzukic’i gönderip en önemli rakibi Dortmund’dan Avrupanın en güçlü santrforlarından Robert Lewandowski’yi alan Bayern, geçtiğimiz çarşamba günü Dortmund karşısında Süper Kupa finalinde hiçbir varlık gösteremeyip bir de üstüne en az 6 aylığına Javi Martinez’i kaybedince kulübün üstünde
iyice kara bulutlar dolaşmaya başladı.
Martinez’in sakatlığı Pep Guardiola’yı birçok açıdan etkileyecek. Öncelikle bu sene çok maçta denemeyi düşündüğü 3’lü savunmadan vazgeçecek, ayrıca elinde sağ ayaklı stoper olarak sadece Jerome Boateng kaldı. Mutlaka birini alacaklardır ama bu kadar kısa süre içinde alacakları oyuncunun ne kadar fayda yaratacağı tartışılır.
Kaleci olarak dünyanın en iyi eldiveni Manuel Neuer’e sahip kulüp, Stark gibi iyi bir yedeğe sahip olmasına rağmen eski Liverpool’lu Reina’yı da renklerine kattı.
Tony Kroos’u bırakmaları çoğu kişiye anlamsız gelse de Pep, Thiago’nun dünyanın en iyi orta saha oyuncusu olduğunu düşündüğü için onu biraz olsun anlayabiliyorum, elinde Lahm gibi de bir joker olduğu için orta saha ve forvette bir sıkıntı gözükmüyor. Özellikle Ribery, Robben, Müller, Götze ve Lewandowski’den oluşan hat, dosta güven, düşmana korku veriyor.
Bu arada Valencia’dan alınan Juan Bernat’ın da Dortmund karşısında bütün takım tel tel dökülürken, bireysel olarak başarılı bir performans gösterdiğini de ifade edelim.
Bayern’in son yıllarda hep olduğu gibi bu sezonki tek rakibi, Lewandowski’nin yerini Ciro İmmobile ile dolduran Borussia Dortmund olacak, ben bu yıl Aubameyang ve Mhkitarian’ın çok iyi sezon geçireceğini düşünüyorum eğer İlkay Gündoğan’da sakatlığını atlatabilirse Dortmund son ana kadar Bayern’i kovalayacaktır. Muhtemel diğer rakipler ise, Schalke 04 ve Bayer Leverkusen.
Önümüzdeki hafta başlayacak olan Bundesliga’da Bayern’in ilk rakibi kendi sahasında Wolfsburg olacak.
Almanya’da bir deyiş vardır; hiç kimse Uli Höness kadar takımını sevemez. Vergi kaçırma cezası yüzünden takımdaki görevlerinden ayrılan Höness’siz bu ilk sezonda, son şampiyon bakalım nasıl bir performans gösterecek.
emrah.seber@abcspor.com