Başkan kolları sıva
Yaşanan kriz, bir futbol krizi değildir. Yaşanan kriz bir yönetim krizidir. Daha doğrusu yönetimin kriz anını “taraftarca” ele almasıdır. Şimdi sonuç net: 1-2 yenildik. Olmaması gereken bir şekilde hem de. Şimdi bir geri saralım
Tarih :17 Ekim Pazar:
Trabzonspor ile oynanan ve hakem tarafından katledilen maç sonrasında tüm yönetim ve takım birlik olup seslerini haykırdılar. Bu haykırışın en önemli anları:
• Ali Maçalan
• Sabiha Gökçen’de toplanan taraftar
• Ali Koç’un megafonla konuşması
• Altay’ın ceza alması
• Osayi’nin sosyal medya paylaşımları ile ceza alması.
Herkese sinir olma en üst seviyede, adrenalin en üst seviyede. Şimdi sanıyoruz ki takım ateşlendi ve Avrupa mahalle takımı Antwerb ’i dağıtacağız.
Tarih : 21 Ekim 2021
Mahalle takımı kesin dağıtırız dediğimiz takım ile berabere kalıyoruz. Bu takımın 2 golcusü bizim istemediğimiz adamlardan kurulu. Takım savaşıyor ama o dağıtamıyor. Bu sonucun çözümlenmesi için VP ön plana çıkıyor, kesinlikle gerçekleri ama olmaması gereken zamanda söylüyor.
“Daha fazla tecrübe kazanarak, güçlenerek bu sürecin içinden çıkmak istiyoruz. Bu kulüpte UEFA Avrupa Ligi’ni kazanacağımızı düşünen mi var? Rekabet edebiliriz ama bunu bekleyemeyiz. Bu kulüpte bir kişi Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’ni kazanacağını düşünüyorsa ben aynı fikirde değilim. Gerçeği görüyorum. Şu anda tecrübemiz yok.”
Vitor ile hem fikir olanlar veya olmayanlar bir sabır diyor ama lig önemli, gereksiz tartışmaya gerek yok. Zaten Fenerbahçe’yi karıştırmak isteyenler bu lafı eviriyorlar çeviriyorlar ve kıvılcımları yakıyorlar. “UEFA ligini kazanmak istesek sana ne gerek var?” diyerek, ilk yılında yakıştırılan köylü Portekizli hareketleri alevleniyor.
Taraftarın bu arada adrenali dinmiyor ve kilitleniyoruz Alanya maçına. Bu arada karıştırmaya çalışanların başlıkları:
• Berke, Altay’dan daha iyi
• Mesut isyanlarda
• Sakatlıktan çıkan ama oynamayan kim var İrfan, onun çevresinde kışkırtıcı haberler.
Tarih: 24 Ekim 2021
Alanya 2-1 yeniyor. Maç içerisinde çok çalışkan bir Fenerbahçe var. Ama maçı çeviremiyor ve bilet kesiliyor.
Buraya kadar 3 maç, 1 puan ve 7 gol yemiş takım. Taraftar faturayı doğru yere kesiyor. “Yönetim İstifa!” Çünkü yönetim bu süreci yönetememiştir. Yönetim bu süreçte taraftara direkt oynamış ve ama taraftara istenileni vermemiştir. Konu bu kadar basit.
Başkan geldiğinden beri önüne barajlar koydu. Her başarısız olunduğunda da, kendi bu barajları koymasına rağmen, hep onların işine son verdi. Bu barajlar Sportif direktörler, seçilen teknik adamlar. Bu sene kendi seçti, sportif direktör koymadı, Vitor da şu ana kadar direniyor. Ama onun da ilk senedeki eleştiriler karşında yanlış zaman ve beyanatlar verme huyu ortaya çıkıyor. Yani o kadar sağlam baraj değildir Vitor. . Vitor taraftarın arasına girip ne olduğunu anlayamaz ama başkan ve adamları taraftar ritmini tutmaları lazım.
Bu takım toparlanacak beyanatları bayattır. Durum basit:
• Şu an yeni futbolcu alabilir misin? HAYIR!
• Vitor’u kovabilir misin? EVET ama SAÇMA olur. 10. Haftadayız daha
Yapman gereken tek şey takımı toplamak. Bu da ana sorumluluğudur, başkanın. Doğru kararları almak, sert çıkmak, sorunları çözmek. Başkan kolları sıvamazsa bu iş olmaz! Vitor gider, “ardından yarım kalan hikaye tamamlanmadı” falan deriz belki. Ama Başkanın serüveni hikayede kalır, benden söylemesi.
Başkan tüm bunları yapabilecek yetenektedir. Yapamıyorsa sevdiği fenere ihanet etmesine daha fazla da gerek yoktur.
mail: yakup.borekcioglu@abcspor.com
twitter: @Yborekcioglu