Dünyanın en eski Grand Slam turnuvası olan (1877) Wimbledon, sporseverlere 2. Dünya Savaşı’nın ardından bir ilk yaşatmış ve 1945’den sonra geçen sene ilk kez oynan-a-mamıştı.
Bu sene ise perde tekrardan açılıyor ve tarihten küçük bir hatırlama ile, tarihi turnuvada tek kadınlarda ilk kazanan (1884) ev sahibi ülkeden Maud Watson. Open Era’daki ilk şampiyon ise 1968 senesinde Amerikalı efsane raket Billie Jean King diyerek, hemen “tek kadınlar” analizimize geçiyoruz.
** TOP10 raketler turnuvada 2 fireyle yer alırken, WTA 1 numarası Barty ile başlayalım ve 1 no’lu section’da yer alacak olan Aussie raket’in eşleşme ağacı tam dişine göre… Kendi kutusundan çıkmakla kalmayıp, şampiyonluk için de benim ilk favorim Aussie raket.
Londra’da bugüne dek şampiyonluk, çeyrek final bile görememiş olması birçoklarınca soru işareti ama ben hem turnuva öncesi çok formda olduğunu hem de en son Wimbledon şampiyonu vatandaşından bugüne 40 seneden fazla (1980) geçmiş olması motivasyonu ile rakibelerinden 1 adım öne çıktığı kanaatindeyim.
** WTA 2 numarası Osaka’nın Wimbledon’u pas geçip Olimpiyatlara konsantre olacağını açıklaması sonrası, WTA 3 no’su Simone Halep de sakatlığı nedeniyle turnuvadan çekilmişti.
** WTA 4 numarası ama üstteki iki raketin yokluğunda 2 numaralı seri başı olan Sabalenka ise görece kolay bir eşleşme ağacı çekti ve R8’e kadar yolu açık gibi.
Kariyerinde Major turnuvalarda çeyrek final bile görememiş olması burada da ilerleyen turlarda baskı oluşturacak mi bilmem ama kort kendi stiline çok uygun.. Bu mental eşiği aşması durumunda yarı final hatta final bile görmesi beni şaşırtmaz.
**Sert bir yorum olacak ama bu ikili harici, eşleşme ağaçları, saha içi form, mental ve beden durumlarını tartıya koyduğumda, diğer TOP10 ya da otoritelerce şampiyonluk şansı olduğu düşünülen raketler (Azarenka-Sakkari-Muguruza-Bencic) benim turnuva analizimde çıkmıyor!..
** Bugünün dünya 5-6 numaraları ve Londra’daki 3-4 no’lu seri başları Svitolina-Kenin ikisilinin de kupa şansları bence yok ve hatta biraz iddaalı bir yorumla, kendi eşleşme ağaçlarından çıkıp çeyrek final yapmaları bile zor gibi…
** WTA 7 numarası Andreescu (5 no’lu seri başı) ise otoritelere göre çok hazır geliyor bu turnuvaya ama ben aynı fikirde değilim. Daha 19 yaşındayken kazandığı US Open ile tüm spot ışıklarını üzerine çeviren “çok yakından tanıyıp takip ettiğim” Kanadalı raket, yaşadığı sert sakatlıklar sonrası, hala eski formuna kavuşamadı ve değil son 4’e kalmak, bu ağaçtan çıkabilme ihtimalini bile çok az görüyorum.
** WTA 8 numarası ama toprak kort harici fit olduğu hemen her turnuvanın en önemli isimlerinden diye düşündüğüm Serena’nın en son major turnuva zaferi için taaa 2017 başına ve Avustralya Açığa gidiyoruz ve ilerleyen yaşı efsane raketin önünde (hele de böyle uzun soluklu turnuvalarda) en büyük engel.
Katıldığı son 4 Wimbledon turnuvasının 4’unde final oynadığını (2017’de yer almadı) bilinen gerçek ama ilerleyen her tur üzerindeki (hem mental hem fiziki) yükü arttıracak ve onun da şampiyonluk şansı bence çok az.
Ben O’nun 2017 Melbourne ile olan toplamdaki 23 Grand Slam zaferi sonrası üstündeki tüm zamanların 24 şampiyonluk ile ilk sıradaki ismi, efsane raket Margaret Court baskısının da önemli bir engel oluşturduğu kanaatindeyim ve artık 40 yaşına merdiven dayadığını da düşünürsek, belki de tüm bu etkenleri bir araya koyduğumuzda kariyeri, soluk mesafesine kadar gelmişken, ilk sıraya yerleşmeden bitecek!.
** WTA 9’u Swiatek’in de toprak harici bir turnuvada “en azından bugün için” zirve şansı bence çok az. Eşleşme ağacında Muguruza ve dolu dizgin alev alan Tunuslu Jabeur olmasa belki kendi kutusundan çıkabilir derdim. O section’daki favorim bazılarına ütopik gelebilir ama Tunus hatta Arap kadın tenisi tarihinin en önemli raketi WTA 24 numarası Ons Jabeur…
8 ve 10 numaralı iki seri başı Pliskova ve Kvitova için de aynı düşüncem geçerli ve hatta Kvitova daha ilk turda çektiği Sloane Stephens duvarını bile geçemeyip elenirse şaşırmam!.
WTA 12 numarası Muguruza otoritelerce favorilerden ve istim üstünde belki ama toprak harici bir kortta ona güvenemiyorum. Sert servisleri ve güçlü vuruşları ile 2017-Wimbledon’da şampiyonluk da kazanmış olsa, beni bu sene yarı final bile görmesi çok şaşırtacaktır.
**SAMSONOVA DİKKAT !!!
Her tenis yazımda ritüel olduğundan, adı zirve için değil arka sayfalarda bile geçmeyen isimlerden de birini yazacak olursak, bu turnuvadaki dikkat diyeceğim isim; 22 yaşındaki Liudmila Samsonova.
Turnuvaya WC ile katılıyor ve kazanma ihtimali 1’e 200 civarı veriyor belki ama.. Sonuna kadar gidemese de, üstündeki raketlerden en az birkaçının canını yakabileceği kanaatindeyim. Sert ve soğukkanlı vuruşları, güçlü servis-fiziği ve iyi savunması ile “tahminim” 1 seneye kalmadan TOP20 içine yerleşecektir zaten.
Daha 2 hafta önce ilk 100 içinde bile değilken!! Haziran ayı ortası Berlin Açık’taki tozu dumana katmış haliyle sırasıyla Madison Keys, Azarenka ve Bencic gibi high class isimleri yenerek kariyerinin ilk WTA zaferini kazanan Rus raketi, bu turnuvada dikkatle izlemenizi öneriyorum.
** Otoriteler geçen ay sahne alan Rolan Garros yarı ve çeyrek finalistleri Sakkari ve Badosa üstünde de çok duruyor ama çim kort havası ile toprak çok farklı. İkisinin de zirve şansını geçtim, kendi kutularından bile çıkamamaları beni şaşırtmaz.
Aynı şekilde zamanın WTA 1 numarası olan ve eski şaşalı günlerine dönme sinyalleri veren Azarenka ve 9 numaralı seri başı Belinda Bencic için de “bu turnuva özelinde” olumlu konuşamayacağım.
Fazla uzatmadan; 2 favorim Barthy ve Sabalenka. Sürpriz adaylarım ise Jabeur ve Samsonova.
mail: burak.belgen@abcspor.com
twitter: @BurakBelgen