BANVİT’İN KESKİN NİŞANCISI: A.J. SLAUGHTER

Koç Ernak yönetiminde yeni bir takım kuran Banvit her pozisyon için kağıt üzerinde doğru hamleler yaptı ve izlemeyi zevkle beklediğim bir takım haline geldiler. Oyun sıkıştığında ve takımın skora ihtiyacı olduğunda bu yeni takımın en çok güveneceği isimlerin başında Polonya pasaportlu Amerikalı guard A.J. Slaughter olacak. 28 yaşındaki 1.91 boyunda olan oyuncu her iki guard pozisyonunda oynayabiliyor ancak rahatlıkla asıl işinin “atmak” olduğunu söyleyebiliriz.

NCAA kariyerini West Kentucky’de geçiren ve özellikle son iki sezonunda önemli istatistikler yakalayan Slaughter draft edilemeyince rotasını Avrupa’ya çevirdi ve 2010 yazında ilk durağı olan İtalyan temsilcisi Biella’ya transfer oldu. Burada sıradan bir performans sergiledikten sonra diğer sezona Belçika’nın Mons-Hainaut takımında başladı ve ilk Eurocup deneyimini yaşadı ancak Belçika ligine nazaran vasat istatistiklerle yılı kapattı. Her sezon takım değiştirmeye devam eden Amerikalı guard 2012-13 sezonunda bu kez Fransa’nın Cholet takımına hareket etti, Belçika ligindeki istatistiklerini burada da devam ettiren Slaughter 2013-14 sezonunda bir diğer Fransa temsilcisi Chalon’a transfer oldu ve bu forma altında adeta kendini buldu yetenekli şutör. Hem ligde hem de Eurocup’da göz kamaştıran istatistiklere imza attı. Geçtiğimiz yaz bu performansının da ödülünü aldı ve yeniden yapılanan Yunan devi Panathinaikos’a transfer oldu. Elbette rotasyon içerisinde azalan süresi istatistiklerine de yansıdı fakat attığı kritik üçlüklerle hem Euroleague’de hem de ligde bir çok kez adından söz ettirmeyi başardı.

Slaughter aslında delici özellikleri bulunan, atletik, süratli, top tekniği yüksek ve ilk adımı çabuk bir oyuncu. Rakibinden kolaylıkla sıyrılabilen, adam eksiltmede sorun yaşamayan bir isim.Fakat onu asıl değerli yapan düzgün şut mekaniği ve öldürücü üçlükleri. Aslında topu seven bir isim ama Panathinaikos’da geçirdiği sezon ona topsuz da ne kadar etkili bir şutör olduğunu tekrar gösterdi. Hem perdelerden çıkıp bulduğu üçlükler hem de pozisyona göre yaptığı rotasyonlar ile kendini boşa çıkarması sonucu bulduğu üçlüklerle verimli oldu. Modern basketbolda hem kendi şutunu yaratabilen hem de yaratılan pozisyonu bitirebilen , kendine güvenen, korkusuz şutörlerden biri. Ritmini bulduğunda onu durdurmak hakikaten çok zor, rakip takım için can sıkıcı bir duruma sokabiliyor oyunu. Geçtiğimiz sezon temsilcimiz Fenerbahçe karşısında 7/10 3 sayı isabeti ile bulduğu 23 sayıyı istemesek de hatırlıyoruz halen. Bunun yanında penetre sonrası gerek hareketli atışlarla gerekse orta mesafe şutlarla da etkili olabilen bir guard Slaughter. Organizatör rolünde de yer alabilen guard, ikili oyunlarda genelde bitirmeyi sevse de aslında iyi bir pasör ve 3 sayı gerisinden önemli bir tehdide sahip olması savunmaların kolay açılmasını, perde sonrası devrilen uzunun boş alan bulmasını sağlıyor. Savunma açısından bakarsak Slaughter topa iyi baskı yapan bir oyuncu.Hem yatay hem de dikey anlamda süratli olması sayesinde rakibin karşısında kalabildiği gibi çabuk elleri sayesinde iyi de bir top hırsızı aynı zamanda.

Eksilerine bakacak olursak; Slaughter çabuk ısınan bir şut makinesi olduğu gibi çabuk da soğuyabilen bir makine aynı zamanda. Pas alamadığında, rakip savunma onun şutuna “gerektiği” gibi önlem aldığında ve arkadaşları onun istediği şutu bulması konusunda yardımcı olmadığında küsebiliyor, oyundan kopabiliyor. Bunun yanında güçlü bir fiziğe sahip olmaması ve yeterli derecede patlayıcılığı olmaması penetreleri potaya kadar gidip bitirmesine engel olduğu gibi güçlü rakiplerinin bol temaslı yaptığı sert savunmalar karşısında da yılabiliyor. Savunmada ise yine fiziğinin dezavantajlarını yaşayan bir guard. Özellikle iki numarada oynadığı dönemlerde kendinden uzun ve kuvvetli oyunculara karşı zorlanıyor.

Slaughter değerli bir şutör; maçın kırılma anlarında, el yakan topları kullanmak için sahada bulunmasını isteyeceğiniz türden bir oyuncu. Ancak topla zaman zaman fazla oynaması ve ritmini bulamadığı günlerde aşırı özgüveni sayesinde yanlış şut tercihleri yapması Banvit’i düzenden çıkarabilir. Bu nedenle iki ucu keskin bir bıçak diyebiliriz onun için. Ayrıca savunmada sertlik yakalamak istenen dönemlerde sahada fazla tutulmaması gereken bir isim. Tüm bu kriterleri alt alta topladığımızda koç Ernak’ın “makinenin soğuduğu” dönemleri doğru tespit etmesi ve onun dakikalarını çok iyi ayarlaması gerektiğini söylemem gerekiyor.

mail : fersu.deniz@abcspor.com

twitter : @fersudeniz