BADİ EKREM BİLE …
Eski santrfor, oymak başı, uzak doğu sporlarının erbabı, olimpiyat şampiyonu, gülle ve çekiç atmada rekor sahibi, kırmızı eşofmanına yandığım Badi Ekrem’i alırım, şu takımın başına koyarım, Galatasaray’ı ‘yine yeneriz derim ama Pereira olunca takımın başında hiç bir şey diyemiyorum işte. Badi Ekrem’in Hürrem’e tanıttığı tatlılar misali, Bak bu Nani tatlısı, bu fıstıklı Robin Van Persie, bu kaymaklı Markoviç, bu da fındıklı Diego Vitor Paşa. Hadi bakalım, yeter artık görelim şu takımı !
Diego’nun attığı golden sonra arkadaşlarıyla öyle bir gol sevinci vardı ki; Fenerbahçeli oyuncuların kafa olarak maça nasıl hazırlandığının en güzel ispatı. Hep söyledim, Fenerbahçe’nin en büyük problemi, kondisyonla beraber defans hattındaki bir türlü oturtulamayan kurgu. Tüm takımı tedirgin eden bir şey bu. Önce Ba, ardından Gökhan’la defans toparlandı. Gökhan hücuma da önemli bir enerji getirdi. Fenerbahçe maça hızlı başladı, topuk paslarıyla falan seyirciyi de gaza getirdi. Nani, Caner, Gökhan ve Markoviç’le etkili olmaya başladı. Bu dakikalarda Muslera önemli ataklar savuşturdu. İki de pozisyon buldu ancak Fenerbahçe golü bulamadı. G.Saray önde basar diye beklerken Fenerbahçe önde bastı ama 20.dakikadan sonra Fenerbahçe’nin kompakt yapısı bozuldu.
Maç orta saha mücadelesine döndü. G.Sarayın üçüncü bölgede kaptırdığı toplarla gelişen Fenerbahçe atakları gelmeye başladı ara ara. Fenerbahçe’nin iki ön liberosu da top taşıyamıyor maalesef. Rakip orta sahada iki top yaptı mı forvetle bütün bağlantı kopuyor. G.Saray da dördüncü bölgeye zaten gelemiyor. İşte yine aynı şekilde 3.bölgede kaptırılan bir top, Gökhan’dan Nani’ye; Nani’den Gökhan’a bir topuk pası, Gökhan sağdan uzadı, içeri kesiyor, Muslera’nın uzaklaştıamadğı top Diego’ya geliyor ve Diego golü yapıyor. Kompakt yapı bozulduğunda başka türlü gol gelmez zaten. Fenerbahçe ilk yarıyı 1-0 önde kapadı bu golle.
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin yorulacağını, G.Saray’ın daha fazla Fenerbahçe’nin üstüne geleceğini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok. İlk yarı çok koştu Fenerbahçe çünkü. O yüzden ikinci yarıya biraz daha temkinli başladı. Orta sahadan kapılan toplarla etkili olmaya çalıştı Fenerbahçe, Markoviç’le iki kere de pozisyon yakaladı, değerlendiremedi. Pereira RVP- Fernandao değişimine gitti. Aslında Rvp iyi oynamıyordu ama pres yapıyordu, daha hareketli bir santrfor. GSaray’ın atakları daha da sıklaştı. Daha sonra Pereira Diego-Raul değişikliği ile forvetle aradaki köprüyü de kopardı ve Fenerbahçe gereksiz bir şekilde geriye yaslandı ve 83 de golü yedi.
Pereira’nın futbol zekasını bir kez daha ispat ettiği bir maç oldu. Skoru tutmayı becerecek hamleleri dahi yapamadı. Rakipten çok korktu. Fenerbahçe’nin hocasına yakışmayan bir şey bu. Fizik ve kondisyon yüklemesi konusundaki sıkıntı 60. dakikadan sonra sırıttı, geriye na mağlubiyet serili bir züğürt tesellisi kaldı. Pereira ile bu lig bitmez, istifa edeceği günü dört gözle bekliyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
