https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

AYDINLATTI GECEYİ

Okunması Gerekenler

AYDINLATTI GECEYİ

Seçenek sayısının artması kararın doğruluğunu artırır mı diye bir soru var. Bunun cevabı, belki ama karar almayı zorlaştırdığı bir gerçek ve her seçim bir vazgeçiş ve akıl da takılı kalır haliyle ve seçim yapan kişinin üstündeki baskıyı artırması da cabası. Seçenekler birer insansa onların psikolojisi, motivasyonu vs ayrı bir zorluk. Bir ortaçağ hikayesi var hatta, Buridan’ın eşeği, aynı mesafede iki saman balyası arasında bırakılıyor ve kararsız kalıp açlıktan ölüyor eşek.

Erol Bulut’un önünde de böyle bir seçenek bolluğu var ve bu bolluk artararak artıyor ve seçenekler birbirine çok yakın kalitede ve seçenek sayısının artma eğiliminde olması da hem seçenekler hem de seçen kişi üzerindeki baskıyı artırıyor.

Rizespor’un kurt hocasının alanı daraltma planının haricinde ilk yarıdaki basit top kayıplarını biraz da buna bağlıyorum ilk yarıda, bir yeni seçenek sahadaydı, bir diğeri saha kenarında bir diğeri gün sayıyor, bir diğeri pazarlık masasında belki bir tane daha yolda. Ancak ve ancak net bariz seçeneklerin fayda sağlayacağı bir gerçek.

Dediğim gibi Fenerbahçe son iki haftadır izlemeye alıştığımız görüntüsünden uzaktı ilk yarıda. Rakip topa sahip olma konusunda isteksizdi, kontra oyunu üzerine bir planla gelmişler ve Fenerbahçe ofans bölgesindeki dar alan zafiyetinden faydalanmak istemişler ve bunu da iyi başardılar ilk yarıda.

Fenerbahçe’de yaratıcı özellikte tek bir futbolcu var, O da Pelkas. Etkili olduğu bölge ise 3.bölge gibi görünüyor ama Pelkas geziyor her yeri, kanatlara da iniyor, geriye gelip top da alıyor ama verdiği topları tekrar alamıyor, bu maçta da böyle oldu. Nazım adam eksiltemiyor, Valencia, Thiam ve Samatta zaten ince işlerde hiç yoklar, Gustavo ve Ozan topa ritm kazandıramadı bir türlü ve topun Fenerbahçe’nin kontrolünde olduğu ama 2.bölgede sıkışmış bir futbol izledik, cılız Rize kontratakları etkili olmaktan çok uzaktı, Fenerbahçe’de net pozisyon bulmaktan. Taa ki 44. dakikadaki frikik pozisyonuna kadar, Valencia füzeyi tam karşıdan gönderdi ve Fenerbahçe’yi rahatlattı. Fenerbahçe2ye transfer olmadan evvel çok skill videosunu izledim, hiç frikik golüne rastlamıştım, sert ve düzgün vurabiliyormuş.

İlk 45 dakika adına Pelkas dışında beğendiğim hiçbir oyuncu olmadı, arkadaşlarını iyi organize etti, topu boş alanlara çok güzel taşıdı, oyunu nyine iyi okudu ama verdiği topları geri alamadı, iki eli açık, boştayım niye bana vermiyorsunuz şeklindeki yakarışlarına çok tanık oldu.

Szalai’ye yine çok iş düşmedi ama yine uzun ve kısa isabetli paslarıyla dikkatleri çekti..

Bir diğer konu da Erol Bulut’un bir şeyler hazırlığında olduğunun sinyalleriydi. Zaman zaman 3’lü defans deneyimleri gözlemledim, kafasındaki sistem bu bence, Pelkas ve Mesut’u aynı anda orta sahada kullanmanın başka bir yolu yok çünkü. Ben de kafamda böyle bir 11 yapmıştım, bakalım hocanınkiyle örtüşecek mi? Bunu bir sonraki yazıya bırakıyorum, yazı çok uzayacak.

İkinci 45 dakika Rizespor gol bulmak için sahadaydı, daha dengeli bir oyun ve daha fazla boş alan vardı, ikinci yarı daha zevkliydi seyir açısından ve Fenerbahçe’nin sprinter oyuncuları ilk 15 dakikada daha etkili bir görüntü çizdi ama Kaleci Gökhan’a pek iş düşmedi..

60.dakikada Erol Bulut iki oyuncu değişikliği ile oyuna müdahale etti, Yeni transfer Samuel Thiam’ın yerine, Mert Hakan da Pelkas’ın yerine oyuna girdi. Pelkas çıkar mı? Belli ki bir sakatlığı var yoksa Buridan’ın eşeği bile böyle bir tercih yapmaz..

Pelkas’ın oyundan alıunması ile beraber Fenerbahçe1nin orta sahadaki pas trafiği bariz aksadı. Samatta, Samuel ve Valenica gibi ü. Tane sprinter adam var sahada, bir tanesi top alamadı,Samuel’i hiç göremedik topla ve Erol Bulut Sosa- Valencia değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Ben bu Mert Hakan inadını anlayamıyorum., yok işte, kaopasite bu kadar. Tek marifeti ceza sahası çarpraz köşesinden kaleye abanmak.

Sosa’nın oyuna girmesiyle beraber orta sahadaki pas trafiği tekrar normale döndü ve Osayi Samuel peş peşe toplar almaya başladı ve kendisi hakkında fikir sahibi olduk.

Son 15 dakikası Fenerbahçe’liler adına daha keyifli geçen maçta başka gol olmadı, Fenerbahçe oyunun büyük bölümünde iyi oynamadığı, pozisyon üretemediği maçtan 3 puanla ayrılmasını bildi, deyim yerindeyse idare etti..

Biraz bazı detaylara girelim, bugün bir konsantrasyon sorunu gözlemledim, transferlerin takım üzerinde yaratmış olduğu baskıya bağladım. Ozan birkaç haftadır çok durgun, sebebini bilmiyorum, öndeki sprinter üçlüye eşlik etmesi gereken tek oyuncu Ozan. Gustavo da bugün yine Topal’a bağlamıştı, aldı, aldı yana döndü ve takımın ritmini bu ikili bugün bozdu bana göre.. Pelkas!ı konuşmaya zaten fazla gerek yok, yokluğu büyük dert ama Oyuna girdikten sonra Sosa’nın yapmış olduğu katkıyı es geçmeyelim.

Bright Osayi Samuel. Tam bir İngiliz Winger, tam bir Premier League oyuncusu. Topla her buluştuğunda olumlu işler yaptı, bilekleri şıkır-şıkır, kolay adam eksiltiyor, bir anda hızlanıyor, kuvvetli ve teknik ve çizgi kanat oyuncusu değil. Bitiricilik konusunda sorunlu olduğunu istatistikler söylüyor ama yaşı genç, olgunlaşır. Ben çok beğendim, çok iş yapar, bela olur, kara bela, tramsfer başarısı gibi duruyor, çok canlar yakar, galiba bu işi öğreniyoruz..

Bu ligde şampiyon olmak için yettiği kadar oynamak yetmiyor, çok girmek istemediğim konular, rakiplere iltimas geçiliyor o yüzden yettiğinden fazla oynamak lazım. Hakemleri yenemezsin gibi bir söylem kısmen doğru, sen yeterince iyi değilsen adamların işi daha da kolaylaşıyor. Bu arada rakipler de takviyeler yaptı, Osayi transferiyle beraber sorunlu 3 bölgeden biri dolmuş oldu, bir diğeri doldurulur ama 9 numaralı forma sahibini bekliyor, Fenerbahçe taraftarı da bir nokta atışı bekliyor çünkü onlar düzene yabancı değil, 3, olmak istemiyorlar. Santrfor olmadan pozisyon sorunu çözülmez, öyle her zaman bir frikik golüyle kazanamazsın, Valencia da her zaman atamaz, belki de kariyerinde ilk kez attı..

Çok hoş bir maç olmadı, Fenerbahçe tatmin edici bir oyun ortaya koyamadı ama sanıyorum Osayi’nin oyunu geceyi Bright (Parlak), parlattı..

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular