Bazı şeylerin değeri yaşanmadan anlaşılmıyor hatta tahmin bile edilemiyor maalesef. Mesela anne, baba olmak. Bir baba değilim, çok tatlı bir şey olduğunu söylüyorlar baba olmanın, tarif de edilemez tahmin de diyorlar. Doğrudur, kabul ediyorum. Diyorlar ki Feneri yenmek çok tatlı, belli tüm takımlar Fener’e karşı çok farklı oynuyor. Evet, biz bunu anlayamayız ama birini yenip 17 sine birden eziyet etmenin tadını da sizler anlayamazsınız, belki tahmin ettiğinizi sanırsınız ama tahmin bile edemezsiniz.
Ne alaka, içim de kaldı. Önce onu yazayım dedim. Sezon başından bu yana Bursaspor’un ligin en iyi futbol oynayan takımı olduğunu defalarca yazdım. Orta sahayı çabuk geçen, hızlı kanat oyuncuları olan golcü bir ekip. Kadro derinliği yok, oyun zekası düşük Volkan iyi gününde değilse hücumda fazla etkili olamıyorlar, orta sahada Belluschi yoksa dengeleri bozuluyor. Defansta Civelli ve Serdar ikilisi birebirde hem sertler hem az hava topu veriyorlar ama ikisi de çabuk oyuncular olmadıkları gibi çok da pozisyon hatası yapıyorlar, kalecileri eh işte, Fernandao ligin en iyi santrforlarından biriydi ta ki adı G.Sarayla anılana kadar, Ozan ise hep istikrarlı. Yani Bursaspor’un ne yapacağı belli değil, Fenerbahçe’nin en zor maçlarından birisi olacak diye düşünenler haklı. Gökhan ve Caner Bursaspor kanat forvetlerine üstünlük sağlarsa ve İsmail Kartal Emenike’yle sabrımızı test etmeye kalkışmazsa Fenerbahçe kolay olmasa da kazanır diye tahmin ettim maç öncesi.
Civelli’nin yokluğunda Webo ile de sonuca gider diye düşündüm açıkçası. Maç öncesi ısınırken Kuyt’ın sakatlanması ve İsmail Kartal’ın son haftaların formda ismi Mehmet Topuz’un yokluğunda biraz da zorunlu olarak Emenike’yi sağ kanatta tercih etmesi ile Fenerbahçe’nin bütün dengesi bozuldu. Emenike’nin defansif anlamında eksik bıraktığı Fenerbahçe orta sahası, Moussa, Webo, Alper ve Emre’nin geliştirmeye çalıştığı akınlarda dönen tüm reboundları Bursalı oyunculara kaptırdı. Ayağa ve hızlı paslarla Fenerbahçe orta sahasını hızlı geçen Bursasporlu oyuncular, özellikle Volkan’ın getirdiği toplarla etkili oldu ilk 20 dakika içinde ve ne kadar iyi bir kontratak takımı olduklarını gösterdiler. Ofsayt gerekçesiyle sayılmayan ve çok tartışılacak bir de gol attılar.
Hazır değil diye oynatılmayan Egemen’in yerine oynayan Bekir’inse Bursaspor’un etkili olduğu her pozisyonda parmağı vardı, çok konuşulacak iki de çalım yedi Bekir. 20. dakikadan sonra Fenerbahçe toparlandı. Orta sahada dönen topları almaya başladı. Alper’in ikiye birleri, soldan Caner’in ortaları ve Emre’nin şutlarıyla etkili olmaya çalıştı. Gole çok yaklaştığı anlar da oldu Fenerbahçe’nin ama o son vuruş bir türlü yapılamadı ve ilk yarı golsüz bitti. Emenike ilk yarı boyunca istekliydi ama hücumda etkili olamadığı gibi defansif anlamda çok eksik bıraktı takımını. Fenerbahçe’nin sağ tarafından gelen her tehlikeli Bursaspor hücumunda Gökhan geride yalnız kaldı. O anlarda Emenike olay yerinin civarında bile değildi. Gökhan’da topu topu iki üç kere hücuma çıkabildi ilk yarı boyunca.
İsmail Kartal yaptığı yanlışı anlamış olacak ki ikinci yarıya Fenerbahçe Hasan Ali Emenike değişikliği ile başladı. Hem de nasıl başladı, fırtına gibi. Sağlı sollu ataklar, Alper’in bindirmeleri, ikinci yarıyla beraber sağa açığa geçen Caner’in ortaları ile Bursaspor kalesini abluka altına aldı. Biri Sow, diğeri Alper’le iki de mutlak gol pozisyonundan yararlanamadı. 15 dk süren bunaltıcı baskının ardından Fenerbahçe orta sahası bariz düştü. Yaşlı ve kondisyon olarak fit olmayan Fenerbahçe orta sahası defans ve forvet hattı arasındaki köprüyü kuramadı. Alves-Webo arasındaki mesafe 60-70 metreye çıktı. Caner sağda saçmalamaya başladı, Alper ve Emre çok yoruldu ve daha diri kalan Bursaspor orta sahası maça ağırlığını koydu ve Bursaspor atakları sağlı sollu gelmeye başladı. Bursaspor çok önemli iki de pozisyon buldu bu dakikalarda. Şimdi bu anlarda saha kenarından sihirli bir elin takıma temas etmesi lazım.
İşte o sihirli el İsmail Kartal olması lazım, “hadi Selçuk”demesi lazım ama maalesef böyle bir şey olmadı. Bursaspor’un golünün bağıra bağıra GELİYORUM dediği dakikalarda maçın kötülerinden Caner’in getirip Webo’ya attığı uzun top gol olunca Fenerbahçe beklenmedik bir anda kontrataktan golü buldu, liderliği kaptı, şampiyonluk yolunda önemli bir 3 puan aldı. Kuyt’ın ve Egemen’in önemini bir kez daha ortaya çıkaran, Webo’nun Fenerbahçe’deki santrforlardan en iyisinin olduğunu bir kez daha gözler önüne seren bir maç oldu. Fenerbahçe bugün kıyasıya şampiyonluk yarışındaysa, ilk yarıyı lider bitirdiği, ligin ikinci yarısında evinde oynadığı Beşiktaş ve G.Saray maçını kazandığı halde hala ligi koparamadıysa bunun tek açıklaması Emenike’nin Webo’ya tercihidir.
Trabzonspor Galatasaray’ı yenince “görün bakın yarın Fener’de takılacak Bursa’ya” diyenlerin tahmini yine tutmadı, “Fener Eskişehirde kesin puan kaybedecek” demeye başladılar bile. – Ay hadi İnşallah yaa !!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
bruno.monte@abcspor.com
@BrunoMonte1907
