https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ATLETICO NATIONAL, PABLO ESCOBAR, LIBERTADORES, PASİFİK KIYISI

Okunması Gerekenler

Copa Libertadores, Güney Amerika’nın kulüpler düzeyindeki en büyük kupası.

İlk zamanlarda kupa, uzun yıllar Atlantik Okyanusu’na kıyısı olan Brezilya, Arjantin ve Uruguay’ın takımları ile okyanus bağlantısı olmayan Paraguay’ın temsilcileri arasında paylaşılmıştı.

Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan Peru, Şili, Kolombiya ve Ekvador kulüplerinin kupa hasreti ise ancak 1989 yılında giderilebildi. O yıl mutlu sona ulaşan Kolombiya temsilcisi Atletico Nacional, kupayı ilk kez Pasifik kıyılarına getirmişti.

Aslında 60 senedir yani 1960’dan beri aralıksız olarak düzenlenen Copa Libertadores’te Pasifik ülkelerinden ilk kafasını kumdan çıkartan takım, 1972 senesinde Universitario idi. Peru temsilcisi finale kadar yükselmiş ancak dönemin en güçlü takımlarından “los diablos rojos” (kırmızı şeytanlar) Independiente’ye diş geçirememişti..

Bir yıl sonra bu kez bayrağı Şili’den Colo Colo devraldı, ancak onlar da tarihin en dominant Independiente duvarına çarpıp elendiler. Arjantin temsilcisinin nirvana yaptığı o seneler, sonraki 2 sezon da şampiyonlukla bitirip, 4 sene üst üste tarih yazmışlardı ki, bu 4’ncü seneye de finalde bir diğer Şili temsilcisi Union Espanola denk gelmisti!..

** Bu arada en sonuncusu 1984’de olmasına rağmen tarihte 7 kez final oynayıp, 7’sinde de kazandıkları için “Amerikanın kralı” da denir Buenos Aires temsilcisine (hala en çok kazanan onlar).

Bu 3 finalle kalsa iyi; Kolombiya’dan Deportivo Cali önce 1978, sonra da 1985-86-87’de üst üste 3, toplamda 4 kez, üçü Arjantin, biri Uruguay takımlarına; 1981 ve 1982’de Şili’den Cobreloa, Flamengo (Zico’lu kadro) ve Penarol’e diş geçiremeyip boynu bükük döneceklerdi bu 9 finalden de..

Ve sonunda beklenen o kupa 10’ncu finalde, 1989’da geldi!

Efsane, deli ve bir o kadar da renkli kaleci Rene Higuita’sından, Dünya Kupasında kendi kalesine got attı diye ülkesinde vurularak öldürülen rahmetli Andres Escobar’ına, sert ve kaliteli defans oyuncusu Leonel Alvarez’inden, çok yönlü forvet John Jairo Trellez’e güçlü bir kadroları vardı ama asıl güç, perdenin arkasındaki, uyuşturucu trafiğinin kralı, dönemin para babası Pablo Escobar’dı. Ünlü mafya kesenin ağzını açmış ve takıma para ile alınabilecek ülkedeki tüm yıldızları toplamıştı.

** Atletico Nacional’ın kupaya uzanan macerasını kısaca tur tur ele alalım;

İlk tur grubunda yine aynı ülkeden Millionarios’un ardında ikinci olup son 16 takım arasına kaldılar.
R16’da Arjantin’den Racing’i ilk maçta 2-0 yenip deplasmanda 2-1 yenilerek çeyrek finale yükseldiler.
R8’de gruplarda oynadığı iki maçta da mağlup edemediği Millionarios ile eşleşen Atletico, bu kez çift maçlı düelloda şeytanın bacağını kırdı ve içerideki ilk maçı 1-0 kazanıp deplasmanda 1-1’lik eşitlikle yarı final vizesi aldı.
Yarı finalde Uruguay’dan Danubio ile 0-0 biten maçın rövanşında, erken buldukları gollerle rakip savunmayı açtılar ve ilk devresi 3-0 biten maçı 6-0 kazanarak finale çıktılar.

Kolombiya temsilcisinin finaldeki rakibi ise Paraguay’dan Olimpia Asuncion’du. Paraguay’da oynanan ilk maçta Olimpia zorlanmadan 2-0’lık galibiyeti elde etti. Final maçlarının en az 50 bin kişilik stadda oynanması kuralı uyarınca CONBEMOL yönetimi, Atletico’nun Medellin’deki Atanasio Girardot Stadyumu’nu kabul etmeyince maç Bogota’ya, 400 km ötedeki Estadio El Campin’e alındı. Mabetlerinden uzak olmalarına rağmen 50 bin seyirci destegi ile, gol yemeden 2 gol atmayı başardılar ve penaltı atışlarına geçildi.

Acaba yine mi olmayacak derken, toplam 18 atış sonunda 5-4 kazanan Atletico Nacional 28’inci kez düzenlenen Copa Libertadores’te “kupayı kazanan ilk Pasifik ülkesi takımı” olarak adını tarihe yazdı.

31 Mayıs’ta Güney Amerika’nın 1 numaralı kupası olan Copa Libertadores’i kazanmışlar, Kolombiya sadece Medellin şehri değil, tüm ülkece sokaklara dökülmüş, Olimpialı oyuncuların tam dört penaltısını kurtaran, ceza sahası içinde akrobatik riskli hareketleriyle ün salmış deli kaleci Rene Higuita da halk kahramanı olmuştu.

** O zamanlar her ülkeden 1’er takım katıldığı için ilerlemek çok daha kolaydı. Şimdi ise neredeyse 50 takım arasından sıyrılmak gerekiyor ve mesela bu sene toplamda 47’den 14 tanesi Brezilya-Arjantin’den. Son 7 senedeki 14 finalistin hepsi Brezilya(9)- ve Arjantin(5) temsilcisi dememiz yeterlidir sanırım.

Bakalım önümüzdeki senelerde, Atletico National ya da başka bir Pasifik Kıyısı takımı, bu 2 dişli dev Brezilya-Arjantin duvarını geçip, bir kez daha mutlu sona ulaşabilecekler mi?

ABC SPOR

@ABC_Spor

 

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular