ASLINA RÜCU

Bir haftalık şoktan sonra her şey olması gerektiği, alıştığımız gibi oldu, müesses nizam rahatladı ve Beşiktas kendisini tanıyan ve bilenleri şaşırtmadı.

Türk futbolunun çeşitli katilleri var ama listenin başına Karındeşen Jack gibi takımın böğrünü delip ciğerini rakibe atmakta her daim cok mahir hakemleri koymak lazım!

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sevgili kompleks yığını bilgisiz hakemlerimizin en cok ağzını sulandıran gözde futbolcuları Quaresma gelince bıçaklarını bilemeye başlıyorlar. Quaresma çok sağlam pabuç mu? Değil. Ama Allah aşkına söyleyin, düdükten önce topa vurdu diye kağıt üzerinde doğru olsa bile bu kadar kolay ikinci sari kart mı çıkar?? Kendi sahanda Trabzon’a karşı oynarken? Daha 3 dakika önce müthiş bir gol atmışken? Fenerbahçe’ye Kadıköy’de, Galatasaray’a Arena’da aynı kartı bu kadar rahat gösterebilir misin Ali efendi? Yoksa kardeşimin maçtan söylediği gibi yıllar sonra Cem Papila misali torunlarına ‘çocuklar biliyor musunuz çocuklar, Quaresma diye bir yıldız bozuntusu vardı, ben MHK’nın bana verdiği yetkiye dayanarak adamı takır takır doğrayıp kendimi tatmin ettim’ mi diyeceksin? Eğer Türk futbolunun marka değerini arttirmak istiyorsanız işe berbat hakemlerden başlayın. Tabii eğer samimiyseniz. Yoksa yıllardır sahnelenen bu iki kutuplu GS-FB tiyatrosu Türk futbolunun çaresiyse, durmayın devam edin!!

Gelelim maça; bir ipte üç cambaz oynar mı? Oğuzhan, Quaresma ve Töre’den bahsediyorum. Gökhan’daki düşüş tam gaz devam ediyor. İkinci yarıda kaçırdığı gol saç baş yoldurmaktan öte kafaları duvarlara vurup patlattıracak cinstendi. Güzel kardeşim, sağ bacağın protez bile olsa o topa sağ ayak içiyle vurulacağını sana Almanya’da 6 yaşında öğretmis olmaları lazım. Hele Trabzon’un ikinci golünde yaptığın asisti Almanya’da 5 yaşındayken yapsan hocan seni herhalde sabaha kadar arbeit manyağı yapardı. Yoksa sen de mi Türkiye’ye gelen pek çok futbolcu gibi bildiğini unuttun? Farkındayım, Quaresma’nın gelişi senin dengeni bozdu ve orada da aşçı olarak iş Şenol hocaya düşüyor. Bu da sonunda Tümer-Sergen beraber oynar mı mevzusuna dönmesin. Gerci Şenol hocanın hücum futbolu sevdasını sevsem de gerçekten de her maç beraber oynamaları da şart değil gibi.

Oğuzhan ise karşısında yine Mersin gibi yumuşak bir rakip var zannetti herhalde ki kıvrak hareketler serisine devam etti ama bu sefer daha esaslı rakip topçular buldu. Daha cok calışmaya ve sorumluluk almaya devam etmeli çünkü muhtaç olduğu yetenek ayaklarında mevcut.

Defansta Rhodolfo ve Beck gün geçtikce daha iyi olacaklar. Hele de ortada Rhodolfo-Ersan ikilisi tam uyum sağlarsa yıllarca göbekte rahat ederiz. Yalnız Motta tam bir serseri mayın. Her maç zaten Beşiktaş’ı kart manyağı yapmak isteyen hakemlerin fetiş objesi. Orası için tek adayım, iyi bir İsmail.

Gomez bu macta iyi sinyaller verdi. Kalitesi zaten tartışılmaz ama takımla uyum icin hala zamana ihtiyacı var. Cenk’le birlikte bu yıl forvette ciddi sıkıntı yaşayacağımızı sanmıyorum.

Olimpiyat daimi deplasmanında en buyuk handikapımız, o berbat stadın yarattığı kötü atmosferi kırmak olacak ki o konuda daha umutsuzum. Bu belki de bu statta gittiğim 20. Maç oldu ve her seferinde, nasıl olup da alışacağıma daha itici geldiğine şaşıyorum. Beşiktaş’ın her şey iyi giderken kendini sokup öldüren akrep misali oyun içinde aniden intihar etmesine Bilic care olamamıştı ve hatta ateşli yapısıyla bu kötü özelliğini daha da körükleyip toplu bir histeri yarattığı çeşitli durumlar olmuştu. Şenol hoca sırf saha içinde daha sakin ve dengeli bir takim bile yaratırsa bu büyük bir gelişme olacak. Beşiktaş’ın artık bu kadar tecrübeli bir hocanın elinde kazanan, yani ‘winner’ takım olma özelliğini tekrar elde etmesi gerekiyor. Skoru bulduğunda koruyabilen, oyun içinde aşırı dalgalanmalar sergilemeyen, rakiplerin ve hakemlerin tuzaklarına kolay düşmeyen daha kurt ve akıllı bir takım yaratması gerekiyor.

Trabzon takımını beğendim. Bu kadar kötü bir yönetime rağmen Cavanda, M’Bia, Constant, Erkan Zengin ve Yusuf Erdoğan gibi oyuncular Şota’yla birlikte geçmis yıllara göre takımı ileri taşıyabilir. Tabii maç 11’e 11 devam etseydi bana göre Trabzon’un alabileceği en iyi sonuç beraberlik olurdu.

Kötü yönetim demişken de tek bir sorum var: Stat ne zaman açılacak? 8 kere ertelediniz, bari 9.’da doğruyu söyleyin. 2016 mı, 2017 mi, 2025 mi? Hiç olmazsa bilelim de boşuna beklemeyelim Godot’yu bekler gibi.

mail : gorkem.isik@abcspor.com

twitter : @saturnocontro3