Türkiyedeki muhalefet liderleri gibi bir teknik adam bu Wenger. Takımı bir adım ileri iki adım geri, senelerdir oyalayıp duruyor biz futbolseverleri. Sıfıra yakın başarı ama koltuk hep sıcak. Oh ne ala..Tamam dünkü maçta çok eksikleri vardı ve daha sezon başı denebilir ama Arsenal’in verdiği ışık CHP’nin verdiğinden çok değil.
Elenmenin üzüntüsü ve kıskançlığı ile rakibe atılan bunca çamurdan sonra gelelim Kara Kartallara..İlk maçtan farklı değillerdi..İnanılmaz hırs,kuvvet,çabukluk ve yürek koydular ortaya..Tempoya tempo ile cevap verip çoğu zaman da sakin kalmayı başardılar. Bunun yanında 100.yıl şampiyonluğundan beri Beşiktaş’ta aranan ‘’kalite’’ nin telefonu dün yine kapalıydı ve ulaşılamadı.Siyah Beyazlılar, 180 dakikalık bu tur mücadelesinin yaklaşık 30 dakikasını 10 kişi oynayan rakibi karşısında günlük tabir ile bir ‘’icraat’’ yapamadı kazanmak için. Bilic bu takımda koşmayı,savaşmayı,topa kafa sokmayı standart hale getirmiş. Kalite opsiyonel. Onu da yönetim halletmeli.(di zaten bu saate kadar)
Bilic demişken, Teknik heyetin ilk maçta Oğuzhan’nin çıkarılması yüzünden aldığı olumsuz eleştirleri haksız bulmakla beraber dün son 10 dakikada Mustafa – Cenk değişikliğinin çok basit kaldığını düşünüyorum. Atiba yı alıp kumar denemeliydi. O saatten sonra 1-0 2-0 farketmezdi ama bulunacak bir gol futbolun endüstri tanrısının moralini çok bozardı. Premier lig takımını kendi evinde kalecisinin zaman geçirmesinden dolayı sarı kart görmeye zorlamak dün gecenin net bir özeti aslında. Gelinen bu aşamanın arada yakalanmış bir çıkıştan ziyade devamlı korunan bir seviye olarak kalmasını sağlamak Beşiktaş’ın tek hedefi olmalı.
Beşiktaş’ın aslında geçen sene ligi sıralama olarak bitirdiği yer olarak oynamayı haketmediği bir turnuvanın dışında kalması ‘’hakkı da buydu’’ dedirtiyor bizlere. Hem Avrupa Ligi kalibre olarak daha uygun. Eğer bu tempolarını korur 1-2 ay içinde muhtemel yaşanacak form düşüklüğü dönemini çok yara almadan geçebilirler ve orta vadede,yaş ortalaması 20 lerin başı olan İsmail, Motta, Veli, Oguzhan,