Tam kadro olarak sahaya çıkan takımımızda Galatasaray maçının hemen öncesinde rahatsızlanarak süre alamayandan Birkan bu maça ilk beşte başladı. Koç Ivkovic Birkan ile Cinciarini’yi baskı altında tutmak isterken koç Repesa da Cerella ile Granger’ı kontrol altında tutmaya çalıştı. İki takım da ilk bölümlerde ikili oyunlar sonrası uzunlarını besleyerek skor buldu, pota altında savunma dengesini oturtamadılar.
Diebler maçın genelinde Gentile karşısında savunmada çok zorlandı ama bunun temel nedeni sürekli adam değişerek yaptığımız savunmaydı. Bu sayede ters eşleşmeleri sürekli doğru kullanan ve özellikle Gentile ile alçak postta etkili olan Milano İtalyan skorerin topsuz katları ile de savunma dengemizi bozmayı başardı. Ayrıca bu ters eşleşmeler sonrası savunma ribaundlarında sürekli problem yaşadık, Milano maç boyunca bulduğu hücum ribaundları ile ayakta kaldı.
İlk yarıda Tyus ve Dunston’ın adam değişimler sonucu potadan uzaklaşması ile çemberimizi korumada da çok zorlandık ve kolay penetreler yedik. 9/12 gibi muazzam bir oranla üçlük attığımız ilk yarıda sadece %22 ile iki sayılık isabet bulmamız ve kötü savunmamız farkı açmamızı engelledi, Milano hep maçın içinde kaldı.
Macvan ve Barac’ın ağır ayaklarını maç boyu iyi değerlendirdik hücumda. Hem Saric’in bulduğu üçlüklerle derinliği sağladık hem de Heurtel ve Granger buldukları boş alanları doğru penetreler üzeri akıllı paslarla iyi değerlendirdiler. Sürekli Barac’ın üzerinden ikili oynayarak madeni iyi işledik. Özellikle Heurtel oyuna girdikten sonra fark yaratan isim oldu. Her ne kadar Milanolu oyuncular sürekli onun üzerinden oynayıp savunma zaafını iyi kullansalar da Fransız maestro hücumda mükemmele yakın bir performans sergiledi. Özellikle Milano’nun baskı yapmadığı anlarda hem kendi yarattığı pozisyonlarla skora önemli katkı verdi hem de hücumu çok iyi yönetti, şiir gibi ikili oyunlarla zaten vasat olan İtalyan temsilcisinin savunmasını delik deşik etti. 3. periyodun ilk 3 dakikasında yakaladığımız 11-0’lık serinin de mimarıydı.
3. periyodun ve aslında maçın yıldızı da keskin nişancı Diebler oldu. Heurtel’in bıraktığı yerden sazı eline alan Amerikalı oyuncu komple bir skorer gibi oynadı, bildiğimiz ceza şutlarının yanına, potaya yaptığı topsuz katları, penetreler sonrası attığı göz yaşı damlaları ve hücum ribaundlarını karıştırarak yarattığı ikinci şans sayılarını da ekleyerek takımımızın skor yükünü çekti.
Milano kenardan gelen Jenkins ve Lafayette’den savunma katkısı aldı ki onların baskı yaptığı dönemlerde zaman zaman iki oyun kurucumuz da zorlandı, tempoyu bulan Milano geçiş hücumlarında başta Gentile olmak üzere Jenkins ile de üçlüklerle etkili olmaya çalıştı, geri dönmede ve savunmaya yerleşmede problemler yaşadık zaman zaman. Hummel de etkili bir giriş yapıp dış şutları ile hücuma derinlik katmış olsa da sonrasında atletik uzunlarımız karşısında çaresiz kaldı. Temsilcimizde ise kenardan gelerek attığı üçlüklerle takımı rahatlatan Furkan’ın yanında Brown da etkili oldu. Amerikalı forvet oyuna geç ısındı. Özellikle ilk yarıda onun oyunda olup Saric’in kenarda olduğu bölümlerde sıkıntı yaşadık işin enerji kısmında. Ama kırılma anlarında, 4.periyotta hem ribaundlarda etkili oldu hem de beklediğimiz skor katkısını verdi.
Son periyodun ilk bölümünde yine Gentile liderliğinde 5-0’lık bir seri yakalayan Milano’ya cevap yeniden oyuna dönen Heurtel’den geldi. Fransız guard bu kez asistleri ile değil dribbling üzeri bulduğu üçlüklerle sahnedeydi, ayrıca yaptığı akıl dolu penetreler ve doğru paslarla takım arkadaşlarını da sürekli oyunun içinde tuttu.
Maç boyunca Anadolu Efes Granger ve Heurtel’in birlikte sahada olduğu bölümlerde hep etkili oldu. Özellikle son periyottaki kırılma anlarında takım olarak konsantrasyonumuzun hep yukarıda kalmasını sağladı iki guard. Sistem içerisinde birbirleri ile sağladıkları uyum ve topu paylaşmaları ile Milano’nun takım olarak toplamda 18 asist yaptığı bir maçta birlikte yarattıkları toplam 16 asist maçın en önemli istatistiklerinden biriydi. %54.2 gibi harika bir yüzde ile üçlük atmamızın temel nedenlerinden biri de bu iki guardımızın doğru zamanda verdiği doğru paslardı. Anadolu Efes’in kararlı oyununa karşı düzenden çıkan ve Gentile’nin zorlama şutlarına bel bağlayan Milano, son periyotun ilk dakikalarında kısa bir bölüm direnç göstermeye çalışsa da sonrasında erken havlu attı.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz