https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ALTIN DEĞERİNDE 3 PUAN

Okunması Gerekenler

ALTIN DEĞERİNDE 3 PUAN

Kumarın yuva yıktığı konusu tamamen yanlış bir bilgidir, kumar asla yuva yıkmaz, yuvayı yıkan şey kötü kağıttır. Aksine kumar zengin bile eder.

Transfer de böyle bir şeydir, çok oyuncu almakla bir kulüp batmaz ama yanlış futbolcu, kötü futbolcu kulübü batırır. Doğru futbolcu kulübe para da kazandırır. Benim gördüğüm şey de şu, etiket topçu elinde kolay kolay patlamıyor, kaliteli malın riski az.

Fenerbahçe bu sezon bu işin dengesini kuramadı, hem de 25’e yakın transferle kuramadı ve transfer sezonu da sona erdi, bu saatten sonra yapacak da bir şey yok, santrforsuz şampiyon olabiliyorsa olacaklar artık.

Gustavo, Ozan, Sosa, İrfan, Mesut Özil, Mert Hakan. Harbiden de şahane bir orta saha, orta saha bir takımın can damarıdır ama her zaman şampiyon yapmaz.

İrfan Can transferini gerekli bulmadığımı belirtmiştim. Belli ki kendilerince bir gerekçeleri var bu kadar para verdiler.

Ya 3’lü defans oynatacak hoca ya da farklı bir rotasyon var kafasında, bilemiyorum.

Ben geçen maç yazımda bir söz vermiştim, Mesut ve Pelkas’ın aynı anda orta sahada olduğu bir 11 yapacaktım, onu yapayım önce..

Altay
Gg77 Serdar Szalai
Ozan Gustavo
Osayi Caner
Pelkas Mesut
Albirinivurötekine

Şimdi de maça geleyim, Fenerbahçe beklediğim gibi bir 3 puanı beklediğimden çok daha zor bir şekilde aldı, maçın son dakikalarında sanıyorum taraftarları öldü-öldü dirildi.

Fenerbahçe’nin muazzam bir deplasman performansı var, bu maçta da bu performansını devam ettireceğini tahmin ettim açıkçası. Seyirci baskısı yok, rakipler kendi sahalarında kazanmak için çıkıyorlar, Fenerbahçe’nin sprinter oyuncuları da bir şekilde iş yapıyor boş alanlarda.

Peki bugün ne oldu? İlk yarısı benzer bir mücadeleye sahne oldu. Karşılıklı ataklar vardı, rakip zaman zaman defans arkasına atılan toplarla Fenerbahçe’yi zorladı ama golü bulacak atraksiyonu yapamadı.
Pelkas’ın yokluğunda bir türlü organize olamayan bir Fenerbahçe vardı, Gustavo ve Ozan’ın yavaş ve yana oyunları, Mert Hakan’ın eveleme- gevelemeleriyle gelişen cılız ataklar vardı ama etkili atak yoktu.

Ben artık bıktım Valencia ve Thiam’ı yazmayı, toplu oyunda zerre katkıları yok. Gustavo da yine aynı şekilde topu çok geç çıkarıyor ayağından, Mert Hakan da sürekli yanlış tercihler yapınca gol atmanız zorlaşıyor.

Bir kez doğru zamanda topu Samuel Osayi’yle bulusturdular, o da müthiş çalımlarla sıfıra inip ortasını yaptı ve Thiam’ın gol atmasına sebep verdi. Sebep verdi diyorum, top Thiam’ın topuğuna çarptı.

İlk yarıda risk almayan Hatayspor ikinci yarıya atak oynayarak başladı ama burada önemli bir detay var atlamayalım, Fenerbahçe sakatlanan Gustavo’nun yerine Samatta’yla sahadaydı. Erol Bulut ne düşündü bilmiyorum, Fenerbahçe’nin orta sahasının çökmesine sebep oldu bu değişiklik. Mert Hakan’ı 8 gibi oynatayım dedi herhalde, Samatta da ortadan akar dedi herhalde, akmayacağını ben biliyordum çünkü ne akıyor ne kokuyor..

Sonraki hamleler de enteresan, topa sahip olamadığın, kontra yapamadığın bir maçta Cisse’nin ne işi var, anlayan beri gelsin.

Ardı ardına gelen Hatay atakları, kalesinde devleşen bir Altay vardı kalan dakikalarda ve maçın son dakikalarında gelen ikinci balık gol bile Fenerbahçe’lileri rahatlatmaya yetmedi ve maç 2_1 bitti.

Maçın detaylarına bakalım. Kaleci dediğin vasat olamaz. Şampiyon takımın kalecisi extra yapacak. Bugün Altay extra yaptı, ilk kez bugün bana güven verdi.
Fenerbahçe takımının forvet oyuncusu dar alanda iş yapacak, alın size Osayi. Sosa olsaydı bugün çok daha fazla topla buluşurdu, çok daha fazla iş yapardı.

Gustavo çıkarsa Ozan o bölgeye geçer ama Samatta oyuna girmez çünkü Mert Hakan’dan 8 de olmaz. Çünkü ondan ne köy olur ne de kasaba. Her topu yanlış mı kullanır bir oyuncu? Kaptırdığı toplarla bir kaç kez rakibe kontra ve gol şansı verdi, gerçekten çok yazık. Tolga Ciğerci’yi takımda tutarım, bu adamı tutmam. Defalarca kontratak bozdu şut atma sevdasından.

Rakip oyunu bu kadar domine ediyorsa bir hamle gerekir, Erol Bulut da bizimle beraber maçı seyretti, oyuncu değişiklikleri çok kötü ve anlamsızdı.

Mesut Özil’i oyuna aldı ama ayağına bir kez top değdi, izlemeyenler için bir not, hele bir düşünsünler nasıl bir futbol?

Fenerbahçe kötü oynayarak zor bir 3 puan aldı. Kötü sinyaller verdi. Özellikle ceza sahasında rakibe vurdurulan hava topları çok irdelenmeli. Serdar Aziz olmasa maç böyle bitmezdi.

Gustavo ile de olmuyor, onsuz da olmuyor. Ofansta el freni, defansif anlamda sigorta, Allah sağlık versin, başka temennim yok.

Pelkas yoksa Fenerbahçe yok, dar alanda da Valencia, Thiam ve Samatta yok, bu takım şampiyon olamazsa vasat dahi olsa bir santrforu olmadığı için olamayacak bu böyle biline..

Bright Samuel Osayi formayı kaptı, İngiliz liginden fit geldi, fizik gücünü umarım burada kaybetmez.

Lider olmak önemli, liderliği korumak da önemli, futbol şansının senden yana olması daha da önemli. Haftaya rakip Galatasaray, seyircisiz bir maç olacak ama Fenerbahçe’nin Fenerbahçe gibi oynayacağını ve kazanacağını düşünüyorum, Erol Bulut biraz cesur olursa Kadıköy’deki ilk GS maçını alır. Maçın anahtarları belli. Mesut Özil, Sosa, Mert Hakan.. Bu kadar işte.
Galatasaray maçının ardından görüşmek dileğiyle..

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular