– Defansif anlamda iyi organize olan bir rakibe karşı oynadık, zorlu bir rakibe karşı sonuca gitmeye çalıştık.
11 Maçta 11 gol atmış, seninle oynarken de golü yediği dakikaya kadar yarı sahasını bile geçmeyi düşünmeyen Konyaspor ile Kadıköy’de oynuyorsun. 4’lü defansın onünde tamamen çakılı iki takoz Mehmet Topal ve Souza ile, kanatta RvP var, bütün “yaratma” görevi Diego’nun sırtında ve doğal olarak koca devreyi şut çekemeden, tek pozisyona giremeden bitiriyorsun.
“Sonuca gitmeye çalıştık”…?
– Perşembe akşamı Ajax ile oynadığımız maç bizi yordu ve fiziksel anlamda bu akşam taze bir görüntü vermedik.
Bravo! Peki, o maçta sahaya çıkan iilk 11 ile bu maçta sahaya çıkan ilk 11 arasındaki tek farkın Nani olması neden o zaman? Madem takım yorgun, neden Ozan, Meirelles, Şener, Volkan, hiçbirisini sahaya sürmeyi düşünmüyorsun? Üstüne üstlük Ajax maçında topu ileri taşıyabildiğin yegane bölümün Volkan Şen ve Ozan Tufan’ın oyuna girdiği son 10-15 dakika olduğu ortadayken…
Ne yaptı hocam takım kolektif olarak? İlk şutun 52. dakikada Diego’nun ceza sahası dışından çektiği şut. Tek bir hücumun yok o ana kadar. Hasan Ali maç boyunca kimsenin yapmadığını yapıp içeri katedip şapkadan tavşan çıkarmasa gol atacağın yok. O gol olmasa ve Konya açılmasa bir daha posizyona girme ihtimalin de yok. Yarı sahasından çıkmadan maçı bitirmeye çalışan Konya’ya 2 çakılı önlibero ile oynayıp pozisyon vermemek mi kolektif başarı?
Sahi, sezon başında “Bizi Kasım ayında görün” demiyor muydun?
Bak hocam. Elinde böyle marka, kendinşi ispatlamış oyuncular olan bir takımın, bu kadar kısır, sıkıntılı bir oyun oynaması normal değil. Hasbelkader bir oyuncunun anlık parlaması veya rakibinin hatası ile 2.5 pozisyon – 1 gol şeklinde alınan galibiyetlerle yola ne kadar devam edebilirsin belli değil.
Farkındalığın sıfır! Ajax maçından sonra Konya maçına çıkardığın kadro, 2. yarı oyunu Van Persie’ye uygun hale (nihayet) getirmişken onu sahadan çıkartmış oluşun (ve genel olarak 20 maçlık tercihlerin) bize bunu gösteriyor. Halen daha “E canavar gibiyiz işte, daha ne?!?” çıkışları yapman inanılır gibi değil, tünelin ucu da hiç de parlak bir yere çıkacak gibi gözükmüyor.
Tabii sen de haklısın, Şubat (Hatta belki Aralık) ayında duvara toslar sezonu çöpe atarsak olan sana olmaz, sen ne akla hizmet sözleşmene konduğu belli olmayan astronomik tazminatını alır gidersin, olan gene taraftarın hayallerine olur.