Nasıl bu şekilde maça başlıyoruz inanılır gibi değil.
Dağınık, ne yaptığını bilmeyen, rakibin baskısına karşılık veremeyen, gollere isyan edemeyen bir oyun. 2 tane üst üste maç kaybettikten sonra telafi edeceğimizi düşünürken bu şekilde konsantrasyon eksikliği akıl alır gibi değil.
Hadi ilk gol çok ekstra diyelim, ikinci golde duran toptaki uyku halimize ne demeli ?
Peki 2 gol birden yedin, olabilir, daha 80 dakika var.
Nasıl olur da sahada böyle bir kabullenmişlik olur ?
Ben bunu kabul edemiyorum.
Sahaya bakıyorum, durumdan rahatsız olan tek futbolcu Valencia.
Hata da yapsa, toplar da kaptırsa, bir tek onun isyan ettiğini hissedebiliyor insan.
Yani demem o ki, bugünkü skorun açıklaması futbolcu seçiminden, oynadığımız sistemden ziyade kafada hiç ama hiç hazır olmadan bu maça çıkmış olmamız.
Kafa demişken yine kırılganlığımızdan söz edeceğim.
2 sezon önce ligin 1 numaralı şampiyonluk adayıyken 19.hafta sonrası bir Trabzon deplasmanı, son saniye gol tartışması, ardından Alanya maçında yaşanan Ümit Öztürk-Serkan Tokat rezaleti derken dağıldık. Geçen sezon tam çıkış yakalayacakken Kadiköy’deki şok mağlubiyetlerle sarsıldık. Yok hakemler yok yayıncı kuruluş derken yine kafa başka taraflara gitti. Kırıldık, dağıldık. Bu sene de liderken bir Trabzon deplasmanı, bir hakem faciası hoop, aynı senaryo tekrar yaşandı. Ligde 3’te 0 yaptık. Tepetaklak olduk. Demek ki biz krizleri iyi yönetemiyoruz. Bu kadarı üst üste tesadüf olamaz artık.
Neyse biz tekrar saha içine bakalım.Geçen hafta biz Alanya’ya karşı iyi basmıştık, çok top kazanmıştık. Bu hafta aynısını Konya bize yaptı. Çıkmakta çok zorlandık. Yine yetenek eksikliğimiz göze battı. İleride zayıf Rossi ve Pelkas hiç olmadı. Rossi’nin zaten ikili mücadelelerdeki etkisizliğini biliyoruz ama Pelkas geçen sezon bundan çok daha fazlasını izletmişti bize. Toparlayamadı maalesef bir türlü. İşler istediği gibi gitmeyince de bir an önce bir şeyler yapma telaşına düştü ama bu telaş ona hata üstüne hata yaptırdı sahada. Sonuçta daha ilk yarıda oyundan çıktı. Hocasına kızdı ama önce kendine kızması gerekiyordu.
Oyuncu değişiklikleri sonrası biraz dengelendi oyun. Fırsatlar da yakaladık. Ancak direkten dönen Valencia röveşatası, kaçan goller, 3 tane önemli oyuncunun sakatlığı, maçın son bölümünü 10 kişi bitirmek zorunda kalmamız derken sadece tek gol atabildik. Mükemmel bir gol atan İrfan Can her iki devre birer kez Serdar’a al da at dedi, Valencia’nın röveşata öncesi kafasında ortayı yapan da oydu. Yani hazır olmayan hali ile bile ne kadar kritik işler yaptı. İşte bizim ihtiyacımız olan bu. Kilit pas, son vuruş, oyun aklı, bunları kim yapabilecekse onun oynaması lazım takımda.
Tabii bu düşüşte bazı oyuncuların azalan performansı da rol oynuyor kabul etmek lazım. Szalai çok önemli bir defans ama maalesef daha çok hata yapar oldu. Ferdi de hiç dinlenmedi, daha önceki etkisinde değil. Bunlar önemli oyuncular. Üstelik ciddi sakatlıklar sonrası ağır yaralı bir hale geldik. Umarım hafta arası Antwerp deplasmanında bir reaksiyon gösterebiliriz. Şimdiye kadar krizleri yönetmeyi beceremedik inşallah bu krizden daha fazla yıpranmadan çıkmayı başarabiliriz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail:alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
