2012 Londra Olimpiyatları dendiğinde; 1500 Metre Kadınlar Finali ülkemizi de yakından ilgilendiriyodu çünkü 2 atletimiz de yer alacaktı.
Yarışı da ilk 2’de bitirerek adeta destan yazmışlar ve 80 milyonu sevince boğmuşlardı, taa ki dopingli oldukları seneler sonra anlaşılana dek.
Aslı Alpekin’in 2015’te 8 yıl ceza ile sonuçlanan sürecinin üzerine biyolojik pasaportunda sapmalar tespit edilen Gamze Bulut da gümüş madalyasını kaybetti.
12 atletin koştuğu finalde, iki milli atletin dışında, 4. bitiren Rus Tatyana Tomashova da 2008’de iki yıl ceza almıştı. 5. olan Etiyopya orijin İsveçli Abeba Aregawi, 7. olan Belarus Natalia Kareiva ve 9. sırayı elde eden Rus Ekaterina Kostetskaya da yasaklı madde ve biyolojik pasaport sapmaları nedeniyle cezalandırıldı.
Geriye kalan ‘temiz’ altı atlet arasında altın madalya, finişi üçüncü sırada geçen Etiyopya asıllı Bahreynli Maryam Yusuf Jamal’e gidiyor ve böylece Bahreyn’in olimpiyat tarihindeki ilk altın madalyası Jamal ile gelmiş oluyordu.
Yarışı altıncı sırada tamamlayan Birleşik Amerikalı Rowbury 2. sıraya yükselirken, yarısı sekizinci sırada tamamlayan Slovak Klocova 3. sırayı alarak bronz madalyanın yeni sahibi oldu.
Ve bu yarış, tarihe “atletizm dünyasının en kirli finali” olarak geçiyordu.
Herkesin aklına ilk gelen soru; nasıl oldu da bu atletler WADA testlerini geçerek 2012 Londra Olimpiyatlarında yarışıp, anca 4-5 sene sonra yasaklı madde kullandıklarının tespit edilmesiydi.
WADA geçmişe dönük sporcu kan örneklerini tekrardan incelemeye almaya başlamasıyla Iceberg’in görünmeyen yüzü ortaya çıkmış ve sadece bu yarış özeli değil, 100’lerce spocu daha radara yakalanmıştı!..
