*** Ligde 14 hafta geride kaldı ve 14.sırada yer alıp, sadece 14 puan toplayabilip, 14 gol atabilen bir Fenerbahçe portresi var önümüzde.. Fenerbahçe’de yönetimin önünde elini kolunu bağlayan bir FFP gerçeği var ama bugünkü vahim tablo da ortada.. Dedikodu kazanında kaynayan “devre arası transfer yapılmayacak” sözü için düşünceleriniz.
Puan durumu, Fenerbahçe’nin büyüklüğüne yakışmayan ve hiç de hak etmediği bir tablo.
Devre arası transfer yapılacak yapılmayacak diye bir bilgim yok. Transferlerle iş çözülmüyor. Keşke o kadar basit olsa… Bana göre sezon başında sattığımız Fernandao hem Frey hem Slimani’den daha verimli bir oyuncuydu. Daha iyi daha kötü demiyorum, daha verimli.
Fenerbahçe’deki kadronun kaliteli kalitesiz olduğunu sabaha kadar tartışırız ki bana göre de yetenek olarak son yıllardaki en kötü kadrolardan biri ama asıl sorun kalite değil verimlilik. Hangi Fenerbahçeli oyuncu %80 performansını sahaya koydu bu sezon ? Yeni transfer veya eskilerden. Bence yok…Ülkesinin milli takımında oynamamış veya oynamayan bir Frey ile Jailson var…
*** Fenerbahçe’nin tarihini bilen birisiniz. Bu kadar kötü bir sezon olmamıştı görüşüne katılıyor musunuz ?
Başlangıç olarak en kötü sezonlardan biri 1990-91’di. 6-1’lik Aydın mağlubiyetiyle başladı. Galibiyet sayısı veya kadro kalitesi olarak bu kadar kötü değildi.
Bitiriş olarak da en kötü sezon averajla kümede kalınan 1980-81 sezonudur. Bitime 5 hafta kala Ali Sami Yen’de Mersin İdman Yurdu’na karşı Fenerbahçe 1-0 yenikti. İkinci yarıda Alpaslan’ın penaltıdan attığı gol ile 1-1 bitti maç. Bitime 5 hafta kala,tekrar edeyim ! O gol olmasa Fenerbahçe küme düşecekti…
Peki 1980-81, 1990-91 ve 2018-19 sezonlarının ortak özelliği var mıydı diye ben sorayım… Rausch, Hiddink ve Cocu. Hepsi ülkeleri dışında ilk kez takım çalıştırıyorlardı…
*** VAR konusu gündem olmaya devam ediyor. Yorumunuz ?
Niye gündem oluyor ? Çünkü yaygara koparanlar adalet değil ayrıcalık istiyorlar, bu kadar basit. Hakem kararını değiştirip doğru kararı veriyor “ah ah, değiştirmese bizim puan gitmezdi” deniyor.
Bıçak kemiğe dayandı deniyor, niye ne oldu diye soruyorsunuz haliyle. Galatasaray-Fenerbahçe maçında taç yanlış tarafa verilmiş. Başka ? Başka yok. E aynı maçta aut olan topa korner dendi, Fenerbahçe golü yedi, o ne olacak ? Dedik ya adalet değil ayrımcılık
Yıllardır Fenerbahçe’nin en büyük kamburuydu “hakemi de yeneceksin” sözü. Ne oynadın da ne hakemi diyorsun vs bilhassa bazı Fenerbahçeliler bu söze bayraktarlık ediyorlardı. VAR sonrası gördük, hakemler meğer çok ve çok büyük hatalar yapıyorlarmış… Belki bazı Fenerbahçeliler de hatalarını anlamışlardır, artık hakemi de yeneceksin sözünü ağızlarına almazlar. Bir özür dilerler…
VAR 1996-97 sezonundan itibaren uygulansa Fenerbahçe 7-8 şampiyonluk fazla alırdı…
*** Fenerbahçe taraftarı uzun süredir Barış Alıcı’nın oynamasını bekliyordu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Ayew’in yerine oynadığı için ister istemez onunla karşılaştırma yapıyoruz. Sahada hücum aksiyonu olarak ondan çok daha fazlasını gösteriyor. Hasret kaldığımız “adam geçen adam”
Madalyonun diğer yüzüne gelirsek 4-4-2’de orta dörtlünün kanatlarında oynuyorsa Allah arkasındaki beke güç kuvvet versin. Mutlaka işin savunma yönünde kendini geliştirmeli ve 90 dakika maç temposuna ulaşmalı.
*** Harun son haftalarda penaltı kurtarmaya devam ediyor. Bu tesadüf olamaz. Yorumunuz nedir ?
Tesadüf olamaz. Penaltı konusunda özel idman yaptığı ve rakipleri iyi analiz ettiğini düşünüyorum. Atışı kullanan oyuncu vurmadan topa atlamıyor ve refleksi de güçlü. Yaşar Duran gördüğüm ne iyi penaltı kurtaran ve dahası penaltı atan kaleciydi. Harun da bu konuda bir marka olacak gibi…
Bu övgülerden sonra Harun’un yan toplarda çok zayıf olduğunu da söylemeliyim…
*** Fenerbahçe’nin şampiyon olamadığı çok sezon gördük ama daha ilk devrenin ortasında havlu attığına 21.yüzyılda belki de hiç şahit olmamıştık. Sarı lacivertlilerin bu sezonki hedefi, içine Avrupa Ligi ve Türkiye Kupasını da katarak ne olmalı?
İnşallah bir daha da olmaz…
Türkiye Kupası Avrupa için en kestirme çıkış yolu.
Avrupa’da liginde orta sıralarda kaldığı dönemde Avrupa kupalarında çok başarılı olan bir çok takım örneği var. Bizim ligimizde Fenerbahçe de Galatasaray ve Beşiktaş da hatta bir dönem Avrupa’da çok başarılı işler yapan Gençlerbiliği, o yıl ligde üst sırları zorlarken Avrupa’da da yollarına devam ettiler… Umarım tam tersi olur, Fenerbahçe bu kötü sezonda Mart, Nisan aylarını Avrupa’da sürdürebilir. Önce kura sonra da futbol şansına ihtiyacı var.Elbette şu anki kırılgan futbol ile bunlar tatlı hayaller, önce sahada işini iyi yapan bir “takım” görmeliyiz.
*** Futbolda FB camiası ne kadar acı çekip üzülüyorsa, basketbolda da tam tersi. Obradovic ve talebeleri için de birkaç cümle lütfen..
Euroleague’de Kasım ayını firesiz geçtiler. Ligde de lider…
Nasıl oluyor peki ? Vesely’nin çocuğu için yapılan kutlama gecesine bakmak gerek. Herkes orada bulunduğu için mutlu, kimse “hanım, ayıp olmasın ben bir 30 dakika uğrayıp geleyim” diye evden çıkmamış. Orada olmaya o anı paylaşmaya gitmiş. Önce takım olacaksın ve yaptığın işin hakkını vereceksin. Takım Euroleague’den zor bir deplasmandan dönüyor, sıradan bir lig maçında oyuncular yorgun ve isteksiz olabilir diyorsun, değiller. Herkes parkeye kendini atıyor. Az süre alan da omuzları düşük “bana haksızlık yapılıyor” diye değil, o süreyi değerlendireyim diye sahaya giriyor.
Takıma yeni katılanlara bakıyorsunuz, hemen ortama uyum sağlıyorlar.
Joffrey Louvergne ve Benzia’nın sahadaki vücut dili futbol ve basketbol takımları arasındaki farkı gösteriyor diye düşünüyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky
