LİDERİ YENMEK
Bugün Fenerbahçe’miz için Başakşehir ile oynayacağı maç, ligin geleceği ve gelecekteki konumumuz için çok önemliydi.
Karşılaşma Kadıköydeydi ama küskün taraftarın bu soğuk havada gelip gelmeyeceği merak konusuydu. Bu gece mutlaka kazanmamız gerekiyordu. Bir mağlubiyet halinde 10 puana çıkacak makasla matemetiksel olarak olmasa da, çok büyük olasılık şampiyonluktan uzaklaşmış olacaktık. Haftanın maçında heyecan doruktaydı.
Dün 3 puan kaybeden Galatasaray’lılar belki de ilk kez bir maçta “Fenerbahçe kaybetmesin” diye düşünüyorlardı. Hatta yarın kazanırsa liderliğini ele geçirecek Beşiktaş’lılar da.. Lider Başakşehir’in sadece bu sezon değil, tam 26 maçtır yenilgisi yoktu, özgüveni tamdı.
Bugün hayatını kaybeden, Kulüpler Birliği Vakfı ve Gençlerbirliği Kulübü’nün başkanı İlhan Cavcav’a saygı duruşundan sonra, taraftarın coşkun tezahüratıyla maç başladı.
Maça gelirsek; tek kelimeyle ısırdı Fenerbahçe rakibini orta sahada.. Tribünler beklenen ambiansta olmasa da, Adana maçına göre daha dolu (22.598 seyirci) ve arzuluydu.
İlk yarıda Fenerbahçe daha üstün oynadı. Takımımız, teknik ekip tarafından, taktik ve oyun mantalitesi açısından çok iyi hazırlanmıştı. Futbolcularımız, bireysel olarak, verilen tüm görevleri yerine getirdi ve maç başından sonuna dek hiçbir şekilde oyundan düşmedi. Yardımlaşmaları ve kazanma arzuları üst düzeydeydi. Geri dörtlü saha parselasyonu ve adam markajında çok iyiydi. Bu arada bir kez daha Kjaer’li ve Kjaer’siz Fenerbahçe’nin farkını net şekilde görmüş olduk.
Hasan Ali’nin çizgiden kayarak ceza sahasına çevirdiği topta, Salih topu Ozan Tufan’a çıkarttı ve onun ceza sahası dışından çektiği sutta Emre Belözoğlu’na çarpan top kaleci Volkan Babacan’ı kontrpiyede bıraktı. Bu golle de 1-0’lık skorla soyunma odasına gittik.
İkinci devrede seyircimizin desteği daha da arttı, Başakşehir gol atamasa da, cılız birkaç pozisyon üretti. Fernandao penaltı kaçırdı. Son dakikalardaki Başakşehir baskısı gol getirmediği gibi, Fenerbahçe de hızlı çıkışlarla yakaladığı iki pozisyondan yararlanamadı ve maç 1-0 sona erdi.
Bu sonuç, hepimize moral verdi. Fenerbahçe’miz Başakşehir ile farkı 4’e indirdi ve puanını 35’e yükseltti. En güzeli de namağlup Başakşehir’in tüm havasını alıp evine gönderdi. Volkan Demirel’in dediği gibi 12 Numara’nın bu galibiyette rolü çok büyüktü. Tüm dileğimiz taraftarlarımızın, bundan sonra tribünleri daha da doldurup futbolcularımızı motive etmeye devam etmesidir.
Bu arada yazmazsam olmaz. Fenerbahçe’nin bence en büyük sorunu maç seçmek. Kadıköy’de puan ya da puanlar kaybettiği maçların zorluk derecesine bakalım ve puan cetvelinde üstündeki 3 takımla oynanan ve 2 galibiyet, tek beraberlikle gol bir yemeden bitirilen karşılaşmalara.. Bu örneklere üç 90 dakikayı toplamda 1.5 gol pozisyonu ve tek golle bitirebilen, 3/3 kazanılan Manchester United, Feyenoord ve Zorya maçlarını da ekleyebiliriz.
Umarım sezon başından bugüne canımızı fazlasıyla yakan kolay maçlardaki puan kayıpları bundan sonra son bulur ve dün geceki galibiyet yeni bir uzun serinin başlangıç noktası olur.
Tebrikler 12 Numara..
Tebrikler Advocaat..
Tebrikler Fenerbahçe..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: nuran.celik@abcspor.com
