KOLAYI ZOR YAPMA SANATI
Japonların çeşit çeşit sanatı var. Çocukken Origamiyi öğrenmiştik, kağıdı katlayıp değişik şekiller ortaya çıkıyordu. Nedense 80’li yıllarda bizim literatüre de bir şekilde nüfuz etmişti. İkebana var, çiçek düzenleme sanatı. Yani Japon’da varoğlu var. Beşiktaş’ta da ilk 15 dakikada 2 gol atıp sonra 1 tane yiyerek tırnak yedirme sanatı var. Aynı Trabzon maçında olduğu gibi.
Adanaspor benim şu ana kadar izlediğim takımlar içinde ilk maçtaki Alanya’yı saymazsak en kulak memesi kıvamındaki takım. Bütün maç boyu yüreğimi ağzıma getirecek bir pozisyonu bile yokken bizim yoktan var ettiğimiz bir penaltıyla maça ortak olmaya aday olup onu bile beceremyen bir takım… Tabii burada Beşiktaş’ın da hakkını yemek istemem, adam gibi mücadele etti ve herkes görevini yapmaya çalıştı. Bu kadar eksiğe rağmen oynayan futbolcular formanın hakkını vermek için elinden geleni yaptı. Eğer Tolgay gol vuruşlarında biraz daha becerikli olsa zaten maç çok erken bitebilirdi. Aboubakar ve Cenk bildiğimiz gibiydi; takım oyunu ve mücadele pekiyi, son vuruşlar zayıf, Adana kalecisi de vasatın üstü.
Hakemin Adana aleyhine verdiği kırmızı kart bence ağır bir karardı ama rakibin topa gelişi de çok kontrolsüzdü. Beşiktaş lehine verdiği penaltı da benim sevmediğim ele çarpmalardan ama orada kural belli ve penaltı. Atınç’ın ise rakibe bir teması yok ama hatalı bir hamle ve dolayısıyla hakemin çalmasını da çok yadırgamadım. Beşiktaş’ın ilk golünde Oğuzhan’ın asisti mükemmel. Zaten Tolgay ve Oğuzhan topu dikine oynayarak Beşiktaş’ta ciddi fark yaratan iki oyuncu. Bu akşam ekstradan takdir ettiğim futbolcu ise sol bekte de görevini başarıyla yerine getiren Beck. Zaten Beşiktaş’a Almanya’dan gelip de formanın hakkını vermeyen herhalde bir tek ikinci seferinde Christoph Daum olmuştur. Onu da Doğu Alman gevşekliğine veriyorum. Kuntz, Hilbert, Beck, Gomez; hepsi de övgüye layık futbolcular.
Aslında bu akşamki maçın zaten bütün eksiklerine rağmen mutlak favorisi Beşiktaş’tı ama özellikle ilk 15 dakikada iki farkı yakaladıktan sonra maçı çok erken koparması gerekirdi ama bunu yapamadı. Belki Çarşamba günü oynayacağı Benfica maçının stresi, belki eksik futbolcuların çokluğu ama sonuçta üç puanı cebine koydu ve yarınki derbiyi göbeğini kaşıyarak izleme lüksüne kavuştu. Zaten benim için de yasak savma kabilinden bir maçtı. Çarşamba günü kazanırsak yazının babası o zaman gelecek. Şimdilik bana müsaade, Benfica için kampa giriyorum. Renklilere de yarın kardeş kardeş beraberlik diliyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @saturnocontro3
