Riekerink liderliğinde ilk sınavını Eskişehir deplasmanında veren Galatasaray yine istikrarını sürdürdü. Vasat ve isteksiz futbol, kaleye gidememe, teknik basiretsizlik… Altyapı sorumlusu ve ustası denen Hollandalı altyapıdan 3 oyuncuyu kadroya almış ama bu kadro eksikliğinden ötürü…
Altyapıdan adam çıkarmak yürek ister, cesaret ister, basiret ister, hem de teknik adamdan yönetimine kadar. Eric Gerets, Kewell, Keita, Baros’lu dönemde Arda’ya ilk onbirde şans verdi. Fatih Terim Semih’i Şampiyonlar Ligi’nde direkt oynattı ama o zamanlar yürek vardı. Bu kadar iddiasız ve uygun dönemde bu gençlerden en az biri doğrudan oynayacak halde hazır olmalı idi.
Neyse gelelim gereksiz maça… İlk yarının özeti; Galatasaray adına 2 şut, biri süper bir gol, diğeri Umut’un öylesine vuruşu. Eskişehir genel anlamda daha etkili ama bir o kadar da etkisizdi.
İkinci yarı garip bir değişiklikle başladı. Umut çıktı yerine bu sezonun tartışmasız en kötüsü Tarık girdi. Demek ki Hollandalı 1-1 den mutluydu. İlk dakikalarda gelen karşılıklı gollerden sonra Eskişehir baskıyı arttırdı ve 68. dk’da 4-2′ yi buldu. Son dakikada Semih’in dokunuşu ile skor 4-3 oldu ve maç bu sonuçla tamamlandı. Şahsen çok beğendiğim Volkan Pala oyunun son 15 dk. sında oyuna girdi ama o kadar inançsız ve etkisiz bir takım ki, zaten bu atmosferde birşey göstermesi zordu. Carole, Tarık, Emre sanırım kim gelirse gelsin gönderilecekler listesinin en başında yer alır.
Eskişehir istekli ama dağınık bir takım. Seyirci desteği olsa belki umudunu son maça kadar taşır. Kendileri için böylesine önemli maçta sadece 4000 kişi olması çok ayıp.
Galatasaray’da hem oyuncularda,hem teknik adamlarda hem de yönetimde, inanç, yürek, istek, işine saygı, ciddiyet, disiplin var mı?
Cevap : Kalmadı. Stokta yok!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : cem.demircioglu@abcspor.com
twitter : @cememircioglu