Esasında Norveç’li teknik adam Ebbe Skovdahl tarafından söylenen, fakat memleketimizin güzide medyası tarafından “Lan kim tanır Norveç’in Ebbe’sini? Tanıdık birine söyletelim şu lafı” denerek Sir Alex Ferguson’a atfedilen ünlü söz:
“İstatistikler mini etek gibidir. Olan biten hakkında iyi fikir verir ama en önemli şeyi göstermez”
Bu sözden çıkarılacak ana ve yazımıza temel oluşturan fikir tabii ki, istatistiklerin iyi, güzel, faydalanılması gereken bilgiler olduğu ama sadece istatistiklere, skora, puan tablosuna, vs bakarak oyunu yorumlamanın bizi yanıltabileceğini bilmemiz gerektiği…
Öte yandan, kuşkusuz ki lafı kimin söylediği önemli. Bakın Alex Ferguson söyleyince(!) herkes biliyor, beğeniyor, atıfta bulunuyor. Nasıl söylediği de önemli elbet, “… en önemli şeyi göstermez” denince bir derinlik, bir mana içeriyor söz. Halbuki aynı şeyi ben kalkıp “İstatistik mini etek gibidir, baya bir şey gösterir ama g.tü göstermez” desem kimse ciddiye almaz. Ama konumuz bu değil elbet…
…
Ligin 11 haftası geride kalmış, puan tablosu ve fikstür yavaş yavaş bir şeyler anlatmaya başlamışken eteğin gösterdiği kadarıyla fikstüre bakmak istedim. Sağolsun, ana fikir NFL maçı izlerken benzer bir istatistik gören sevgili Bülent Dölek’e ait:
Şampiyonluk adayı 3 takımın oynadığı 11 maça ve ve geriye kalan haftalardaki fikstürlerine bakıyoruz ve bu 3 takımın rakiplerini bu sezondaki form durumlarına, daha doğrusu puan tablosundaki yerlerine göre değerlendirip, kim daha zorlu rakipleri geride bırakmış, kimin gelecek haftalardaki fikstürü daha zorlu, diye fikir edinmeye çalışıyoruz.
Tablodan görebileceğiniz gibi, Beşiktaş ve Galatasaray şu ana kadar nispeten ligin daha alt sıralarındaki takımlarla oynarken Fenerbahçe geçtiğimiz 11 hafta biraz daha zorlu maçları geride bırakmış gibi gözüküyor.
Beşiktaş’ın şu ana kadar oynadığı 11 rakibinin maç başına puan ortalaması 1.29.
Galatasaray için bu rakam 1.21.
Fenerbahçe’nin ise 11 haftada acısıyla tatlısıyla geride bıraktığı rakiplerinin maç başına puan ortalaması 1.42.
Tabii bu durum aynı şekilde ligin ilk yarısında geriye kalan 6 haftaya da yansıyor. Galatasaray’ın kalan haftalarda Akhisar, Kasımpaşa, Antalya, Bursa gibi puan tablosunda üst sıralarda bulunan rakiplerle oynayacağını, üstelik bir de Beşiktaş ile maçının olduğunu görüyoruz. Kalan 6 rakibin maç başına ortalama puanı 1.56.
Beşiktaş için bu rakam biraz daha düşük. Galatasaray ile oynayacakları derbi maçı dışında özellikle Akhisar ve Konya maçları dikkat çekiyor ve kalan rakiplerin maç başına ortalama puanı 1.35.
Fenerbahçe ise kağıt üstünde kalan maçlar açısından en şanslı ekip. Ligin 4.sü Başakşehir dışında ligde ilk 10 içerisinde bulunan rakibi yok Sarı-Lacivertlilerin. kalan rakiplerinin maç başına ortalama puanı 1.14.
Özetle, tabloya bakıldığında, bu sezondaki puan tablosuna göre, Fenerbahçe şu ana kadar rakiplerine göre daha zorlu ekiplerle oynamış, ve bundan sonraki maçlarda nispeten daha kolay rakiplerle karşılaşacak gibi gözüküyor. En zorlu fikstür ise, tabloya göre şu ana dek en kolay rakiplerle oynamasına rağmen en çok puan kaybını yaşayan Galatasaray’ın…
…
Tabii bu kıyaslamaları yaparken deplasman-iç saha maçlarını göz önünde bulundurmadığımı, mevzu bahis sporun Amerikan futbolu değil, Türk işi futbol olduğunu, Sahada ortaya konan futbol ile alınan sonuçların her zaman örtüşmediğini, vs göz önünde bulundurmak lazım.
Daha ötesi defalarca dile getirdiğim üzere Fenerbahçe’nin sahadaki oyununu, duruşunu, en önemlisi teknik direktörünün tercihlerini hiç beğenmediğimi, çoğu zaman anlamakta zorlandığımı ve bu gidişat ile en basit gözüken maçta dahi Fenerbahçe’nin puan kaybetmesinin beni şaşırtmayacağını da eklemeliyim.
Yani en başta söylediğim gibi, bu istatistiğe bakınca Fenerbahçe adına görüntü mis gibi! Ama eteğin sakladığı g.t ak mı kara mı onu göremiyoruz henüz.