Ajax maçının son 15 dakikası umutlandırmıştı beni açıkçası. Bugün de maça gelirken etkili futbol ve bol gol beklentisi içindeydim. Ajax maçı sonrası yazımda bu beklentileri dile getirdiğim, Fenerbahçe’nin derli toplu futbolunu övdüğüm için bazı arkadaşlarımdan ciddi eleştiriler aldım. ”Dur bakalım ne oluyorsun, ortada öyle aman aman bir oyun sözkonusu değil” diyorlardı bana adeta. Bugün takımın ilk 45 dakikadaki futbolunu gördükten sonra devre arasında kendi kendime şöyle söyledim : ”Ben yanıldım, bana 15 dakikalık futbol yüzünden ümitlenme diyen arkadaşlarım haklı çıktı”
Öyle bir 45 dakika yaşadık ki, adeta ızdırap çektik tribünde. Pozisyon, şut, verkaç, tempo hiç bir şey yoktu sahada. Fenerbahçe’nin bu ”üretememe ” hastalığının en büyük sebeplerinden bir zaten belli, artık sokaktaki çocuk bile biliyor bunu. Çok büyük bir futbol dehası olmaya da gerek yok bu analizi yapmak için. Mehmet Topal ve Joseph de Souza gibi benzer iki önlibero özellikli oyuncu aynı anda sahada olunca hücuma katkı sınırlı kalıyor. Bu iki oyuncu driplingle çıkar mı? Çıkmaz. Araya ince paslarla forvetleri pozisyona sokar mı? Sokmaz. Rakip ceza alanı içine çevresine girip tehlike oluşturur mu? Hemen hemen hiç oluşturmazlar.
Haa, Avrupa’da deplasman maçına çıkarsın, ya da Türkiye Ligi’nde zorluk derecesi yüksek, orta saha mücadelesi fazla bir maç oynarsın, o zaman tamam, oynat ikisini beraber, Ajax maçında olduğu gibi rakip atakları başlamadan bitir. Ama eğer kendi sahanda Konyaspor gibi vasat bir takıma karşı oynuyorsan, yani oyunu senin forse etmen gerekiyorsa bu ikiliye gerek yok. Aklıma şu soru geliyor. İkinci devre Joseph De Souza oyundan çıktı. İlk yarı pozisyon vermeyen Fenerbahçe ikinci yarıda da pozisyon vermedi. Demek ki korkunun ecele faydası yok. Bu ikiliden biri yokken de pozisyon verilmeyebiliyormuş, öte yandan rakip kalede çok daha baskılı ve atak futbol oynanabiliyormuş.
Diğer bir konu da Van Persie konusu. Bu oyuncuyu sağ kanatta oynatmak ayrı bir sıkıntı. Zaten ileride üretken olamayan Fenerbahçe’de santrafor oynamak zor Van Persie için. Bir de sağ kanada atarsan iyice verimsizleştirirsin bu oyuncuyu. Ben iddaa ediyorum ilk 45 dakikadaki Fenerbahçe takımına Lewandovski’yi getir Bayern’den, o da hiç bir şey yapamaz santrafor olarak. Uzun lafın kısası Pereira hem Joseph De Souza’ya hem de Van Persie’ye ilk 45 dakikada oynadıkları mevkilerde görev vererek her ikisine, dolayısıyla Fenerbahçe takımına kötülük yapıyor. Bu kadar net!.
İkinci devre de öyle çok üst düzey bir futbol oynamadı belki Fenerbahçe ancak iki beki hücuma çok iyi destek verdi. İyi tempo yaptı Gökhan ve Hasan Ali, defalarca gidip geldiler. Nani yine kayıplardaydı ama Volkan Şen dikine oynadı , adam eksiltti, rakip defansın dengesini bozdu. İlk devre topu çokça ”eveleyip geveleyen” Diego, bu kez hem mücadele etti hem de tek pasla takımın oyun hızına olumlu katkıda bulundu.
Zaten Fenerbahçe’nin en önemli sıkıntılarından biri bu. Takım yavaş ve hareketsiz top oynuyor. Bir de topu alan oyuncu önce kendi etrafında dönüp sonra da üç dört kez topu dürttüğünde tempo iyice düşüyor, Fenerbahçe ”savunulması kolay” bir takım haline geliyor. Bugünkü maçta Diego’nun ilk devre ve ikinci devreki ”topu ayağından çıkarma” sürelerini karşılaştırın, iki oyun arasındaki farkın şifrelerine ulaşacaksınız.
Umarım bu farklılık ile yapılan oyuncu değişiklikleri sezonun kalanı için bir rehber olur Pereira’ya ve bir daha bugünkü ilk devre oynanan gibi bir futbol görmeyiz. Ben yine yanılıyor olabilirim ama o futbolla şampiyonluk adayları arasına bile giremeyiz.
mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alperalp72