HAMZAOĞLU BALI
Chedjou ve Selçuk’un yokluğunda en doğru 11’le maça başlayan bir Galatasaray takımı görünce adeta afalladık. Denayer hariç ilk defa tüm oyuncuların gerçek mevkilerinde rol alması ise bizi bizden aldı! Sabri ve Umut’suz bir başlangıç kadrosu gerçekten paha biçilmezdi. Hamzaoğlu boynunda giyotini hissettiğinden olsa gerek, taraftarın kadrosunu sahaya çıkarmıştı.
Tüm bunların ışığında, ayağı top yapan, saha görüşü olan ve topu kırmayan ancak görece yumuşak ve sertlik yaratmaktan uzak bir takım kurgusu gözlemledik. Rodriguez’in, Galatasaray ortasaha rotasyonundaki futbolcuların eksiği olan topla dikine katetme becerisine sahip olduğunu, boşluğu buldu mu cesurca rakip defans koridorlarına topla dribling yaptığını gördük. Çapraza uzun top atma ve hızlı tektop oynama özelliği ile tipik bir İspanyol ortasaha oyuncusu. Sertlik yaratmada da, beklenilenin aksine fena sayılmazdı. Yasin takımı rakip sahaya taşıyan ve orada tutan özelliklere sahip bir oyuncu olduğunu tekrar hatırlattı. Ancak çok kolay kendini yere bırakıyor. Podolski ise yedek kulübesine iyice yaklaştığının farkında olduğunu her zamankinden daha çok çabalayarak belli etti. Ancak yine etkisizdi. Semih sabaha kadar oynansa 0-0 gidecek gibi duran bir ilkyarıda, amatörce bir ofsayt çıkışı ile N’Doye’nin Muslera’yla karşı karşıya kalmasına neden olarak kendisine asla teslim olunmaması gerektiğini birkez daha belgeledi. Sneijder’in ise henüz form tutamadığını görüyoruz.
İkinci yarıya Trabzonspor müthiş bir tempo ve baskıyla başladı. Öyle ki golü bulamazlarsa oyunun son periyodunda şişecekleri belliydi ve nitekim de öyle oldu. Denayer Erkan’ın karşısında sağlam durabildi. Balta ise sarı-kırmızılılar için ne derece değerli bir figür olduğunu yaptığı kritik müdaheleler, top kullanma becerisi ve yer tutma bilgisi ile gözler önüne serdi.
Galatasaray Trabzonspor’un 2 çok net pozisyonda direkleri dövdüğü ölümcül önemde bir maçta, duran toptan eksantrik bir gol bularak 3 puana erişti. Bu; “Hamzaoğlu Balı” diye bir gerçeğin yeniden tescillendiği bir oyun oldu.
60’da taraftarın gözbebeği, geçen senenin U 21 ligi gol kralı ancak şampiyonluğun garanti olduğu son Rize maçında dahi şans vermeyip yerine A.Yılmaz’ı tercih ettiği Sinan Gümüş’ü oyuna alması, yolun sonuna geldiğini hisseden Hamzaoğlu’nun ne derece popülistleştiğinin bir kanıtı olarak kayıtlara geçti. Öte yandan, zam yaptırdığı, yerine adam aldırmadığı, öve öve bitiremediği ve taraftarın tahammül edemediğini adı gibi bildiği Sabri’yi henüz 5.haftada takımdan kesmesi bu tespiti destekleyen bir diğer hamlesiydi.
Günün sonunda sarı-kırmızılılar, lige tutunmasını sağlayan ve havlu atmasını engelleyen çok önemli bir galibiyet aldı.
Galatasaray Carole, Rodriguez, Sinan Gümüş ve bonservisi alınabilirse Denayer’de kesinlikle ısrarcı olmalı, bu sezon boyunca gelecek yılların omurgasını oluşturacak bu potansiyelli gençleri kazanma yolunu hedef belirlemelidir.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : gokhan.hasimzade@abcspor.com
twitter : portaporta700
