Başarılarla geçen ve beklentilerin üzerine çıkıldığı 2014-15 sezonuna göre Trabzonspor’da göreceğimiz en büyük değişiklik oyun kurucu pozisyonunda olacak. Beklenen performansın özellikle hücumda çok gerisinde kalan Dee Bost ile yollar ayrıldı ve yerini İtalya’nın Cantu takımında iyi bir sezon geçiren 1.87 boyundaki 26 yaşında olan Amerikalı guard Darius Earvin Johnson-Odom ile doldurdular. Yetenekli guardı gelin artıları ve eksileri ile beraber biraz daha yakından tanıyalım.
“Erken Kariyeri”
NCAA kariyerini genelde iyi kısalar yetiştiren (Jimmy Butler, Wesley Matthews, Dwyane Wade, Doc Rivers, Travis Diener) Marquette’de geçiren Odom burada skorer kimliği ve liderliği ile tüm NBA takımlarının dikkatini çekmeyi başardı ki daha mezun olmadan 3.yılının sonunda draftlara erkenden katıldı ve 2012 yazında 2.tur 55.sıradan Mavericks tarafından seçilmeyi başardı. Hazırlık dönemi sonrası Lakers’a takas olan oyun kurucu burada sadece 4 maça çıkabildi ve sonrasında geliştirme ligine gönderildi. Ardından da Ocak 2013’te serbest bırakıldı ve NBA dışındaki ilk tecrübesine Rusya’nın Spartak St. Pettersburg takımında başladı. Rusya’da beklenenin çok gerisinde kaldı. 2013’te NBA yaz liginde yer aldı fakat bir kontrat kapamayınca soluğu Çin’in Sichuan takımında aldı. Burada da sadece 4 maça çıkıp tekrar NBA geliştirme liginin yolunu tuttu ve yine bireysel anlamda önemli istatistikler yakaladı. Bir kez daha NBA şansı yakaladı. Mart 2014’te 76ers’dan kontratı kaptı ancak sadece iki maça çıktı ve NBA defterini kapatmış oldu. 2014 yazında İtalya’nın Cantu takımı ile anlaştı ve bu sefer Rusya’daki Avrupa tecrübesinin aksine hem ligde hem de Eurocup’da göz kamaştıran bir performans ortaya koydu Johnson-Odom.
2009-12 Marquette (NCAA): 15.7 sayı, 3.1 ribaund, 2.5 asist, %40.3 3 sayı
2014-15 Cantu (İtalya): 14.4 sayı, 3.4 ribaund, 4.1 asist, %35.7 3 sayı
2014-15 Cantu (Eurocup): 15.7 sayı, 3.1 ribaund, 3.4 asist, %35.4 3 sayı
“Artılar-Eksiler”
Boyu biraz daha uzun olsa NBA için dahi ideal bir iki numara-şütör guard olacak özelliklere sahip olan solak guardın ilk göze çarpan artısı açık alan bulduğunda sürati ile etkili olabilmesi (sadece geçiş hücumlarında değil set hücumlarında da alan bulması durumunda da bu özelliğini ortaya çıkarabiliyor.). 1.87 boyunda olabilir ama müthiş bir atlet, bir guard için güçlü bir fiziğe sahip ve uzun kolları da ona hem savunmada hem de hücumda büyük bir avantaj sağlıyor. Amerikalı guard topla oynamayı seven ve bu şekilde daha etkili olan bir oyuncu. Adımını geri çekip bulduğu atışlar hem orta mesafede hem de 3 sayı gerisinde önemli silahlarından biri ki bu yöntemle rakibi ile arasında yarattığı mesafeyi sürati ile birleştirip etkili penetreler için de kullabiliyor. Çabuk ilk adımı sayesinde birebirlerde her zaman etkili olan bir isim Johnson-Odom ve adamını rahatça geçip pota ile başbaşa kalıyor çoğunlukla. Bitirişlerde her iki elini de kullabilmesi ve temasa rağmen güçlü fiziği sayesinde dengesini sağlayabimesi de önemli artılarından. İkili oyunlar sonrası hem potaya güçlü gidebilmesi hem de istikrarlı bir orta mesafe şut tehditine sahip olması onu durdurulması zor bir isim yapıyor. Savunma tarafında ise topa iyi baskı yapabilen, güçlü fiziğini kullanan, sert, ayakları yere sağlam basan ve kendinden uzun-yapılı oyuncuları bile göğüsleyebilen bir isim. Bunların yanında liderlik özellikleri bulunan bir oyuncu, NCAA kariyerinde olduğu gibi Cantu’da da bu özelliğini gösterme fırsatı buldu geçtiğimiz sezon. Genel olarak baktığımızda Odom iyi bir takım oyuncusu.
Gelelim eksilerine. Yetenekli guard 1.87 boyunda ve her ne kadar fiziksel özellikleri artı zekası ile bu dezavantajını kapatmaya çalışsa da Avrupa basketbolunda her geçen gün daha da artan “fizikli” guardlara karşı oyunun iki alanında da zorlanabiliyor. Bunun yanında top tekniği ve fundementalı genele bakılırsa iyi düzeyde ama saf-ideal bir oyun kurucu için ancak ortalama düzeyde diyebiliriz. Aslında iyi bir pasör ama ikili oyunlar sonrası genelde kendi bitirmeyi tercih ediyor, takım arkadaşları için pozisyon yaratmak onun için 2.opsiyon ve fazla kullanmıyor bu opsiyonu… Oyunun topsuz bölümünü de pek sevmiyor ki ceza üçlükleri istikrarlı değil.
“Sonuç”
Johnson-Odom geçen sene Trabzonspor’un özellikle hücumda 1 numaradan beklediği skor katkısını verebilecek, takıma liderlik edebilecek ve el yakan topları çekinmeden kullanabilecek bir isim. Savunma tarafında da Bost gibi topa baskı yapabiliyor olması bu alanda bordo mavililerin gerilememesi demek oluyor. Ancak topla oynamayı fazla seviyor olması ve yaratıcılıktan çok bitiriciliğe kayan oyun yapısı koç Markovic’in çok dikkat etmesi gereken bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz sezon Bost’un topu paylaşmayı seven tarzı Hardy ile beraber sahada kalabilmelerini sağlayabiliyordu fakat bu sezon koçun Odom-Hardy ikilisini ne kadar ve nasıl sahada tutabileceği Trabzonspor adına kritik noktalardan biri olacak. Bunun yanında iki guardın da 1.90’nın altında olması sahada beraber kaldıkları dönemlerde özellikle savunmada Trabzonspor uzunlarının ekstra çalışmasını gerektirecek. Evet Velickovic ve Stipanovic zeki, olgun ve pozisyon almasını iyi bilen hatta pasör özellikleri de iyi olan uzunlar fakat Odom’un liderliğinde bakalım istedikleri pasları geçen seneki gibi doğru zamanda doğru yerde alabilecekler mi? Geçen sezon başarıyı getiren ve uzunların yönlendirdiği sisteme bakalım Odom’un topla oynamaya dayalı tarzı izin verecek mi?
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : fersu.deniz@abcspor.com
twitter : @fersudeniz
