Sualtı ragbisi, 1960’lı yıllarda Fransız Deniz Komandolarının Kenya sahillerinde hindistan cevizinin içine kum doldurarak, eğitsel bir oyun şeklinde başlamış ve Fransızlar tarafından Avrupa’ya taşınan bu oyun, Almanya’da bir sualtı kulübüne üye olan Ludwing Von BERSUDA tarafından sualtı topu oyunu fikrini ortaya atmasıyla gerçek anlamda start almıştır.
Yine Almanya’nın Duisburg şehrinde bir sualtı kulübüne üye olan Dr. Franz Josef GRIMMEISEN tarafından sualtı topu oyununu rekabete dayalı bir takım sporuna dönüştürmeye karar verir. Ve sonraki yıllarda, Sualtı Ragbisi bir çok sporcu ile resmi bir havuz oyunu haline gelmiştir.
İlk resmi Sualtı Ragbisi müsabakası Almanya’nın Mulheim kentinde 4 Ekim 1964’de, İlk resmi turnuva ise 5 Kasım 1965’de oynanmıştır.
Takip eden yıllarda yükselen oyun kalitesi ve Sualtı Ragbisine olan talep artmış ve 1978 yılında Dünya Sualtı Sporları Federasyonu’nunca (CMAS) resmi olarak kabul edilmiştir.
İlk Avrupa şampiyonası 1978’de İsveç’in Malmö şehrinde düzenlenmiş, ilk resmi dünya şampiyonası ise Almanya Mulheim’de 1980 yılında oynanmıştır.
3.5m’den 5m’ye derinlikte ve kale (ağır metal 40cm çapında kovalar) ile havuzun altında oynanır.
İki takım (mavi ve beyaz), her bir takım 6 oyuncudan (+6 yedek) oluşur ve hafif batan topu (tuzlu su ile dolu) rakibin kalesine sokmaya çalışırlar.
Hızlı ve yorucu bir oyundur ancak yedekler hemen değişikliğe hazırdırlar. Takım oyunu çok önemlidir, aynı Sualtı Ragbisinde olduğu gibi, asansör diye tabir edilen suya giriş-çıkışlardaki timing ve strateji olmazsa olmazlarındandır. Güç, hız, hareketlilik ve düşük oksijen kullanımı da…
Oyuncularda palet, maske, snorkel ve başlık vardır. Ragbi Topu ve kalesi de diğer aksesuarlardır.
Suyun altında olması ve ragbi kelimesi doğal olarak çok zor ve sert bir spor çağrışımı yapabilir ki öyledir ama çok da zevklidir de…
Zaten ülkemizde bu sporu yapan 100’e yakın kulüp ve 1000’lerce sporcu olduğunu düşünürsek, bu kadar insan da yanılıyor olamaz!
ABCSPOR
