Kalibresi Fenerbahçe’nin çok altında olduğu halde “Goethe-Bala” çok az antrenöre nasip olmuş bir şansla bir anda kendisini Fenerbahçe hocası olarak bulmuş iki teknik direktörün kapışması gözüyle baktığım bir maçtı açıkçası…
Bir yanda ayağa pas oyunuyla Konyaspor’u ligin dibine yaklaştırdıktan sonra kurguyu değiştirip dikine oynama alışkanlığı kazanıp durumu kurtaran hoca diğer yanda ise Ersun mu olsam Aykut mu ikileminden kurtulamamış İsmail Kartal.
Mert’in da payının büyük olduğunu düşündüğüm bir golle Konya maça başladı. Biz de ne olduğunu anlamadan maç 1-0 oluverdi. Bunlar İsmail Kartal’ın alışkın olduğu problemler değil hadi bakalım dedik. İsmail Hoca geçen haftaki fiyaskonun sebebini Alves ve Emre olarak görmüş, Emenike’den memnun kalmış belli ki… Ya da Emenike’nin psikolojisini bozan egosu Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin üstünde!
Neyse maça dönelim; Bir sefer Emre’nin yerine Selçuk var orta üçlüde ilk onbirde . O da Diego oynasın mantığıyla doğru, Diego yoksa hiç bir anlamı yok. Hele ki Emenike tercihi çok tartışılacak. Topal- Raul ve Selçuk üçlüsüyle yani 3 önliberoyla çıkmış İsmail Kartal maça. Bu adam bu balla şampiyon hoca ünvanını alır mı alır ? Türkiye burası arkadaş inşallah alır diyorum.
Bu üçlüden Selçuk Şahin Alex işleri yapmaya çalışıyor. Vah Vah! Daha da enteresan biraz daha zorlasa kıvıracak bu işi. Sahada ne yaptığını bilen bir tek o vardır sahada. Golden sonra Fenerbahçe Konya’nın üstüne gelmeye çalıştı ancak ilerde top tutamayınca Konya’nın çabuk orta sahası Fenerbahçe kalesine çok etkili gelmeye başladı. Devrenin ortalarında Fenerbahçe oyunu tutmayı başardı. Sağlı sollu yaklaşık 20 orta, ileride net bir santrafor olmadığı için golle sonuçlanmadı.
Oysa maçın başından bu yana gördük ki Konyaspor defansı havadan gelen her ortaya kafa vurdurdu, kafacı bir forvet olmayınca, içeri adam gibi orta pas karışımı top gönderen forvetler olmayınca normal olarak Fenerbahçe ilk yarıda gol bulamadı! Emenike’yi geçen hafta ikinci yarıda sağ kanatta kullanmıştı İsmail Kartal. Moussa’nın da ortaya geçmesiyle aksayan varyasyon bir nebze düzelmişti. Kartal’dan ilk yarıda böyle bir hamle bekleyenler yanıldı. Yine tek santrfor olarak, merkezde yani kanser ettiği bölgede tamamladı ilk yarıyı.
Aslında ikinci yarının şifresini Konya defansı verdi İsmail Hoca’ya. “Bak kardeş, şu defansa bak, her kafa topunu veriyor Fenerli’lere” dedi resmen. Webo ikinci yarının başında oyuna girer, Fener baskıyı artırır, Webo atamasa bile o defansı dağıtır diye çoğumuz bekledik sanıyorum. Ayrıca ilk yarı boyunca Hasan Kabze nasıl santrfor oynanır diye bir gösteri de yapmıştı. Futbolundan ve mevkisinin gereklerinden etkilenmeyi boşver, hiç değilse insan Hasan’ın fiziğine bakar ve derki bu adam iyi oynuyor demek ki böyle bi adam lazım, ben de kim var böyle, Webo var, tamam onu alayım oyuna der ama nafile!!!
Fenerbahçe ikinci yarıya da Emenike’yle ve tahmin ettiğimiz gibi daha baskılı başladı. Sonradan oyuna giren Emre ve Diego ile topu yere indirdi, kanatlara yaydı ama adam eksiltemeyen, orta açamayan kanatlarla ve kafa vuramayan forvetle yine gol atamadı. Saymadım tüm ilk yarı boyunca da 20-25 orta yapılmıştır. Webo oyuna girince, Emenike sola, Moussa sola geldi. Bir ters ayak denemesi. Derken duran topta Egemen’le skora denge geldi.
Aykut Kocaman hemen ardından beraberliğe razı klasik tavrını takındı. Defansı 5’ledi, forveti tekledi ve orta sahayı kitledi. Kitledikten sonra da doğru dürüst pozisyon olmadı ve Fenerbahçe derbi öncesi hem önemli bir moral hem de 2 puan kaybetti. Aziz Başkan’ın hafta içi hakem çıkışı başta Emenike olmak üzere tüm oyuncularda “aha bu hafta yağ gibi bir hakem bizi bekliyor hacı “şeklinde bir beklenti yaratmış. Kendini salıveren salıverene! Sevgilisiden tokat yiyen eski yeşil çam artizleri gibi bırakıveriyorlar kendilerini yere. Emek hırsızlığına soyundular. Yakıştıramadım. Godot’yu beklerken gibi penaltı beklediler. Yazık ki ne yazık.!
Konyaspor seyircisinin Aziz Yıldırım şike yapsana tezahüratını hiç yakıştıramadım. Öyle bile düşünüyor olsan seni ligde tutmak için uğraşan hocana ayıp. “Yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk” diyorum o videoyu hatırlatayım da neşemiz bi nebze yerine gelse bari diyerek. Fenerbahçe puan olarak daha da geride kaldı ve bir değil iki rakibinin de gerisinde.. İkisinin birden puan kaybetmesini bekleyeceği pozisyona geliyor. Stres artacak. Bu bir kriz. Ne bu stresi ne de krizi İsmail Kartal’ın kaldırabileceğini düşünmüyorum haftaya da derbiyi kazanamazsa..
Yakın tarihe bakın ne zaman Fener’in başı sıkışsa bi G.Saray maçı denk gelmiştir. Kalede Hayrettin yok ama Fener’in G.Saray maçında krizi aşıp tarihi tekerrür ettirmesi büyük ihtimal. Haftaya Fener başka takımla oynasa” Dostlar Sağolsun” diyeceğim yoksa. Konyaspor bu seyirciyle ligde kalmayı hakediyor. Allah aynı bereketi bizim stadımıza da versin ve bu taraftar şampiyonluğu hakediyor diyelim. Heyecanlı bir hafta bizi bekliyor. İyi pazarlar dostlar!
