Bugünkü yazı konumuz 130 senelik başkent kulübü.
İsmini 1892 yılında 4 gencin bir buharlı gemiyle çıktıkları bir gezi sırasından alan (geminin adı Herta), geminin bacasının renkleri Mavi- beyaz da kulübün renklerini olmuş.
Almanya’da Die Alte Dame (Yaşlı Hanımefendi) diye anılan Herta, 1930 ve 1931 yıllarında iki şampiyonluk kazanmış ve o günden bugüne zafere hasret!..
** Bugünkü yazının ana konusu kısaca 1-2 paragrafla taraftar aidiyeti.
Berlin’in 1961’de bir duvarla bölünmesi ile taraftarların yarısı Doğu yarısı Batı’da kalıyor ve stad da Batı’da.
Bu dönemde Doğu Berlin’de kalan Hertha taraftarları maç günleri yıllarca, aksatmaksızın, her maçta duvarın stada yakın yerlerine gelerek takımlarını duvarın ötesinden desteklemişler. Hem de 3-5 değil, yüzlerce belki binlerce taraftar ile..
Gesundbrunnen (Hertha’nın eski stadı Plumpe’in olduğu bölge) yakınındaki sınır hattına kadar giderler, duvarın öte tarafından takımlarına tezahüratlarla eşlik ederler
Yani bir taraf stadın içinde, bir taraf duvarın arkasında, ardında…
Polis engellemeye çalışmış ama nafile. En büyük aşklarını ceza alma, hapis yatma pahasına bırakmamışlar. Bu durum kulübün maçlarını duvardan uzakta bulunan Olimpiyat Stadyumu’nda oynamaya başlayana kadar da devam etmiş.
Duvarın Kasım 1989’da yıkılmasından sonraki ilk maçta ise, rakip de SG Wattenscheid 09. Yani seyredilmesi merakle beklenen bir takım da değil ve tribünlerde 48.000 seyirci yer alıyor.
Bunun bir 2’nci lig müsabakası olduğunun özellikle altını çizerek!..
