Futbol çok tuhaf bir oyun.. 7 gün evvel tribünler Ersun Yanal diye inlerken, Beşiktaş’ın ligin zayıf ekibi Erciyesspor’u yenip puan farkını 6’ya, kendi sahasında da Fenerbahçe’yi yenip 9’a çikaracağını öngürmüşlerdi protesto edenler. Zira ligin en iyi top oynayanı Beşiktaş, deplasmanda kazanamayan, iç sahada ite kaka duran toplarla , penaltılarla kazanıp zirveye tutunanı Fenerbahçe idi. .
Son dakikalarda kazanılan penaltı ile Fenerbahçe 3 puanı kurtardı, sonraki gün Beşiktaş son 3 dakikada 2 gol yiyip 3 puan bıraktı ve Beşiktaş-Fenerbahçe maçı tuhaf bir şekilde lideri belirleyecek maca döndü tüm zirve adayları puan verince..
7 haftada 11 gol atan 14 puan toplayan Fenerbahçe zirveye oturdu..100 dk evvel yuhalanan hoca 100 dk sonra lider takımın hocası oldu! Erciyes maçının son iki dakikasi ve Emenike’nin 3 dakikada gelen golüne bakarsak Beşiktaş ‘yek kelimeyle’ 5 dakikada tuş oldu.. İnanmak çok zor ama gerçek. .
Gelelim maça. .
İyi Mümin Musa’yı kenara alıp Alper’i sol kanatta oynatarak maça başlayan İsmail Kartal planı büyük ihtimalle sağ bek Necip üzerinden geliştirilmiş bir düşüncenin eseriydi ve tıkır tıkır işledi ve iki haftadir sahanın en iyisi Alper’le nihayetlendi.
Alper’in 180 dakikalık performansı Fener’in liderliğinde en önemli faktörlerden biri oldu..
Bilic yine bir derbide daha 3 puanı alamadı ve derbi siftahı yapamadı. Bu bir tesadüf olamaz! Fenerbahçe’yi iyi etüd edememis. En güçlü yanı iki kanat forveti olan Beşiktaş ve en güçlü yanı iki kanat bekinin hücum performansı olan Fenerbahçe’nin kapışmasında adeta kendi silahlı ile vuruldu Bilic. Alper ve Caner Necip madenini müthiş değerlendirdi ve Beşiktaş yine hüsrana uğradı. .
Fenerbahçe sezon başından bu yana ilk defa çabuk ve dikine bir oyun anlayışı ile sahada yer aldı.
Erken gelen Alper-Emenike ortaklığı ile gelen gol, Beşiktaş’ın şuursuzca atakları ile orta sahayı boşaltması neticesiyle maç bir anda tenis maçına döndü. Caner, Alper ve Gökhan’ın Emenike ile buluşturduğu toplar ve hızlı oyunla Fenerbahçe sezonun en iyi oyununu ilk 45 dakikada sergiledi ve goller kaçırdı. İlk defa keyif alarak, heyecanlanarak bir maç izledik bu sene ilk yarıda.. Ersun Yanal’ın cengaverleri geri döndü âdeta..
Fenerbahçe ikiyi arıyordu. Ardından Olcay’ın kırmızı kartıyla Fenerbahçe iyice morallendi soyunma odasına girerken..
Artık maç Diego ve Moussa, Emenike ve Alper’in aynı anda oynayacağı ve 5’e gidecek bir kıvama gelmişti.
Hayatta şampiyon olamayacak bir Galatasaray’ın olduğu ligde, kırılgan Beşiktaş’ı perişan edecek bir fırsat altın tepsiyle önlerine gelmişti.
İsmail Kartal ilk yarının aksine yana ve geriye oynayan bir anlayışla sahaya sürdü Fenerbahçe’yi.
Zavallı Beşiktaş’a karşı acizane bir biçimde Fenerbahçe geriye yaslandı, oyunu kendi sahasında kabul etti, 10 kişilik Beşiktaş’ın oyunu domine etmesine izin verdi.
Oysa yenilecek bir gol çok şeyi değiştirebilirdi..
Mesela Topal’ın kornerde Demba Ba’ya yaptığı şarja hakem penaltı çalsa, Beşiktaş maçı % 80 bir puana bağlardı..
Fenerbahçe 3 puanı aldı, ilk 45 dakikada şampiyon gibi oynadı ama ikinci yarıda, oturduğu koltuğu bir daha kimseye vermez güvenini maalesef veremedi…
İki bekin iyi oynadığında Fenerbahçe’nin de nasıl iyi oynadığını, hızlı, çabuk ve dikine oynanıldığında nasıl daha fazla pozisyon bulunduğunu hep beraber test ettik.
Atmış olduğu gollere bakmayın..Emenike de Moussa da bu sene fos!
Diyoruz ki Emenike dar alan topcusu değil, süratli diyoruz, adam geniş alanı bırak boş alanda bile stopere plakayı aldıramıyor basıyor frene.
Şu haliyle Moussa sadece iyi bir mümin, vasat bir futbolcu..
Dördüncü yıldız çok önemli.. Umut ediyorum ki zirveyi birakmayız. Bu kadar kötünün olduğu bir ligde zaten zirve yarişından kopmayız ama ‘iyi bir santrfor’ kolayca şampiyonluğu getirir.
Fenerbahçe futbol takımını ve İsmail Kartal’ı tebrik ediyorum ama yine de önemli bir fırsatı teptiklerini düşünüyorum.
Herkese mutlu bir hafta diliyorum…
