Derbilerde kağıt üstünde mutlaka bir favori olur ama o kağıt maç sonunda yırtıp atılır..Favori Fenerbahçe, çünkü yükselen bir form grafiği var. Beşiktaş içinse kötü gidişe bi dur de, küllerinden yeniden doğ maçı, saha ve seyirci avantajı da cepte.
İki camianın ortak yanı ise bozulmuş psikolojileri. Her yıl sil baştan kadro, yılda en az bir hoca. İşte büyük resim buydu, maçın psikolojisini iyi yönetenin avantajlı olduğu bir maçtı, Tedesco’nun ilk derbisiydi..
Tedesco, bana göre çok doğru bir kararla Levent’i sol bekte Brown’a tercih etmiş, 11’i bulmaya ramak kaldı, O da Nene..
Beşiktaş orta sahası sert bir takım. Bu maça da aşırı motive olmuşlar, bahsettiğim psikoloji işte buydu. İyi presle başladılar..
İngilizler 3 saniye der.. 3 saniye içinde topu geri kazanamazsan atak yersin, faulü yapman lazım. Bu ilk 10 dakikada 3 saniye presini aslında doğru yapamadılar ama Fenerbahçe cezayı kesemedi, faturayı ödeyen taraf da Fenerbahçe oldu.. Geçiş oyununda doğru adamı bulsalar da ya pası atamadılar ya da pası alan adam topu kaptırdı. İşte burada Kerem, Nesyri ve Nene’nin sırtı dönük oyunda çok başarısız olmalarının sebebi var..
8. dakikada gelen gol bütün oyun düzenini bozdu. O stadyumda kolay bir şey değil bu. Ardından da kopyası diyemem ama sebebi aynı ikinci gol geldi. İki golde kaptırılan toplar..
Tedesco’nun yapmak istediğini adeta Sergen’in takımı yapmış gibi oldu..
Fenerbahçe biraz biraz oyunu dengelemeye, karşı kaleyi yoklamaya başlamıştı ama skor öyle bir noktada ki, sırat köprüsü resmen 3’ü yediğin anda maç gider hatta onurlu bir mağlubiyet falan konuşulur..
Ama o dakikada Beşiktaş’ın 30 milyonluk transferi Orkun sahneye çıktı takımını hem 10 kişi hem de hocasız bıraktı..
Sergen, hiç boş yapmasın, Orkun’un hareketinin cezası Amerika’da bazı eyaletlerde hapis.
Bu kart maçın gidişatını değiştirdi. Beşiktaş yaslandı, Fenerbahçe meşhur Tedesco çizgisini kurdu orta sahaya, önce İsmail, ardından da Asensio ile iki gol atarak maça dengeyi getirdi ilk yarı biterken.
İkinci yarının neredeyse tamamen Beşiktaş yarı sahasında geçeceği belliydi..
Ben, Tedesco’dan Kerem’i kenara almasını beklerdim, Nene’yi alıp Talisca’yı kanada koydu ve seti böyle oynamak istedi..
Beşiktaş sete bence çok iyi yerleşti. Bilal ve Rafa’yı topla buluşturdukları anda da hücuma tutundular. Kaliteli ayak böyle bir şey işte..
Seti, göbekten delmek zor. Topu kanatlara yayman gerekiyor ve pas ritmini de artırman gerekiyor, Fenerbahçe’nin kanatları yok. Var da yok. Yarım buçuk Oğuz var, Kerem’i kanat olarak görmüyorum ben. Deplasman topçusu. Kerem ve öndeki santrfor arasında bir köprü kurulmazsa hücumda 9 kişi kalırsın.
Fenerbahçe’nin sete karşı başarılı olduğunu ve çok pozisyon ürettiğini söyleyemem, bir tek Asensio ile olmaz. Asensio 10 numara değil zaten, yaratıcı forvet arkası. Talisca gibi bir şey..
Bir kaç pozisyon oldu, olmadı değil ama yeterli görmedim ben. Nesyri’nin karşı karşıya vuramadığı var, içeriden çıkarılan bir karambol vuruşu var. Var yani bir şeyler.
Çok zengin bir kulübe yok böyle anlar için ama gözüm yine kulübedeydi.
Hoca Nesyri ile Duran değişikliğine gitti, Oğuz ile de Kerem’i değiştirdi.
Ne düşündü bilinmez, ne olursa olsun Nesyri’yi kenara almak Beşiktaş defansını biraz rahatlatmak demek, uzun bir oyuncu, kuvvetli, fizikli. John Duran’ın da sırtı dönük iyi olmadığını biliyoruz ama Tedesco bilmiyor olabilir..
Mesela ben Alvarez-Fred değişikliği bekledim. Bugün istediğimi alamadığım Levent -Brown değişikliği de olabilir bir denemeydi ve hoca yaptı..
Futbol işte, bu değişiklikler golü getirdi. John Duran sahalarda ender görülen bir gol attı. Yerde kayarak baskı yapmıştı stopere, top yere düşmeden yerden kalkıp topa tekrar vurdu..
Bu vuruşu dünyada yapabilecek tek canlı Maymun. Kedi bile yapamaz..
Bu gol Fenerbahçe’ye 3 puanı getirdi. 11’e 11 bu maç böyle biter miydi? Bence bitmezdi. 26. dakika maçın dönüm noktası oldu..
Tedesco ilk derbisini kazandı, fark 4 puana indi. Şampiyonluk için transfer şart degil, şart oğlu şart..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter:@BrunoMonte1907
