2016 MODEL GALATASARAY

Arroyo’dan sonra teknik ekipve yönetim yeni yapılanmada dominant bir oyun kurucu almak için çok çalıştı. İlk opsiyonları olan Avrupa’nın en tecrübeli maestrolarından Huertas’ı uzun bir süre beklediler ama Brezilyalı yıldızı NBA’e kaptırdılar. Bunun üzerine ellerinde bütçelerine uygun sınırlı isim kalmışken bence en doğru kararı verdiler ve McCollum ile imzaladılar. Tabii ki bu transferde riskler var; Amerikalı oyuncu Avrupa’da üst düzey bir takımda oynamadı ve sonrasında da Çin gibi sadece “hücum” odaklı, savunmanın hiç yapılmadığı bir ligde forma giydi. Bunlar benim aklımda kritik sorular olarak yer almıştı. Ancak oyuncu ilk antrenmanlarına çıktıktan sonra Galatasaray teknik heyeti ile yaptığım görüşmede McCollum’un göründüğü kadar bencil bir oyuncu olmadığı önce takımın kazanması için mücadele eden ve ne gerekiyorsa onu yapan bir “lider” olduğu bilgilerini aldım.

Hazırlık maçlarında da aynen bu McCollum’ı izledik işte. Skorer oyun kurucu belli ki yaptığı bu yeni başlangıçtan ve tekrar Eurocup sahnesinde yer alacak olmaktan çok mutlu. Zaten onun tarzında ve yeteneklerinde olan bir guard koç Ataman’ın sisteminde bir kat daha değer kazanacaktır. Şüphelerimin aksine Lasme ve Dorsey ile uyumları da şuan için iyi görünüyor. McCollum, sezon boyunca etkisini çok daha fazla hissetirecek hem ligimizde hem de Eurocup’da.Yedeğinde ise geçtiğimiz sezon Banvit formasıyla bir çıkış yakalayan Şafak olacak. Her ne kadar savunmada istenen çizgiye gelemese de hücumda sorumluluk alabilen ve tempo basketboluna uygun bir isim, kısa sürelerde sahada kalıp oyuna ritim kazandırabilir. Ancak sarı kırmızılılar tabiki Ender’in tecrübesini arayacaklar. Genç Doğukan’ın ise forma şansı bulması kolay görünmüyor.

Geçen sezon Jawai ve Vougioukas gibi yanlış hamlelerden sonra Young alınmış, biraz olsun pota altında kendine gelmişti sarı kırmızılılar. Bu sezon ise koç Ataman artık boyalı alanda savunmayı sertleştirecek ve ribaundları domine edecek bir rotasyon kurmaya karar verdi yani Young etkisi devam etti. Bunun için de opsiyonlar arasından en doğru hamleler yapıldı ve yönetimin de kesenin ağzını açmasıyla Lasme ile Dorsey gibi iki tane Euroleague seviyesinde uzun alındı. Bu oyuncular ikili oyun savunmasında takıma çok önemli katkı verecekleri gibi pota altı bekçiliği görevini de yapabilecek ciddi caydırılıcıkları olan isimler. Tabiki hücumda sadece “beslendikleri “ kadar yani hareketliyken potaya devrilerek buldukları bitirişlerden oluşan sınırlı silahları var, birebir de etkinlikleri yok. Ama bunun yanında hücum ribaundlarından da ekmeklerini çıkarabiliyorlar ki Lasme’nin bonus olarak pick&pop oynayıp yüzdeli bitirişler yapabildiği bir orta mesafe şutu da var. Evet bu iki oyuncu kaliteliler ve çok değerli birer tamamlayıcılar fakat ikisini birden sahada tutma şansı zor görünüyor koç Ataman’ın. Belki dönem dönem olabilir ama genelde riske girmeyerek birbirlerini yedekleyecekler. İşte burada da Green, İzzet ve genç Ege’nin 4 numaradan nasıl bir katkı getireceği kritik olacak. Geçtiğimiz sezon Erceg’in hücum performansı bir çok maç kazandırırken savunmada ise “sıkıntı” yarattı, sertlik ve mücadele konusunda takımı geriye düşürdü.

Bu sezon takım olarak daha savunmacı ve daha çok mücadele eden bir takım kurmak adına yola çıkan Galatasaray bu anlamda Green’den çok şey bekliyor. Amerikalı oyuncu sakatlık problemleri yaşıyor ve ciddiyeti artarsa maalesef geçen sezon olduğu gibi ligin ortasında bir değişikliğe gidebilir sarı kırmızlılar. Oynadığı hazırlık maçında olumlu bir katkı veren Green sağlıklı kalabildiği takdirde koç Ataman’ın sisteminin en önemli parçalarından biri olacak. Özellikle hücumda vereceği dış şut katkısı Galatasaray’ın saha yerleşimi açısından kritik. Genç Ege 2014-15 sezonunda kendisine gelen fırsatları iyi değerlendirdi ve bu takımın bir parçası olabileceğini gösterdi. Çalışkanlığı ve enerjisi ile bu sezon da benchten gelerek katkı sağlayabilecek bir isim. İzzet ise fiziğinin ve yeteneklerinin çok gerisinde bir performans sergilemeye devam etti hazırlık maçlarında. Böyle devam ederse belki de kariyerinin son büyük takım şansı olan sarı kırmızlı formaya da erken veda edebilir… Galatasaray’ın Kerem’in benchten getirdiği tecrübe ve ribaund katkısını bu iki isimden alması zor görünüyor.

Sinan sakatlık sonrası Eurobasket’de beklenenden kötü bir performans sergiledi. Ama hazırlık maçlarında kendini toparlamış göründü, geçtiğimiz sezon kaldığı yerden devam edeceğini düşünüyorum. Schilb değerli bir skorer ve Eurobasket’de Vesely ile Satoransky yanında önemli bir tamamlayıcı oldu. Sıkışan yarı saha hücumlarında kendi şutunu yaratabilen, kilidi açan ve aynı zamanda el yakan topları yüksek yüzdeyle kullanabilen bir isim Schilb. Micov ise kötü geçen sezonun en istikrarlı oyuncularından biriydi sakatlığa kadar. Bu sezon öncesi de tekrar ayağı onu zorladı. Sağlıklı kalabilirse koç Ataman’ın saha içinde en güvendiği isimlerin başında geliyor, onun oyunda olduğu dakikalarda sarı kırmızılılar hücumda eşleşme problemi yaratabildikleri gibi savunmada da sertliği bir kademe arttırıyorlar. Göksenin ise enerjisi ve mücadeleci yapısıyla artı topa yaptığı baskı ile koç Ataman’ın benchten getireceği jokeri olacak. Tamamiyle olmasa da en azından işin savunma tarafında Carter’ı aratmayacaktır.