https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

10’UN ADI DIEGO RIBAS

Okunması Gerekenler

murat_ozerGenelde her yaz dönemi patlayan transfer bombalarıyla ünlüdür.  Transfer sezonu açılır her takım taraftarı yana döne patlayacak transfer haberini bekler. Ha geldi ha gelecek o uçakta bu arabada diye papatya falları açılır. Her Türk teknik direktör doğar tezinin sağlamasının yapılması içinde gelecek oyuncuyla birlikte takım formasyonu ilk 11’le alakalı çeşitli sohbetler birbirini kovalar kaçırdık adamı ya da kaptık adamı diyerekten ya iç çekilir ya da hayıflanılır.

diego ribas fbBu senenin Türk futbolu için patlayan en büyük bombalarından birisi hiç şüphesiz KAP’a bildirildikten aşağı yukarı 1 ay sonrasında ülkemizi ayak bastırılan ismi Diego Ribas oldu. Brezilya’lı daha evvelde 2 kez Fenerbahçe’nin gündemine gelmiş ama transfer o zaman ki şartlardan ötürü gerçekleşmemiş ve taraftarların içerisinde hep bir yerlerde ukde olarak kalmıştı. Bu ukde Başkan Aziz Yıldırım’ıda fazlasıyla rahatsız etmiş olmalı ki daha sezon biter bitmez parayı ikinci plana atıp direk futbolcu ve menajeri olan babasıyla anlaşıldı sarı lacivert rengi giydirilerek sarı lacivert camianın yeni 10 numarası olması sağlandı.

Şimdi Fenerbahçe’ye transfer olan Diego Ribas’ı biraz daha yakından tanımaya çalışalım;

Diego Ribas Kimdir?

Tam adı Diego Ribas da Cunha olan Diego 28 Şubat 1985 tarihinde doğmuştur.   Henüz 12 yaşında Santos’a imza atan Brezilyalı ilk maçına Rio – Sao Paulo turnuvasında çıktı. 2002 yılnda başarılı performans gösteren oyuncu Alex, Robinho ve Elano gibi futbolcularla Santos’un Brezilya Serie A şampiyonu olmasında büyük pay sahibi oldu.

Diego - Aziz YıldırımBir futbolcu fabrikası olan Porto’nun genç yetenek Diego’yu keşfetmesi çok uzun sürmedi ve büyük ümitler eşliğinde genç Diego Porto’nun yolunu tuttu. Porto’da iyi bir sezon geçiren genç Brezilyalı ilk senesinde Portekiz liginde 30 maç oynadı ve 2 gol atma başarısı gösterdi. Yine de bu istatistik onun Portekiz kariyeri için yeterli bir sayı değildi ve Porto onu 2006 yılında Almanya’nın Werder Bremen takımına yolladı. Bremen’de çok iyi bir sezon geçiren Diego tam manasıyla takımın orta sahadaki maestrosu oldu ve kazanılan kupa ve lig şampiyonluklarında doğrudan etki yapan oyuncuların arasına girdi. Werder Bremen takımında 132 maça çıkan Diego 54 gol atarak Bremen tarihindeki taraftarların adını hep gülümseyerek hatırladıkları futbolculardan oldu.

Diego artık Avrupa devlerinin dikkatini çeken iyi bir futbolcuydu ve kendisini isteyen bir sürü takım adeta transfer etmek için sıraya girmişti. Çok geçmeden 24.5 Milyon Euro bonservis bedeliyle Bremen tarihine geçerek kulüp tarihinin en pahalı transferi oluyor ve İtalyan Devi Juventus’un yolunu tutuyordu. 5 yıllık imza ile o dönem en şaşalı transferlerden olan Diego Ribas Juventus kariyerine de gayet parlak bir başlangıç yapıyordu. Seria A ya iyi bir başlangıç yapan Diego ilk maçında asist, 2. maçında da 2 gol birden atarak taraflı tarafsız herkesin parmak ısırarak seyrettiği bir futbolcu olduğunun resitallerini sunuyordu. İlk senesinde 33 Seria A maçı ve 9 Avrupa Kupası maçında forma giyen Diego 2. senesinde ise tam manasıyla bir hayal kırıklığı ile sezonu sadece 3 maç oynayarak kapatıyor ve toplamda 47 maç 7 gol ile İtalya macerasını sonlandırıyordu.

Diego Ribas bir kez daha Almanya’nın yolunu tutuyordu fakat bu seferki durağı Wolfsburg’du. Steve McClaren yönetimindeki Wolfsburg Diego’ya tam 15 Milyon Bonservis bedeli ödeyerek onu takımına katıyordu. İlk Senesinde 30 maçta forma giymiş ve 6 gollük bir katkıda bulunmuştu. Bundesliga gibi bir lig için hiçte azımsanmayacak olan bu istatistik İspanyol takımı Atletico Madrid’in dikkatini çekmeye yetmişti ve 2011-2012 sezonunda 1 yıllık kiralık sözleşme ile İspanyol takımının yolunu tutmuştu.

diego ribasO sezon Diego’lu Atletico Uefa Avrupa Kupasını kaldırırken Diego’da performansıyla sivrilen oyunculardan oluyordu. O sezon Diego Atletico macerasında kupa ve lig maçlarında toplamda 43 maçta oynuyor ve  6 gollük iyi bir istatistik tutturuyordu. Sezon sonu kiralık sözleşmesi bitmiş ve Diego bir kez daha Almanya’nın yolunu tutmuştu. Wolfsburg macerasında dönemin hocası Felix Magath’ın oyun felsefesine ayak uyduramayan Diego yine de 1.5 sezon gibi bir süre zarfında kupa ve lig maçlarında 55 kez forma sanşı bulmuş ve iyi sayılacak bir istatistikle 18 golle Almanya kariyerini noktalıyordu. Diego’da bir sezon evvel harika işler çıkarttığı takım olan Atletico Madrid macerasında bir kez daha kendisini sınamak istiyordu ve Wolfsburg kulübü 6 aylığına onu yeniden Atletico’ya kiralık veriyordu. Brezilya’lı ilk gittiği senesindeki kadar aktif süreler alamasa da özellikle Şampiyonlar Ligi Çeyrek finalindeki yaklaşık 35 metreden Barcelona’ya attığı golle kalitesini bir kez daha ispatlıyor ve bu golle Şampiyonlar liginin en güzel golünü atmayı başarıyordu. 6 aylık kiralık sözleşmesi süresi boyunca 19 maça çıkan Diego 2 golle takımına katkı veriyor ama yeterli süre alamadığı için mutsuz olduğu da gözlerden kaçmıyordu.

Sezon bitimine yakın ismi hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş ile anılan Diego’nun ise hangi takımı seçtiği çok önceden belliydi. Daha önce 2 kez kapısından döndüğü Fenerbahçe’nin teklifini kabul eden Diego yasal prosedürler ve gerekli işlemlerin ardından 1 aylık bir süre sonrasında kendisini Fenerbahçe’ye bağlayan sözleşmeye imza atıyor ve sarı lacivert çubukluyu sırtına geçiriyordu.

alex diegoDiego daha şimdiden 8 yıl üst düzey futbol oynamış ve takımın efsaneleri ile anılan Alex ile mukayese edilmeye başlanmıştı bile. Ama yine de o mütevazi kişiliğinden ödün vermeyerek Alex’i her fırsatta överek iyi futbolculuğun yanında iyi de bir iş ahlakına sahip olduğunu bizlere gösteriyordu.

Brezilyalı 10 numaraların klasik özelliklerinin neredeyse tamamını bünyesinde barındırır. Cezasahası çevresinde çok etkili, Kadife bileklere sahiptir. Ara pasları çok etkilidir. Çalım atar, adam geçer. Mesafe tanımaksızın gol atabilir. Ceza sahası çevresinden attığı şutlar çok etkilidir. Pres altında dahi iyi pas verir. Pas yüzdesi yüksektir. Gerektiğinde orta sahaya kadar gelip oyun kurabilir. Baskı altında soğukkanlıdır. Çok iyi faul alır. Duran topları iyi kullanır. Kısa mesafede driplingleri efektiftir. Yani kısaca 10 numara gibi 10 numaradır.

Fenerbahçe ile 3 yıllık anlaşan Diego Ribas’a sarı lacivert forma altında başarılar dileyerek sakatlıktan uzak sadece futboluyla golleriyle ve asistleriyle anıldığı uzun uzun başarılı yıllar diliyorum.

murat.ozer@abcspor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular