Futbola Türk Telekom stadındaki Beşiktaş derbisinde aldığı beraberlikle ara veren Sarı-Kırmızılılarda mesai Çaykur Rizespor deplasmanı ile devam ediyordu. Futbolda pandemi sebebi ile verilen seyircisiz oynama kararı her ne kadar futbolun zevkine gem vursa da futbol izleyebilmek bile biz futbolseverleri ziyadesiyle heycanlandırdı.
Devre arasında da gelen bilgiler kaval kemiğinin kırıldığı yönündeydi. VAR sistemi ile gelen ofsayt bayraklarının geç kaldırılması kuralı gerçekten çok saçma bir kural. Eğer hakem bariz gördüğü pozisyonda VAR’ı beklemek zorunda ise kaldıralım yardımcı hakemleri kameralar yardımcı hakemlik yapsın. Muslera-Okan değişikliği sonrası da Galatasaray’da büyük bir moral bozukluğu görülüyordu. 5 pas yapamayan Galatasaray’ı uzun süredir hiç izlememiştim. 42. dakikada Samudio’nun 3 Sarı-Kırmızılı oyuncunun adeta içinden geçmesi sonucu bana göre verilmeyecek bir penaltı verildi. Okan penaltıyı kurtardı ama dönen topu Skoda tamamladı ve skoru 1-0 a getirdi. 14 dakika verilen uzatmada da pek bir pozisyon göremedik ve ilk yarı 1-0 tamamlandı.
Oyun disiplininden kopuk, ne oynadığını bilmeyen bir Galatasaray izledik bu akşam. Bunda verilen aranın etkisi, seyircisiz oynamanın etkisi -ki Galatasaray seyircisi itici güçtür- vardı tabi ama Galatasaray bugünkü mağlubiyetle şampiyonluk yolunda çok ağır bir darbe aldı. Üstüne Muslera gibi bir oyuncusunu da tahminim en az yıl sonuna kadar kaybetmiş oldu. Rize deplasmanları Galatasaray için sonu hastanede biten deplasmanlar olmaya başladı. Umarım bu son olur.
Muslera ve Andone’ye geçmiş olsun diyor Bir an önce sakatlıklarını atlatıp tekrar sahalara dönmelerini diliyorum.
Kalın sağlıcakla!
twitter: @cevatdil