NBA’deki en çarpıcı yıldızları birbirleri ile karşılaştırdığımız yazı serisinin 3.Bölümünde Jason Kidd ve Steve Nash’i kariyerleri ve yetenekleri açısından birbirleri ile karşılaştıracağız.
Jason Kidd ile başlayalım. Öncelikle kariyer ortalamalarını vermek istiyorum. 12.6 Sayı, 8.7 Asist, 6.3 Ribaund ve 1.9 Top Çalma. Burda özellikle dikkat çeken olay bir PG olan Jason Kidd’in 6.3 Ribaund ortalaması tutturmuş olması. Tarihin en iyi Ribaund çeken PG’lerinden biri ve tarihin en çok 3 sayı atan PG’si, aynı zamanda tarihin 1988 3lük ile en çok 3 sayı atan 3. Oyuncusu (Ray Allen ve Reggie Miller’ın ardından.). Asistleriyle tanıdığımız Kidd’in 3 sayı ve Ribaund açısından da bu kadar başarılı olduğunun farkında olmak gerek, o gerçekten NBA tarihinin en iyi PG’lerinden biri.
Özellikle mükemmel bir saha görüşü var, mükemmel bir basketbol beyni var, bunun yanında tarihin en iyi 3 sayı atan oyuncularından biri. Ribaund açısından da bu kadar iyi olması onu aynı zamanda savunma yönünde de çok önemli kılıyor. Kidd tam anlamıyla all-around bir oyuncu, basketbola çok fazla şey katmış bir yıldız. Şimdi birde kariyerine göz atalım.. New Jersey Nets’le birlikte arka arkaya 2 kez NBA Finalleri’ne kadar gitmeyi başaran Kidd Spurs ve Lakers’a Finallerde takımıyla birlikte boyun eğdi. Fakat 2011 yılında kariyerinin artık son yıllarında tekrar NBA Finalleri oynamaya hak kazandı, fakat bu sefer Dallas Mavericks ile. Dallas Mavericks ile birlikte 2011 yılında Miami Heat’e karşı şampiyon olmayı başaran Kidd, kariyerini bu şampiyonlukla taçlandırmış oldu.
Şimdi bir de Steve Nash cephesine bakalım. Nash’in kariyer ortalamalarına bakacak olursak; 14.3 Sayı, 8.5 Asist, 3.0 Ribaund ve 0.7 Top Çalma. Skorerlik açısından Kidd’den daha iyi olduğunu biliyoruz Nash’in. Çok büyük bir fark olmasa da küçük bir farkla daha iyi bir skorer Nash. Fakat Ribaund açısından ve savunma açısından da Kidd’in sahip olduğu ekstra özelliklere sahip değil Nash. Basketbol beyni ve oyun kuruculuğun en büyük vasfı olan pasörlük açısından bakacak olursak eğer iki oyuncu da NBA tarihinin en iyi pasörlerinden ve ikisininde saha görüşü mükemmel.
Nash’in kariyerine göz atalım bir de. Phoenix tarafından draft edilip daha sonra Dallas Mavericks yolunu tutan Nash, 2000’li yılların ortalarında tekrar Phoenix Suns’a döndü. Suns’ta Amare Stoudemire ile iyi bir ikili olan Nash Suns’ı Batı finallerine kadar taşımayı başardı fakat NBA Finalleri’ne katılmayı başaramadılar. Nash’in en büyük artılarından biride, yanındaki uzunlar ne kadar vasat ya da ne kadar potansiyeli az olsa da, Nash ile birlikte potansiyellerinin en üst noktalarına çıkabildikleri için verebilecekleri en iyi katkıları veriyorlar. Bu yüzden Nash her zaman birlikte oynadığı uzunları daha iyi, daha etkili yapıyor. Hatta onları resmen yeniden yaratıyor, buna en büyük örnek Marcin Gortat diyebiliriz. Nash’le birlikte adeta büyüdü ve kendini geliştirdi, ve şimdi Gortat NBA’in en elit pivotlarından biri olmayı başardı. Şuanda Wizards’taki başarısının büyük bölümünü Nash’e bağlı.
Yazımın son bölümüne gelirken, bu iki NBA yıldızının karşılaştırmakta en çok zorlandığım iki oyuncu olduğunu söylemeliyim. Gerçekten, birbirlerine çok benzer ve kaliteleri açısından da birbirlerine çok yakın iki oyuncu. Nash biraz daha iyi bir skorer, fakat Kidd daha iyi bir savunmacı ve bir PG için gerçekten akıl almaz Ribaund ortalamaları tutturdu kariyerinde. Ayrıca Kidd’in NBA Tarihi’nin en çok 3’lük atan 3. Oyuncu olması Kidd’i bir adım daha öne koyuyor. Kariyeri boyunca da daha şanslı olan taraf Kidd’di, mesela Kidd Nets ile Doğu Konferansında mücadele ederken Nash Phoenix, Dallas Mavericks ve şuanda da Los Angeles Lakers ile hep Batı konferansında yer aldı.
Ve son yıllarda Batı Konferansı’nın çok daha rekabet ortamı içinde geçtiğini biliyoruz. Belki de Nash’te Doğu Konferansı’nda mücadele eden bir takımda yer alsaydı, Finalleri hatta yüzüğü görebilirdi. Bir de şöyle bakalım, eğer Nash Mavericks’te kalsaydı, 2011 yılında yüzüğü alan Kidd değil Nash olabilirdi. Bu iki oyuncunun kariyerleri arasında da hep böyle küçük ayrıntılar fark yaratıyor, fakat saydığım sebepler ile de birlikte ben Kidd’i küçük bir adım da olsa öne koyuyorum.
Ama tekrar söylemem gerekir ki, bu iki oyuncu birbirine kesinlikle çoğu açıdan çok yakın ve karar vermesi gerçekten çok zor. Bu yüzden Nash daha iyi diyen birine asla karşı çıkamam. Yazı serimizin bir sonraki bölümünde görüşmek üzere…
