https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

İSPANYA ÖRNEĞİ

Okunması Gerekenler

fersu yaziBeklentilerin gerçekleşmediği bir turnuvayı daha geride bıraktık ülke olarak. Altyapı milli takımlarımız son yıllarda madalyalara ambargo koymuşken ülke olarak artık A milli takımımızın da zirvede yer almasını doğal olarak bekliyoruz ve istiyoruz. Fakat bu başarının gelememesinin temel nedenlerini de “renklerden bağımsız” olarak düşünmemiz ve irdelememiz gerekiyor, önce şapkamızı önümüze koymalıyız. Bunu yapabilmek adına en doğru yöntemin bir önekle gitmek olduğunu düşünenlerdenim. Tabii ki bu örnekte hem milli takımlarda hem de kulüp düzeyinde şuanda Avrupa’nın zirvesinde yer alan İspanya olacak. Gelin kısaca onların neleri doğru yaptığına ve bizim nerede olduğumuza bir bakalım:

GASOL VALANCIIÖncelikli olarak en büyük artıları altyapı seviyesinde de A takım seviyesinde olduğu gibi liglere sahip olmaları, böylelikle genç yetenekler sezon boyunca sürekli ve çekişmeli bir maç trafiği içerisinde yoğrulabiliyorlar.

Maalesef bizim genç oyuncularımız sadece senenin belli dönemlerinde ülke genelinde yapılan turnuvalarda “kaliteli” maçlar oynayabiliyorlar. Özellikle Anadolu’da yer alan oyuncular yerel liglerde üst düzey rekabetin çok gerisinde kalan maçlar oynamak zorunda kalıyorlar. Oysa ki alt yapılarda da kurulacak 1. Ve 2. Ligler ile beraber bu rekabet hem üst düzeyde tutulabilir hem de sezona yayılabilir.

Kiralama haklarını çok verimli ve doğru bir şekilde kullanıyorlar. A takım seviyesine gelmiş ve yetenekli bir oyuncuları varsa, kadroda yer bulamıyorlarsa onu mutlaka süre alabileceği bir takıma kiralıyorlar. Bunu yaparken oyuncunun seviyesi-takım arasındaki seçimi doğru yapmaları, oyuncunun gelişimine çok önemli katkı sağlıyor.

Büyük takımlarımız başta olmak üzere tüm BSL takımlarımız ellerindeki yetenekli ama henüz A takım seviyesinde süre alması zor olan oyuncuların adeta turşusunu kuruyorlar. Bu oyuncuları süre alacakları BSL ya da TBL takımlarına kiralamıyorlar. Tabii bunda kulüpler kadar “ben oldum” diyen oyuncularımız ve onların “menajerliklerine soyunan” velileri de maalesef sorumlu.

ISP SAMPBir oyuncunun gerçekten hazır olduğuna ve A takım seviyesinde artık kadroda yer alabileceğine inandıkları zaman takım kadrosunu buna göre şekillendirip gerekirse de Avrupa basketbolunda yıldız denebilecek oyuncuları bile gözden çıkarabiliyorlar. Doncic ve Hernangomez için Real’in yaptıkları bunun en güzel örneklerinden; onlara yer verebilmek için Slaughter ve Rivers gibi önemli oyunculardan vazgeçtiler.

Bunu ülkemizde son zamanda bir tek Anadolu Efes Cedi için yaptı ki sonuç da ortada. Ama maalesef yeniden yapılanma, öz kaynakları kullanma gibi terimler neredeyse tüm kulüplerimize yabancı.

İspanya’da neredeyse tüm kulüplerin özel “gözlemci” ekipleri var. Bu ekipler tüm Dünya’daki her yaştan her milletten oyuncuları tarayarak kulübe kazandırmaya çalışıyorlar, en önemlisi de önce oyuncuyu bulup sonra temsilcisi ile görüşüyorlar…

Ülkemizde ise büyük takımlarımız dahil olmak üzere bu tarz ekipler yok, biz işin kolayına kaçarak istediğimiz özelliklerdeki oyuncuları menajerlere iletip onların bize gerekeni bulmasını sağlıyoruz, yani onların havuzu dışına çıkamıyoruz…

Alt yapı milli takımlarında ise Avrupa basketbolunun lokomotif ülkelerinin tamamı gibi İspanyollar’ın da amacı kupa almak değil, oyuncu yetiştirmek. Bir turnuva sonunda hangi oyuncuyu nasıl kazandıklarına bakıp, onunla ilerlemek istiyorlar.

ispanyaBiz ise kupa almanın hedef olduğuna kendimizi inandırarak genç oyuncularımızın eksiklerini gidermek, onları zorlamak ve “özgür” bırakmak yerine galip gelebilmek adına sanki A takım seviyesindeymişiz gibi “takım” olarak onların açıklarını kapatmaya konsantre oluyoruz. Yani fundamental yerine bol bol set çalışıyoruz. Bu şekilde hem oyuncularımızı hem de kendimizi kandırıyoruz, onların gelişimlerine yardımcı olamıyoruz.

İşte bu maddeleri bir araya getirdiğimizde NBA dışında neredeyse hiç lejyoneri bulunmayan, en çok yabancı oyuncunun forma giydiği lige sahip olan ve burada yer alan oyuncuların iskeletini oluşturduğu İspanya Milli Takımının nasıl madalyaları domine ettiğini de görmüş oluyoruz.

Bizim gözlüklerimizle baktığımızda ise ortada, yetenekli ama mental olarak olgunlaşmamış, teknik gelişimi tamamlanmadan poh pohlanmış, “maddi başarı” odaklı bir organizasyon içerisinde kendilerine şans tanınmayan genç oyuncularımız var. Bu oyuncuları geliştirmek için yapılması gerekenler çok basit ve yazının içinde “saklı”. Saklı diyorum çünkü açıkça dile getirildiğinde bir anlamı olmadı şimdiye kadar, belki “saklayınca” daha ilgi çekici olur ne dersiniz…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular