GALATASARAY – Geçtiğimiz Sezon ve Gelecek
Sezonu 4.yıldızla ve Türkiye Kupası’yla bitiren Galatasaray’ı tebrik ederek yazıma başlıyorum ve kısa bir sezon değerlendirmesi yapacağım.
PRANDELLİ DÖNEMİ
Mancini’nin transfer taleplerini karşılayamayacağını bildiren Aysal yönetimi karşılıklı anlaşarak, Mancini ile yollarını ayırma kararı almıştı. 2014 Dünya Kupası’nda İtalya Milli Takımı’nı gruptan çıkaramayan, kanat oyuncularını tercih etmeyen; görece olarak ülke futboluna ayak uydurması zor bir antrenör olan Prandelli takımın başına getirilmiş yabancı sınırının etkisiyle Tarık, Olcan, Yasin, Sinan Bolat transfer edilmiş; yine transferin son gününde Pandev ve Dzemali transferleri gerçekleştirilmişti. Yönetimsel hatalar yüzünden Eboue, Sabri, Gökhan Zan, Engin gibi isimler kadro dışı bırakılıp paraları ödenmeye devam edildi.
Prandelli takımın başındayken ‘’Kararı ben aldım.’’ demişti, takımdan ayrıldıktan sonra Ünal Aysal’ın o isimleri kadro dışı bıraktığını açıkladı. Eboue’yi kadro dışı bırakan Galatasaray Amrabat’ı da kiralık olarak gönderip özellikle Olcan Adın’dan yüksek performans bekledi. Yasin ise hiç tercih edilmedi zaten. Prandelli tüm hazırlık maçlarında Bruma-Olcan gibi isimlerle 4-2-3-1 sistemi üzerinde dururken resmi maçların başlamasıyla beraber takımın hiç alışkın olmadığı 3-5-2 sistemi veya 4-2-3-1 sol kanatında Dzemaili sag kanat Hamit gibi hemen hemen kanatsız bir takımla sezona başladı ve takım temposuz, yavaş oynayan, gol pozisyonuna girmekte çok zorlanan takım olmuştu tamamen.
Ligde rakiplerin kalitesizliği ve bireysel performans sayesinde galibiyetler geliyordu ama Şampiyonlar Ligi’nde çok iyi durumda olmayan Dortmund ve Arsenal resmen 30 dk. da maçları bitirdi Galatasaray’a karşı. Anderlecht de iki maçta da çok çok üstün bir futbol oynadı ve 4 puan aldı Galatasaray’dan. Beklerde Veysel-Tarık, kanatlarda kimsenin olmadığı Galatasaray son dönemlerin en kötü futbolunu oynuyordu belki de.
HAMZAOGLU DÖNEMİ
Ardı ardına kötü futbol ve kötü sonuçların ardından Galatasaray yönetimi, sürpriz şekilde Akhisar Belediyespor’u alt ligden düşük bütçelerle çıkaran ve istikrarlı bir şekilde ligde kalıcı bir takım yapan Hamzaoğlu’nu takımın başına getirdi yeni gelen Duygun Yarsuvat yönetimi. Basında hiç adı geçmeyen Hamzaoğlu belki de olabilecek en iyi tercihti. Milli Takım’da ve klüp bazında futbolcularla beraber çalışması, bireysel olarak hepsini tanıması ligi rakipleri tanıması büyük avantajdı.
En önemlisi Galatasaray’ın bu görece kötü kadrosunun nasıl başarılı olacağını iyi biliyordu. Florya’da kaybolan havayı geri getirmek ve takım ruhunu getirmek oldu ilk işi. Selçuk’un 3.bölgede etkili olmasını sağlaması, Sabri’yi takıma monte etmesi Emre Çolak-Yasin gibi isimlerden katkı almasıyla taşlar yavaş yavaş yerine oturdu. Sanırım deneyip de verim alamadığı tek futbolcu Bruma oldu. Anlamsız Umut Bulut ısrarı vardı, tabii biraz mecburi olsa da bazı maçlar Umut’un kanatta oluşu takımı çok sınırlandırdı. Haftalarca çok riskli bir oyun tercih eden Galatasaray gollü galibiyetler alarak son düzlüğe gayet iyi bir noktada girdi.
Yedi hafta kala radikal bir değişikliğe giderek çok daha dengeli, pozisyon vermemeye özen gösteren, beklerini fazla ileri çıkarmamaya başlayan, önlemler üzerine kurulan bir takım yarattı ve özellikle Sneıjder-Muslera ve Selçuk’un çok iyi oyunuyla Galatasaray 4.yıldızı takan ilk takım oldu. Unutulmaması gereken Galatasaray şampiyon kadro değil, doğru oyunların şampiyonluğa ulaştırdığı takımdı. Takımda net olarak bek ve kanat eksikliği göze çarpıyor, Melo eski formunda değil, Burak ise 1-2 ay çok iyi geçirirken diğer 2 ayı da kötü geçiriyordu. Yedeği de Umut Bulut.. Şampiyonlar Ligi’nde en kötü sezonunu geçiren Galatasaray taraftarı bu doğrultuda iyi transferler bekliyordu.
YENİ SEZON
Başkan olmadan önce vaatler veren Dursun Özbek yıldız isimler alacağını söylemişti, bu da beklentiyi arttırmıştı. Sezon bitti ve yönetım için lay lay lom günleri de bitmiş oldu. Tecrübesizlikleri epeyce etkili oldu tabi bu konuda. Yıllardır yabancı sınırından yakınan Galatasaray klübü sınır değişmişken; Bilal kısayı almış, Sabri Sarıoğlu’na ciddi zam yapmış, Amrabat’ı da takımda tutmamıştı. Nisan ayında opsiyonu son bulacak Amrabatın opsiyonunu 30 Haziran’a uzatan yenı yönetim bundan habersizcesine Amrabat’ın takımda kalacağını sürekli açıklamış; Hamzaoğlu’nun da bu yönde sözleri olmuştu ama Malaga opsiyonu kullandı ve Amrabat’la 4 yıllık sözleşme imzaladığını açıkladı.
Hamzaoglu transfer dönemının ilk günlerinde Podolski’yi devre arasında istediğini ama su an istemediğini açıklamasına rağmen, Gignac ve Ayew’i bitiremeyen Galatasaray yönetimi sonrasında rotasını tamamen Podolski’ye çevirdi. Bu dönemde Dursun Özbek’in gereksiz bir şekilde ‘’Pazartesi veya Salı yıldız transferi açıklayacağız.’’ sözleriyse beklentiyi tavan yaptırdı. Bu açıklamaların üstüne 2 hafta geçmişken az önce belirttiğim gibi Sabri ve Bilal hamleleri geldi sadece. Aslına bakarsak; Bilal Kısa son dönemi çok iyi geçiren, çalışmaktan vazgeçmeyen, ilerleyen yaşına rağmen Milli Takım’a seçilen bir isim. Selçuk’un ve Sneijder’in yedeği olarak ligimizde daha iyisi yok ve üstelik bu adam bonservissiz. Pas kalitesi, tempoyu belirlemesi, takıma kolay adapte olacak olması, şut ve duran top özelliğinden oldukça yararlanacağını düşünüyorum Hamzaoglu’nun. Alacagı ücret yaklaşık 800bin dolar yani su an kadroda en çok kazanan 23.futbolcu. Dzemali-Yekta’yı göndermeyi düşünen Hamzaoglu bence çok iyi bir transfer yapmış olsa da, yönetim olarak transferleri yönetmek çok ayrı bir olay.
Eğer Gignac veya Podolski transfer edilebilmiş olsa Bilal ve Sabri olaylarına fazla tepki olmayabilirdi ama yönetım çok kötü yönetti bu süreci. Transferlerin açıklanmasının bile bir sırası zamanı olması gerekir. Üstüne Cüneyt Tanman’ın ‘’Aydın Yılmaz’ı değerlendireceğiz.’’ açıklaması taraftarın sabrını tamamen bitirdi. Sosyal medyada çok büyük tepkilere yol açtı bu açıklamalar. Tepkiler üzerine Aydınla devam edilmeyeceği açıklanmış, sular biraz durmuşken Amrabat’ın ayrılması Podolski transferindeki beklentiyi tamamen arttırmış durumda. Üstelik Podolski’yle devre arasında anlaşılmış, Pandev gönderilemedigi için transferden vazgeçilmişti. Arsenal’in şu an istedigi bonservis bedeli de 3 4 milyon dolar civarında. Podolski de yaklaşık 3 milyon dolara ikna edilebilir. Bu transferi bitireceğini düşünüyorum Galatasaray’ın, üstüne Niasse’yi kiralayacaklarını düşünüyorum.
Her ne kadar taraftar daha iyisini istese bile Hamzaoglu 4-2-3-1 sisteminde Burak’a alternatif olacak, belki de Burak’la beraber oynayacak Burak’tan kalite olarak çok da iyi olan bir transfer istemiyor. Takımın dengelerini, sistemini bozacağını düşünüyor. Forvet ve kanat transferi yapılacak gibi görünse de en büyük eksiği sag bek ve sol bek olan Galatasaray’ın bu doğrultuda henüz ciddi adımlar atmaması taraftarları endişelendirmiş durumda. Şampiyonlar Ligi’nde hatta ligdeki zorlu karsılaşmalarda sürekli aksayan sağ ve sol bek pozisyonları aslında Galatasaray’ın en büyük ihtiyacı olarak gibi görünüyor.
Yedek kaleci olaraksa Sinan Bolat’la geçen sezondan daha düşük bir ücretle devam edileceğini düşünüyorum. Gökhan Degirmenci sıkça gündeme gelmiş olsa da bence haklı olarak Taffarel veto etti bu transferi. EFA’nın finansal fair-play kuralları gereği transfer harcamalarında denge politikası izleyen yönetimın işi hiç de kolay görünmüyor. Kötünün iyisi olarak şampiyon olan takıma ciddi takviyeler gerekirken klüp biraz çekingen durumda aslında haklı olarak. Sürekli iyi kadroya sahibiz denmiş olsa da Şenol Güneş’in Beşiktaş’ı ve özellikle yeni Fenerbahçe’nin geçen sezondan çok daha iyi olacağı aşikar.
MELO KALACAK MI ?
Futbol olarak düşmüş olsa da taraftar, hakem, rakip üzerinde çok büyük etkisi olan Felipe Melo’nun gidip gitmemesi konusu var gündemde. Fazla harcama yapmaktan kaçındığı bir dönemde Galatasaray’ın Melonun yerini doldurabilecegini sanmıyorum. Felipe Melo yönetımden Sneijder’e verdiği ilgiyi bekliyor ama karsılık alamadı sözleşme uzatma konusunda.
Yine de Galatasaray yönetımı bu kadar eleştirildigi bir dönemde Felipe Melo’yu asla göndermek istemez, böyle bir hamle taraftarın yönetime karşı tamamen cephe almasına yol açabilir. Bu yüzden Melo’nun en azından bir sezon daha kalacağını düşünüyorum.
Cemre ESER
cemre.eser@abcspor.com
