https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET 2017 B GRUBU İNCELEMESİ

Okunması Gerekenler

A Grubu’nda (kendi beyanatına göre) Goran Dragic’in son uluslararası turnuvasında bayrağı Doncic’e hangi hisler çerçevesinde teslim ettiğini zevkle seyredeceğiz. Gelelim B Grubu’na. Sadece eksik kadrolar yüzünden değil, görmeye alıştığımız nice sembol oyuncunun (bkz. Dirk Nowitzki) devirlerinin kapanmış olması da tadımıza burukluk katıyor kuşkusuz. Ama bu grupta sıralamaların belirlenmesi, basketbolun kaliteli oynanması ile pek alakalı olmayacak. Nasıl mı?

 

ukraine kravtsov ile ilgili görsel sonucuUKRAYNA: Pooh Jeter, Fesenko ve “havan topu” Gladyr’ın yanı sıra, NCAA macerasını ulusal final görerek noktalayan genç şutör Mykhailuk da burada yer almıyor. Eh, hazırlık maçlarında bizzat tatbik ettiğimiz üzere, geriye de çok fazla bir şey kalmıyor açıkçası. Kadro dengeleri (Finlandiya misali) o denli pamuk ipliğine bağlıydı ki, sadece Jeter’ın yokluğu yüzünden 2015’te, Gladyr sakatlanınca da 2014’te nelerin tepe taklak gittiğine şahit olmuştuk. Dolayısıyla grup sonunculuğu için doğrudan favori haline geliyor burada Ukrayna. Elle tutulur kalibredeki oyuncuları, eli her daim sıcak şutör Mishula, fayda kemeri misali oynayan kanat oyuncuları Zaytsev ve Pustozvonov, boyalı alanda da Fesenko kadar etkili olabilen Kravtsov ve orta-yakın mesafe şutlarını geliştiren genç Pustovyi. Şutör Lypovyy’yi de vasat üstü isimlere ekleyebiliriz belki. Fakat kadronun kalanı hem çok alt seviyede (TBL seviyesinde) hem de savunma kurgusu içerisinde oldukça yetersiz kalan isimler. Tabi bu kez kadroya devşirme almamaları da ayrı bir tartışma konusu. Hal böyleyken, Ukrayna savunması ve takım oyunu hiç mi hiç güven vermiyor. 2015’te en azından Fesenko’nun dominantlığı sayesinde az kalsın emellerine erişecek seviyeye gelmişlerdi; burada o da çok zor. Merhaba, grup sonunculuğu…

 

casspi halperin eliyahu ile ilgili görsel sonucuİSRAİL: Kimler kimler geldi geçti bu kadrodan da, İsrail yine başarılı olamadı. Bu kez, biraz daha sert ve kararlı görünüyorlar. Kadroya yapılmış en önemli takviye, yıllardan sonra takıma dönen büyük skorer Halperin. 1 numarada Ohayon ve top kayıplarının yanı sıra, Mekel ve Timor gibi alternatiflerle iyi kötü işi kotarıyorlar. 2 numarada Halperin’in yanında, eli kolu her yere uzanan genç atlet Dawson ve Simhon bulunuyor, ki savunmada 4 numara ile birlikte en çok katkıyı buradan alacaklardır. En büyük genişlik, hem nitelik hem de nicelik bağlamında, forvetlerde. Casspi gibi bir NBA oyuncusunun varlığı çok önemli; kendisinin topa yön verebilme meziyeti sayesinde Ohayon’un eline bakmayacaklar. Onunla birlikte Eliyahu gibi bileği çok temiz bir eski usul 4 numara, Kadir gibi undersized bir savaşçı, ve de Pnini’nin çok yönlülüğü var. Blayzer ise (eğer 12 kişilk kadroya kalırsa) biraz joker bir isim. Asıl mevzu, pota altında iyi bir uzunlarının olmaması. Devşirme Howell, iyi kötü bir Yaniv Green kadar katkı verebiliyor, ama benchteki muadilleri Zalmanson ve Chubrevich, kalburüstü denilemeyecek isimler. Buna karşın hazırlık maçlarında büyük bir defoları görülmedi İsrail rotasyonunun. Dolayısıyla bu grupta, bocalama evresi geçiren ve arayış içerisinde olan bir Almanya’ya sürpriz yapabilirler, Ukrayna’yı da son çeyrekte devirirler. Bu da ilk etapta gruptan çıkmaları için yeterli. En zevklisi de, onları Litvanya’ya karşı seyretmek olacak.

 

valanciunas kuzminskas motiejunas ile ilgili görsel sonucuLİTVANYA: Aslında gövde gösterisi yapmak için buraya tam takım bir aday kadro listesi açıklayarak gelmişlerdi. Fakat Sabonis’in yan çizmesinin devamında, Sedekerskis’in kesilmesi, Lekavicius’un sakatlığı, Gailius’un gıdadan zehirlenmesi, Seibutis ve Pocius’un çaptan düşmesi vb. derken, elde yine sürprizlere gebe bir takım kaldı. Direksiyonda, halen eski günlerini mumla aratan Kalnietis, yedekliğinde ise (ne yazık ki) Juskevicius var. Buradan çok büyük katkı almalarını beklemek hayalcilik olur. Atıcılar içerisinde Gecevicius, Milaknis, Giedraitis ve geçtiğimiz sezon patlama yapan Zalgiris’li Ulanovas var. Tabi savunma erbabı (ve geçen Eurobasket’in sürpriz kahramanı) Maciulis yine burada, ama kurtların kurdu 4 numara Jankunas’ın burada olmaması çok büyük bir eksik. Elbette Kuzminskas gibi yıldıza sahip oldukları için Jankunas’ın yokluğu uzun rotasyonunu hepten çökertmez, ama zekânın timsali Jankunas’ın yeri de kolay dolmayacaktır. Valanciunas yine pota altının ağır işçisi rolünde sahne alacak; fakat asıl ilginci, oynadığı dönemde milli takıma pek fayda veremeyen, çok yönlüymüş gibi görünse de o yönlerin hiçbirisini adamakıllı sahaya yansıtamayan Motiejunas’ın kadroda bulunması. Sakatlıktan çıkan 2.13lük bir şutörün nihayet form tuttuğun görebilecek miyiz acaba? Grigonis ve Gudaitis daima faydalı, Litvan ekolünü güzelce ifa eden isimler. Ama Kavaliauskas gibi bir yedek uzunun yokluğunda Valanciunas’ı nasıl dinlendirecekleri merak konusu (Motiejunas pota altını hiç sevmez malum). Ulanovas’a da özel ihtimam göstermeleri lazım. Litvanlar, basketbolun doğrularını oynayarak gruptan çıkacaklardır hiç kuşkusuz, ama üst turlarda 2015’teki gibi bazı mucizeler tekrarlanmazsa, gümüş madalyayı muhafaza etme hayalleri suya düşer.

 

İlgili resimGÜRCİSTAN: Gelelim, grubun favorisine. Berlin Duvarı kadar sert ve fiziksel oynayan, ama işin teknik yönlerini de kotarabilen Gürcüler, eğer Zaza sakatlığı sebebiyle son dakika kadrodan çıkartılmazsa, bu grubun açık ara favorisi durumunda olacaklar. 2015’te onları başarıdan alıkoyan şeyler, devşirme haklarını Jacob Pullen‘dan yana kullanmak, sürpriz Hollanda mağlubiyeti ve üst turlarda Maciulis’in kariyer maçını oynaması, gibi faktörler olmuştu. Şimdi bu menfi etkenlerin hemen hepsi bertaraf edilmiş durumda. Yeni devşirmeleri, rol çalmaya çalışmayan, bileği de nispeten Pullen’dan düzgün olan Michael Dixon. Onun arkasında ise Vladimir Boisa’nın kardeşi emektar Anatoly Boisa ve şutör Gamqrelidze yer alıyor. Boisa’yı 2 numaraya çekip Tsintsadze’nin savunma sertliğinden 1 numarada faydalanmaları da olası. Geçen şampiyonadaki en büyük oyuncuları Shengelia, hazırlık maçlarında yine döktürdü ve sakatlığın etkisinden tamamen çıktığını kanıtladı – bu sayede Sanikidze’nin eksikliğini daha az hissedecekler. Bildiğimiz aslardan Marko Paşa (Markoishvili), faydalı dev pivot Shermadini, bir anda eli alevlenebilen skorer Sanadze, Lezhava, pivot Bitadze, ve Sanikidze’nin yerini alması beklenen Berishvili yine burada forma giyecek. Markoishvili’nin geçen sezonu yatarak geçirmesi elbette işleri biraz yavaşlatacaktır, ama Gürcüler takım halinde o kadar sert ve kompakt bir oyun sistemine sahipler ki, hücumda atamadıklarını savunmada yemeyerek işleri yoluna koyacaklardır. Dolayısıyla, Zaza varsa grup lideri, Zaza yoksa da ilk 4 sıradan birinin favorisi olacaklar.

 

italy national basketball team 2017 eurobasket ile ilgili görsel sonucuİTALYA: Kimse kusura bakmasın, evvela yüzyılın en büyük “dangalaklığından” bahsederek başlıyorum İtalya yorumlarına: İtalya’nın en büyük hücumcusu Gallinari, en formda olduğu dönemde, önemsiz bir hazırlık maçında, zerre kadar rekabet geçmişine sahip olmadığı bir takımın (Hollanda) sıradan bir oyuncusuyla giriştiği kavgada yumruk atmayı denedi, doğru düzgün beceremedi ve elini kırdı. Nereden baksanız elinizde kalacak kadar ahmakça. Daha evvel bunu ta 70’lerin sonunda Kareem Abdul-Jabbar da yapmıştı, ama o en azından bir lig maçında, hem de sezon başından beri didiştiği bir rakibine karşı yapmıştı (bu suçunu hafifletmez tabi, ama gafletin dangalaklık olmadığını da ispatlar en azından). 2017 senesinde Gallinari’nin bu yaptığı, muhtemelen İtalyanlar’ı madalyadan, dünya şampiyonası vizesinden mahrum edecek. Telafisi, affı olamaz bu hatanın. 2016 Rio elemelerinde son bileti elleriyle Hırvatlar’a teslim eden Gentile iyice kafaları yemiş, kredisini tüketmişken, Bargnani de bu yıl dibe vurup sıfırı tüketmişken, 2013 Eurobasket’teki sistemlerine geri dönmek zorunda kaldılar. Hoş, 2013’te sürpriz bir mağlubiyet olmasa kürsüye çıkacaklardı (İspanya’yı iki uzatma sonunda yenip Ukrayna’ya yenilmişlerdi üst gruplarda), ama orada Belinelli’ye rağmen tam bir takım oyunu, yani Travis Diener gibi isimler vardı.

İlgili resimBurada kimler var, bir bakalım: düşüşteki bir Hackett ve Milano yüzünden koca bir sezonu kaybeden Cinciarini, 1 numaranın sahipleri. Onlar iyi oynayabildikçe, İtalya seviye atlar. 2 numarada her eline geleni atmaya halen meraklı bir Belinelli var (ki takımın en büyük skoreri kendisi); Messina gibi bir koça hiç yakışmayacak bir hesapsızlıkla son anda kadrodan kesilen Della Valle gibi bir mancınık yokken, onun arkasında ancak Aradori’ye yer verebilirler. Aradori Galatasaray macerasından beridir kendine gelebilmiş değil. Abass, Burns gibi kanat oyuncularıyla koç Messina’nın yetenekten ziyade dinamizme ağırlık verdiği bir oyun anlayışına bürünecekler; ama orada Datome varken (Datome eski günlerinden bir parça uzaklaşmış olsa da), soruna yer olmaz. Nicolo Melli’nin çıkış yaptığı bu sezonda, takımın temel uzunu olmasını beklemek, hakkımız. Yoksa Pascolo ile pek uzağa gidilemez. Dahası, Polonara gibi bir ribaunt makinası da kadroda olmadığı için, dönüp dolaşıp (kadrodan daha evvel kestikleri) emektar pivot Cusin’de karar kıldılar. Bu da bize Venezia’lı yedek pivot Biligha’nın düzeyini ispatlıyor sanırım. İtalyanlar, yine takım oyununa ağırlık verebilirlerse, gruptan rahatça çıkarlar. Ama sonrası, Melli-Datome-Belinelli üçlüsünün ellerinden öpecek.

 

dennis schroder voigtmann ile ilgili görsel sonucuALMANYA: 2015’teki turnuvada oynadıkları her maç bir destana dönüşen Almanlar, artık fena bir çöküş evresindeler. Artık (tüm çağrılara rağmen) Ulu Nowitzki yok, Kaman yok, Schaffartzik yok, Jagla yok. Çeşitli sebeplerden ötürü bu defaya mahsus Pleiss yok, Giffey yok, Zipser yok, Günther yok, Zirbes yok, Gavel yok. Nedendir bilinmez, altyapılarda skorerliğini ispatlayan atletik forvet Mushidi, yok. Peki, bunca yaprak dökümünden sonra, kimler var? Dennis Schroder, takımın yeni lideri. Şutuna halen itimat edilemeyen ama deliciliği, hızı ve çabukluğuyla ortalığı birbirine katan Schroder, kuşkusuz ki burada takımın en büyük güvencesi olacak. Çıkışını sürdüren uzun Voigtmann, çok önemli bir isim haline geldi. Yine 4 numarada Theis ve Theimann da, ince işlendikleri sürece mühim görevler üstelenebilecek oyuncular. Tabi altyapıların yeni yıldız adayı çok yönlü uzun Hartenstein’ın varlığı çok mühim bir kazanç; fakat kendisi halen daha savunmada işleri ciddiye almıyor. Maodo Lo, Karsten Tada, Heckmann ve Barthel, henüz “olmuş” diyebileceğimiz seviyede değiller, dolayısıyla 3 maç iyi, 2 maç felaket perforamanslar sergileyebilecek istikrarsızlığı onlardan bekleyebiliriz. Mutlu Akpınar’ın kardeşi İsmet Akpınar da, şutlarıyla benchten fark yaratmaya çalışacak. Takımı birbirine kenetlenme vazifesi, emektar Benzing ve kemikkıran Steiger’e ait. Benzing – Voigtmann – Schroder – Theis – Hartenstein rotasyonuyla belki Ukrayna’yı aşıp, İsrail’i de zorlayabilirler. Ama bu geçiş döneminde, başka takımlara kök söktürecek kalitede değiller. Mesela, Schroder en basitinden bir faul problemine girse, halleri hal olmaktan çıkar…

 

Tahmini sıralama: 1) Gürcistan 2) Litvanya 3) İtalya 4) İsrail 5) Almanya 6) Ukrayna; ama averajlar bu grupta çok şeye gebe…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: @İmlacı

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular