Sene 2009, Bolivya, 3600 metre yüksekteki La Paz’daki Hernando Siles Stadı’nda, 6-1’lik Arjantin galibiyetinin ardından Brezilya’yı da 2-1’lik skorla devirip, rakibinin 11 maçlık galibiyet, 19 maçlık yenilmezlik serisine son vermişti ev sahibi ülke.
O güne kadar belki çok da ciddiye alınmayan yüksek rakımda, Dünya Kupası için hiçbir iddası olmayan Bolivya iki dünya devini devirince, tüm gözler oraya çevrildi. Hatta Güney Amerika’nın en güçlü 3’ncü futbol ülkesi Uruguay ile de 2-2 berabere kalmışlardı.
Kazandıkları 15 puanın 14′ ünü bu sahada aldılar ama grubu sondan 2’nci olarak bitirmekten kurtulamadılar.
Neden yüksek rakımda oynamak zor ? Kısaca anlatmaya çalışalım;
İnsanlar yükseğe çıktıkça basınç azalmaya, kana da oksijen daha az girmeye başlar. Spor gibi performans gerektiren işlerde efor harcadıkça vücudun oksijen ihtiyacı artar.
Oksijen basıncı düşük olduğundan dokuların oksijenle beslenmesi azalır. Oksijen eksikliği sorunu çıkar. Kalp daha fazla çalışarak açığı kapatmaya çalışır.
Bu kalbin solunum sisteminin yorulmasına sebep olur. O irtifaya alışık olmayan kişilerde kas krampları, lif kopması gibi sorunlar daha çok yaşanır.
Lionel Messi’nin de dediği gibi, orada nefes almak bile güç!
O staddaki başka bir Arjantin Bolivya maçında, Angel Di Maria kenara gelip oksijen maskesi takmış, Messi ise küsmüş ve bu görtünler, kameraya ve sosyal medyaya yansımıştı..
