4 kez gittim şimdiye kadar Trabzon deplasmanına…
Fenerbahçe’ye ayrılan deplasman tribününde de maç seyrettim, Trabzon taraftarlarının arasında da. Oranın atmosferini,stadın içini, dışını gayet iyi bilirim.
Senelerdir de aynı şeyleri söyleyip duruyoruz Trabzonspor-Fenerbahçe maçlaryla ilgili ama değişen hiç bir şey yok!
Emin olun bu maçlar seyircisiz oynansa Trabzon’un avantajına olur. Zaten kadrosu iyi değil. Bir sürü vasat oyuncusu var. Sadece Mehmet Ekici’nin ayağına bakan bir takım haline gelmişler. Bana göre oynadığı oyuna bakılırsa da Sivasspor’dan Eskişehirspor’dan daha fazla düşmeyi hakediyorlar. Kendi sahasında berbat oynayıp şans eseri kazandığı bir kaç maç olmasaydı, çok ciddi düşme tehlikesi de olurdu bu takımın. Böylesine zayıflamış vaziyetteki Trabzonspor bir de üstünde bu tribün baskısı olduğunda nasıl top oynayacak, nasıl iki pas yapacak?Bugün inanın Fenerbahçe öyle aman aman bir futbol oynamadan, fazla ”kasmadan” dağıttı Trabzon’u. Ben Beşiktaş’ın puan kaybından sonra oyuna daha iştahlı başlamasını bekliyordum Fenerbahçe’nin, aksine gayet rölantide başladılar. İlk iki atakta iki golü buldular, fişi çektiler. Sonra da aslında fazla üstüne gitmediler bile Trabzon’un. Buna rağmen Trabzonspor yarım pozisyon bile bulmayı beceremedi.
Nasıl becersinler ki bu tribünün önünde? Basınımızla, emniyetimizle, Siyasiler ”aman oylar düşmesin” telaşıyla hep görmezden geldi olanları. Bir kez olsun ciddi bir uyarı geldiğini hatırlıyor musunuz hükümet kanadından. Her türlü saldırının faillerini anında ortaya çıkartırken, geçen seneki otobüs kurşunlama olayının sorumluları neden hala bulunamadı?Kimse kusura bakmasın bu işin 1 numaralı suçlusu devlet büyükleridir.
En az onlar kadar basını da ilk sıraya yazarım. Bugün yayıncı kuruluş maç öncesi yapılan taşkınlıkları, maç esnasındaki küfürleri, sahaya atılan yabancı maddeleri son ana kadar görmezden geldi. Trabzon taraftarının kendi futbolcusuna tepkisinden Fenerbahçe’lileri alkışlamasını öne çıkarttı. Zannedersin ki centilmenlik timsali bir maç oynanıyor. Ya böyle bir şey olabilir mi? Senelerdir olanı biteni hasıraltı etmek istediğiniz için bu hallerdeyiz. Hep bir kılıf bulma çabası, hep bir ”ama”, hep ”bu olanlar Trabzon’a maledilemez” mazeretleri bizi bu duruma getirdi. Maç tatil olduktan sonra yarımağızla yaptığınız eleştirilerin samimiyetine inandıramazsınız kimseyi.
Emniyet görevlilerinin acizliği de cabası. Bu işten biraz anlayan, tribünün ruhunu birazcık bilen biri son dakikalarda o kale arkası tribünün fokur fokur kaynadığını görmüştür. Nasıl olur da oranın önüne bir set çekmezsin polislerle? Dakikalarca direkleri, fileleri yıktılar, Fenerbahçe bayrağını indirdiler, siz bunları seyretmek için mi oradasınız? Orası ”hemşericilik” yapma yeri midir?Bakın size bir şey anlatayım. Ben 2006 yılında Trabzon’da Fenerbahçe tribününde maçın başından bitime 5 dakika kala dışarı çıkartılana kadar sürekli bir taş yağmuru altında maç seyrettim. Devre arası polis memurlarından birine yaklaştım ve neden müdahele etmediklerini sordum. Gözlerinin önünde bize ellerine ne geçiyorsa atıyorlardı ve polisler hiç bir şey yapmıyordu. Bana verdiği cevap şöyle olmuştu.”Siz akşam çıkıp gideceksiniz, biz hep buradayız, bu insanlarlayız. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Ne yapmamızı bekliyorsun?” Istanbul’da bibergazını oyuncak zannedip, ilk fırsatta insanların üzerine boca etmeyi marifet sayan da bizim polisimiz, bu da bizim polisimiz. Anlayın durumu !!
Sonuç olarak oyunu konuşmanın mümkün olmadığı, yine Trabzon’da bir maç ve yine olayların ön plana çıktığı bir gece yaşadık.Hala herhangi bir tedbir alınmadığına, biz her sene aynı şeyi konuştuğumuza göre gidişat belli. En sonunda Allah korusun ama birinin ölmesi ya da sakat kalması bekleniyor herhalde. Bizler ”artık yeter” dedikçe, tüm uyarılar bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor. Her sene ama her sene aynı senaryo yaşanıyor. Bu işin sonu hiç ama hiç iyi gözükmüyor!
mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alperalp72
