2 Türk takımının deplasman maçını aynı anda başlatan Euroleague yönetimine burdan selam yollayarak başlayalım.. Atina’dan bir cacık olmayacağı Alba Berlin maçından belliydi diye biraz Malaga’ya göz atayım dedim. Goudelock ve çetesi, O gününde olduğu ve attığı zaman zor kaybeder, üstelik havada yürümeyi çözmüş bir Jan Vesely ve Bjelica katkısı ile çok da rahat olmayacağını düşündüğüm maçı kolaya çevirdiler.
Son 30 saniyede 3 sayıya kadar inmiş yüksek gerilimdeki maçı, basketbolu çok iyi bilen Endülüs seyircisi onunde tecrübeleri ile almayı bildiler. Bir zap tekrardan Atina’ya ve 20 sayı nasıl olsa erimez derken 30 saniye kala fark 6’ya inmişti. Helal be çocuklar derken son saniye üçlüğü biraz kötü oldu ama olsun, benim için Carlos’ un sahada olup olmadığı belli olmayan bu maçtaki skor yine de çok kötü değil!
Kim mi iyi oynadı dersek; biraz Pocius ve Micov kıpırdadı , biraz da Justin Carter, hadi biraz da son çeyrekte Ender ve Kerem.. Enteresan olan, ilk yarı sadece 27 sayı atan bizim çocuklar ikinci devrede tam 50 sayı buldular. Fener’in galibiyeti ise bence F8’i mühürledi, Efes’ in galibiyeti ise Fener’in ilk 2 şansını diri tuttu.
Ergin Ataman’a bu takımı burda diri bir şekilde maça çıkardığı, Obradovic’i ise kendisini bile eleştirecek kadar basketbolu bilen!! Türk milletine gösterdiği sabır için teşekkür ediyorum. Herhalde basketbol kariyerinde takdir görmediği tek ülke, sporun her dalını kralından iyi bilen ama her ne hikmetse 24/365 bildiğiyle kalan milyonların olduğu Türkiye!
Ergin Ataman’a ise mücadelesine devam etmesi için güç ve sabır diliyorum. Oaka’da zaten galibiyet ihtimali yoktu. Obra’ya ise belki de Final 4 yolunu açan bir galibiyetti bu. Bakmayın Unicaja’nın TOP16’daki durumuna, merak eden bir de İspanyol Basketbol Ligi ACB’deki puan cetveline bir baksın.
Hadi siz google’lamadan ben söyleyeyim; 18 maç sonunda 15 galibiyetle lider durumdalar! Yani Martin Carpena’daki 68-60’lık skor çok önemli bir galibiyetti. Sadece 2 puan değil, güvenoyu ve emin adımlar anlamında da… Aynı zamanda arkadaki takımların yaklaşma umuduna da havlu attırdı.
Galatasaray bence bu hafta çok azalan şansını, ilk kez seyircisinin önünde Maccabi karşısında, belki de son kez deneyecek. Bu arada Tel Aviv’de Real Madrid önünde iyi seyircinin nasıl olacağını ve giden bir maçın nasıl geri alınacağını gösteren Maccabi seyircisine de bir alkış..
Biz de onlara gösterelim bu hafta, 5 Şubat Perşembe akşamı Abdi İpekçi Spor Salonunu dar edelim diyip, Atina-Malaga arası zikzak çizdiğimiz bu acayip yazıya son verelim.
