https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ZAFER TÜZÜN İLE DOBRA DOBRA

Okunması Gerekenler

KAAN ILHANZafer Tüzün.. Defalarca milli formayı terletmiş, Eskişehirspor ve Fenerbahçe’de yıllarca oynamış,  100’ler kulübüne adını altın harflerle yazdırmış, Türk futbolunun yetiştirdiği ender yeteneklerden biri. Geçtiğimiz hafta Zafer Tüzün hocamızla ligimize dair çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Özellikle Fenerbahçe’de en çok merak edilenleri konuştuğumuz bu röportajımız, bir çok şeye de ışık tutacak nitelikte. Zafer hocama ilgisinden dolayı çok teşekkür ederim.

Gelin şimdi Zafer hocanın sorduğumuz tüm sorulara verdiği samimi cevaplara geçelim.

 Öncelikli olarak Fenerbahçe ile başlamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde sportif direktör Giuliano Terraneo ile yollar ayrıldı. Bu konuyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

SPORTİF DİREKTÖRLÜĞÜ BECEREMİYORUZ…

Fenerbahçe kulübünü kurumsallaştırmak adına Aziz Yıldırım’ın yaptığı planlı çalışma doğrultusunda bu kulübe bir sportif direktör gerekliydi ve Aziz Bey’de bu gerekliliği yerine getirdi. Çağdaş futbolun olmazsa olmazlarından biri sportif direktörlük ama bu birim bizim ülkemizde yurtdışında olduğu gibi işlemiyor. Yurtdışında her şeye sportif direktör bakıyor başkan ve yönetici kendi işleriyle uğraşıyor. Öyle olmadığından dolayı Aziz Yıldırım doğru olanı yaptı. Gelen ismin icraatlarına geçildiğinde belirli bir memnuniyetsizlik vardı. Çünkü Aziz Yıldırım için asıl olan Fenerbahçe. Aziz Yıldırım Fenerbahçe için faydalı şeyleri yaptığı gibi faydası olmayan şeyleri hissettiğinde kulüpten uzaklaştırır. Bugünlere baktığımız da da Giuliano Terraneo’nun faydası olmadığını hissetti ve gönderdi. Ama emin ki bu birim için düşündüğü isimler var.

Gelinen nokta itibarıyla Vitor Pereira ve Van Persie krizi maalesef halen gündemde. Bu ikili arasındaki durumu güç savaşı olarak yorumluyorum. Peki, ikili arasındaki durumu gelinen durum itibarıyla nasıl değerlendirirsiniz?

VAN PERSIE SÜREKLİ OYNAMALI…

Van Persie ile başlamak gerekirse bu kariyerde bir oyuncunun her ne kadar futbolda geçmişin ve geleceğini bağlamasa bu adamın maçın bitimine son 5 dakika kala girmesi, oynatılmaması gibi bir pozisyona sokulması Hollandalının futbol performansını haliyle olumsuz yönde etkiliyor. Bu kariyerde bir oyuncu devamlı oynadığı takdirde gerçek kimliğine kavuşabiliyor. Bu gerçek kimliğine kavuşabilmesi içinde teknik direktörünün ona olumlu ortamı yaratması gerekiyordu ama yaratılmadı.. Pereira eğer kendi oyuncu sistemine göre transfer yaptıysa bu adamın oynatılması lazım. Futbolda bir adamı kaybetmek çok kolaydır kazanmak çok zordur. Futbolda kaldı ki teknik adamlar oyuncularından en üst performansı almak için uğraşırlar. Bu açıdan baktığımızda da Van Persie kariyerindeki bir oyuncunun hiç ağzını açmayarak beyefendilik yaparak şu ortamda kulübe zarar vermediğini düşünüyorum.

Van Persie’nin oyundan çıkarken yaptığı el kol hareketleri ve tavırları için neler söylersiniz?

6-7 aylık süreci göz önüne aldığımızda bu adamın bu kadar sabretmesi büyük bir başarı. Bunlar olabilir o kadar sorun değil normal karşılamak gerekir.

Vitor Pereira’nın kendi oyun sistemini sezon başından itibaren yansıttığı kanaatinde misiniz? Özellikle kadro mühendisliği açısından baktığımızda birbirine benzer birçok oyuncu alındı Fenerbahçe takımına. Neler söylemek istersiniz bu durumla ilgili?

FENERBAHÇE’DE HEDEFLER ASLA BİTMEZ…

Fenerbahçe sezon itibarıyla birçok kulvarda savaştı ve savaşıyor. Fenerbahçe’de hedefler asla bitmez. Hedeflerin tükenmediği Fenerbahçe’de kadronun kalabalık olması çok doğal. Teknik adamlarda geldiği takımı inceleyip, araştırma yapmadıysa, baştan yanlış oluyor o zamanda sadece paraya geldi algısı oluşuyor. Bu yüzden ben Pereira’yı kesinlikle hatalı bulmuyorum.

Pereira’nın oyun formasyonu için neler söylersiniz? Kadro kalitesi anlamında değerlendirdiğimizde Fenerbahçe taraftarının haklı olarak bu ligde açık ara farkla şampiyonluk beklentisi var. Oyuncu tercihlerinin zaman zaman tartışıldığı bir dönemde Pereira için neler söylersiniz?

Sezon başı oynatmak istediği futbolla ilgili beyanlar verdiğinde hücum futbolunu tercih edeceğini ileride basacağını (forcheking) söyledi. Oyuncu değişikliklerinde de bizler buna uygun hamleler yapacağını düşündük ama çoğu zaman deplasmanlarda bu sistemi uygulayamadı. Bu da senin de söylemiş olduğun gibi oyuncu değişikliklerindeki tercihlerinden kaynaklandı.

Fenerbahçe kulübesinde Vitor Pereira’nın yerli bir yardımcısı olsaydı bazı şeyler Fenerbahçe takımı açısından daha pozitif gitmez miydi? Çünkü takımın hazırlanışında ligi tanıyan bir yerli teknik adamın oluşu işleri daha kolay hale getirebilir kanaatindeyim. Siz neler söylersiniz?

Kesinlikle doğru. Çünkü Pereira ligi tanıyana kadar Fenerbahçe kritik puanlar kaybetti. Yanında ligi tanıyan, camianın içinden biri olsaydı işler çok daha farklı olabilirdi.

Vitor Pereira’nın ülke futbolunu hafife aldığını düşünüyor musunuz?

Alamaz, çünkü bizim ligimiz dünya futboluna baktığımızda, ‘düşüşte olan İtalya’yı’ konunun dışında bırakalım, bizdeki futbol artık sayılı liglerden biri. Aynı zamanda da diğer liglere oranla çok sert geçiyor. Ben o yüzden Pereira’nın böyle bir düşüncede olduğu kanaatinde değilim.

26.Hafta sonu itibarıyla Pereira’yı başarılı buluyor musunuz?

Birçok şey ortada… Başarısız diyen mi var? Fikstür olarak da avantajlı. Her ne kadar Beşiktaş göze hoş gelen futbol ve doyurucu bir oyun oynasa da fikstür avantajı Fenerbahçe’de.

Fenerbahçe takımı Vitor Pereira ile takımsal manada neler kazandı ya da kazandı mı?

Kesinlikle kazandı. Fenerbahçe’nin artık kendi kimliği var. Aziz Yıldırım sayesinde kazanılmıştır. Fenerbahçe kulübünün belirli prensipleri olduğu için kim gelirse gelsin işler tıkır tıkır işliyor. Vitor Pereira düzen içerisinde kendi dokunuşlarıyla da bir kimlik oluşturdu.

Oyuncularda devam edelim. Bu sezon Fenerbahçe özellikle defans kurgusuyla az gol yiyor. Oyuncular için neler söylemek istersiniz?

Yabancı transferlere baktığımızda Kjaer ve Bruno Alves takım için dinamo. Fenerbahçe zor gol yiyor iyi defans yapıyor. Markovic için biraz daha ayrı parantez açmak gerekir uzun zamandır faydalanılamaması Fenerbahçe için büyük bir handikap. Takım içindeki diğer süper yıldız Nani’ den bahsetmek gerekir. Nani sanki sahada biraz daha kendisini üzmesi gerekiyor, yani maça asılması lazım. Bu etkenler tam anlamıyla devreye girseydi, Fenerbahçe bugün 3-5 puan öndeydi.

Bireysel olarak performansından ziyade mental olarak merak ettiğim Volkan Demirel’i size sormak isterim. Milli takıma tekrar çağrılacak mı düşüncelerinin olduğu bir ortamda Volkan’ın takımıyla ilgili diyaloğu nasıl?

VOLKAN DEMİREL ÖRNEK BİR AĞABEY…

Uzun zamandan beri Fenerbahçe’ye hizmet ediyor ve iyiden iyiye olgunlaştı. Arkadaşlarına ağabeylik yapıyor, bu durumlardan etkilenmedi. Volkan Demirel Fenerbahçe ruhuna yakışır davranışlar sergilediği gibi bütün arkadaşlarını da bu yöne çekiyor, yürekten takdir ediyorum.

Aziz Yıldırım için neler söylersiniz? Aziz Bey’in projeleri olduğunu duyuyoruz. Sizde kulübe yakınsınız neler söylemek istersiniz?

TÜM BRANŞLAR ÜST SEVİYEDE…

Aziz başkan bana göre herkese örnek olacak bir başkan. Çünkü Fenerbahçe Kulübünün büyüklüğüne baktığımızda (amatör branşlarda dahil) binlerce insan çalışıyor. Bu kadar branşı sorunsuz idare etmek çok zor. Aziz Başkanın zaman zaman gerginliği bu sorumluluklarına delalettir. Böyle davranmasa zaten kulübü idare edemez. Bana göre başarılıdır. Fenerbahçe’nin bugünkü tüm dallardaki performansı en üst seviyede tutuyor, hem de Fenerbahçe Kulübünün geleceğini inşa ediyor.

Projeye gelince de Aziz Bey Gebze tarafında 100 dönüme yakın bir arazi satın aldı ve buraya tüm tesisleri taşıyacak. Avrupa düzeyini yakalamış Fenerbahçe’nin de büyüklüğüne bu yakışır.

Sezon sonu itibarıyla seçim bekliyor musunuz?

EN İYİSİ VARKEN, YENİ BAŞKAN ADAYI NEDEN ARANIYOR?

Akıllı Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım’ın kulübü bırakmasını istemez. Bizdeki ülke zihniyeti değişik iklimler yaratmaktadır. Mevcut olan insanın yaptığı şeyler göz ardı edilerek yeni başkanlar ortaya çıkarıyorlar. Beklentinin olması için bir şey diyemem ama bu zihniyet her zaman vardı ve hep de olacak.

Bu güne kadarki tesisleşme açısından baktığımızda da Aziz Yıldırım devam etmeli çünkü asıl olan Fenerbahçe’dir. Aziz Yıldırım kulübe başkan olduğundan beri Fenerbahçe takımı adına yakışır bir kimlik kazandı. Ben Fenerbahçe’ye geldiğimde toprak saha vardı, soyunma odamızda ısınmak için soba vardı ama bugün Dereağzı tesislerine ve diğer tesislere gittiğinizde Avrupa standartlarında bir tesis var ve herkes bunu alkışlamalı. Ve her geçen gün kazandırılan tesislerle, çıta yükseliyor.

Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin geleceğini de inşa ediyor dediniz. Bu alt yapıyla ilgili olsa gerek. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

YENİ ALT YAPI PROJELERİ DÜNYA ÇAPINDA…

Senin de söylemiş olduğun gibi alt yapıyla ilgili. Aziz Yıldırım alt yapıda Fenerbahçe’nin geleceğini inşa etme adına Dereağzındaki 2 sahanın yeterli olmadığını söyleyip daha fazla sahaya sahip olmalıyız dediği için bugün Gebze’de 100 dönümlük arazi alındı. Fenerbahçe’de alt yapı prensipleri yaratılıyor. Alt yapı oyuncularının bir anayasası yaratılıyor Fenerbahçe’de. Sadece antrenman değil aynı zamanda oyuncunun derslerinde başarılı olması, anne-babasıyla diyaloglarının sağlam olması, psikologların kulübe kazandırılarak köprü görevi görmesi, futbol dışında tarzı, yürüyüşü, kişisel gelişimleri bunlar yaratılmaya başlandı Fenerbahçe’de. Aziz Yıldırım’ın burada en büyük amacı ilk önce futbolcu değil insan yetiştirmek, adam yetiştirmek.

Aziz Yıldırım gibi bir profil olduğu için ben Aziz Yıldırım’ın yerine alternatif düşünmüyorum. İyisi varken alternatife gerek yok. Allah yolunu açık etsin.

Fenerbahçe taraftarı için ne söylersiniz?

FENERBAHÇELİNİN SEVGİSİ BİR BAŞKA…

Sevgilerini her zaman en üst noktada gösteriyorlar. Ligin son sırasındaki takımla da oynansa stat ful çekiyor. Taraftar her zaman her şeyin en iyisini istiyor ama futbolun bir gerçeği var oda maç sahada kazanılıyor. Fenerbahçe taraftarı hiçbir zaman lig şampiyonluğuyla, Türkiye Kupası şampiyonluğuyla, iki tane Avrupa’da maç kazanmakla tatmin olmaz çünkü Fenerbahçe takımı en iyisine layık.

Galatasaray’la devam edelim. Sizce Galatasaray’ın sorunu neydi bu sezon? Neden arı kovanına çomak sokuldu?

YÖNETİMSEL HATALAR ÇOĞALDI…

Kulübün maddi sıkıntıda olması, borcunun çok olması çoğu yatırımı engelledi. Bunlar engellendiği gibi kriz için Mustafa Denizli hamlesi doğru gibi göründü ama olmadı. Mustafa Denizli için krizi çözecek hareket alanı sağlansaydı Mustafa hoca takımı krizden çıkarırdı. Ancak kriz yönetimini önce mevcut yönetim yapar sonra teknik adamlar yapar. Mevcut yönetim açıkçası, yönetimsel hatalar yaptığı için problemler çözülemez hale geldi.

Dursun Özbek için şunu söylemekte gerekir şu anda Galatasaray’ın pozisyonunda görev aldıysa demek ki Galatasaray’ı çok seviyor. Başkan bir şeyler yapmak istiyor ama yeterli değil. Yönetimleri ancak başarılı takımlar teşvik eder ve umutlandırır. Galatasaray’da sahada istenilen skorlar gelemeyince kulüp kaosa girdi.

Galatasaray’ın en büyük sorunu sahada, oyunsal anlamda kötü duruma düştüğünde kimlik oyuncu sayısının az oluşu. Zaman zaman Sneijder, sazı eline almaya çalıştı ama yeterli olamadı, Selçuk İnan’ın bu sezonki performansı tam bir hayal kırıklı. Bu etkenlerde Galatasaray’ı gerçekten zorladı.

Geçtiğimiz günlerde Galatasaray ve Türk futbolu çok önemli bir değeri olan Zafer Koç hocayı kaybettik. Bende kendisiyle röportaj yapacaktım maalesef kısmet olmadı. Zafer hoca için neler söylersiniz?

ZAFER HOCALAR BİR DAHA GELMEZ…

Camia içerisinden kardeşimizdi. Bugün alt yapılarda hizmet vermek sevgi işidir. İçinde sevgi olmazsa bu işi yapamazsın. Alt yapıdaki hocalara çok büyük paralar verilmiyor bu isimler hizmet için oradalar. Bende haberi duyduğum zaman çok üzüldüm. Zafer hoca görevinden alındıktan sonra bu olay oldu. Çünkü parasal karşılık beklemeden böyle ayrılıkla karşılaşınca çok üzüldü. Bende olsam bende çok üzülürüm. Bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine de baş sağlığı diliyorum.

Beşiktaş’a gelelim. Şenol Güneş- Slaven Bilic’i kıyasladığınızda sizce bu dönem Beşiktaş nasıl bir ivme yakaladı?

ŞAMPİYON YÜZDE ALTMIŞ FENERBAHÇE…

Şenol hocanın futbolcularla olan diyaloğu inanılmaz iyi. Bu takım hakikatten tam anlamıyla takım oldu. Ligimize baktığımızda görsel olarak en çok zevk veren takım Beşiktaş.

Beşiktaş takımı bireysel beceri anlamında Sosa ve Hutchınson dışında, yetenekli oyunculardan kurulu değil. Gomez‘i bu konunun dışında tutuyorum. (Gülerek). Böyle olmamasına rağmen takım gibi takım oldular. Bunu da yapabilmek kolay değil. Şenol Güneş hamlesinin de ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Beşiktaş takımı çok pozisyona giriyor, çok gol kaçırıyor eski dönemlerde bu yoktu. Gomez bana göre yeniden hayata döndü hem kendini hayata döndürdü hem de Beşiktaş’ı. Euro 2016 için Löw’ün Almanya Milli Takım kadrosuna alması zaten neleri başardığını bizlere göstermekte.

Şampiyonluk oranlarını nasıl dağıtırsınız?

% 60 Fenerbahçe – %40 Beşiktaş.

Milli takımımızla devam edelim. Neler bekliyorsunuz Fransa’da?

BİZ TURNUVA TAKIMIYIZ…

Milli takım iyi bir hava yakaladı. 1 yıldır yenilmiyoruz. Bu skorlar geldikçe futbolcuların kendilerine olan özgüvenleri sağlamlaşıyor. Biz turnuva takımıyız maç takımı değiliz. Örneğin grubumuzdaki Çek Cumhuriyeti finallere namağlup gider ama turnuvada sıfır çeker çünkü maç takımı, biz ise turnuva takımıyız. Biz gittiğimiz her turnuvada ses getirdik. Bu havayla da orada yine adımızdan söz ettireceğiz gibi görünüyor.

Sizinle ilgili sormak istiyorum. Türk futboluna adını altın harflerde yazdırmış, teknik direktörlük ve sportif direktörlüğünde Eskişehirspor’u tarihinde ilk kez Avrupa Kupalarına götürmüş biri olarak sizi neden sahalarda göremiyoruz. Sizinle ilgili merak edilen en kritik durum Eskişehirspor’da yaşadıklarınız, kırgınlarınız. Bizlere bu süreci değerlendirir misiniz?

ESKİŞEHİR’E VE KULÜBE YARANAMADIM!

Eskişehirspor 14 senelik 2.Lig ve 3.Lig macerasından sonra süper lige çıktı. 35 senelik futbol tarihinden sonra Avrupa Kupalarına götürdük. Ben Eskişehir çocuğuyum. Ben Eskişehir’de büyüm, burada futbola başladım, burada gol kralı oldum, burada şampiyonluk yaşadım ve buradan da Fenerbahçe’ye transfer oldum. Sportif direktörlüğüm dönemimde maalesef kendi insanımıza yaranamadık. Her zaman futbolun doğrularını yaptık ama doğruları yapınca meğerse birilerinin önüne geçmişiz. Kulüpleri yönetenler futbolun içinden gelmediği için bizim gibi futbolun içinden gelmiş insanları istemiyorlar. Özveriyle takımın başarısı için çalıştığında seni futbol dışı hareketlerle eleştiriyorlar. Öne çıkmanı istemiyorlar zaten bizim amacımızda öne çıkmak değil kulübü öne çıkarmak. Kısıtlı bütçelerle iyi şeyler yapmak için uğraştık. Biz Anadolu Kulüplerini o şehrin takımı olarak addediyoruz ama bu işi sektör haline getirmeye çalışan taraftar grupları var, buradan beslenenler menfaatleri olanlar var. Bu işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Takımı sevmek bu değildir. Forma satışlarına baktığımızda rezalet rakamlar var takımını seviyorsan destek ol köstek olma. Bilet paralarına itiraz ederler, bedava bilet isteler, sahaya sürülen takımı beğenmezler. Bunlar çok yanlış. Hiç unutmam içerde maç oynuyoruz 2-0 öndeyiz yönetim istifa diye bağırıyorlar, çok enteresan. Çünkü onlar aşısından bazı şeyler iyi gitmediğinde lehlerine çevirmek için bu tarz oyunlara girişiyorlar. Bunun maalesef önüne geçilemiyor. Burada da yönetimler çok önemli.

Sizce neden sportif direktörlere ülkemizde olumlu açıdan bakılmıyor?

SPORTİF DİREKTÖRLERDEN KORKULUYOR…

Türkiye’de futbolu sportif direktörlere bırakma korkusu var. Hâlbuki sportif direktöre görev verdiğiniz zaman birçok şey olumlu açıdan değişir. Sportif direktörler zaten tek başına karar merci değiller. Yine yönetimle istişarelerde bulunarak sonuca varırlar, ama maalesef sanki kulübü ele geçirecekmiş gözüyle bakıyorlar. Bundan kurtulmak lazım.

Zor bir pozisyon çünkü devamlı olarak çatışma ortamına maruz kalıyorsun. Ancak teknik direktör içinde inanılmaz gerekli bir pozisyon çünkü çoğu futbolcu sorunlarını ( mali ve kişisel sorunlar) teknik adama yansıtmayıp sportif direktörle konuşur. Teknik adama sadece becerilerine sergilemesi alanı kalıyor. Kulüplerimiz bu pozisyonun gerekliliğini anlaması gerekiyor.

Son sohbetimizi merak edilen diğer bir konuyla bitirelim. Size gelen teklifler muhakkak var. Önümüzdeki sezon futbol arenasında sizleri görebilecek miyiz?

İnşallah önümüzdeki dönemlerde bizlerde sahada olacağız.

Saygılarımla…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail : kaan.ilhan@abcspor.com

Twitter: @sinyorrkaan

Not: Sevgili Zafer Tüzün hocamızla bu röportajımızı Fenerbahçe – Osmanlıspor ve Kasımpaşa – Beşiktaş maçlarının öncesinde yaptık.

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular