Türkiye’nin en genç gazetecisi Yunus Aydın ile keyif dolu bir röportaj gerçekleştirdik.
Gazetecilik serüveni ile ilgili sorularına geçmeden önce öğrenelim, Yunus Aydın nasıl biri, neleri sever?
– Valla Yunus Aydın dışarıda gezmeyi sevmeyen, daha çok evde takılmayı, mümkünse yatmayı seven biri. . Okul ve basketbol sektörü arasında gidip gelen bir adam. Gezmeyi sevmiyorum derken şaşırıyorum aslında, basketbol yazarlığı sayesinde çok fazla yer gördüm. Evden dışarı çıkan biri değilim yani çok, yakın çevreyi pek gezmem.
Ya basketbol yazarlığı, sonrasında gazetecilik ve tv sektörü.. Çok kolay olmadı galiba 16 yaşında…
– Hiç kolay olmadı tabii. 20 Mayıs’ta Cumhuriyet Gazetesi’nde 2.yılımı devirdim. Daha öncesinde yazdığım amatör siteler vardı, twitter’ı çok aktif kullanıyordum önceden, şu sıralar biraz azalttım çok vaktim olmadığı için. Basketbol sektörüne girişim blog açarak oldu esasında, twitter’da yazdıklarım bana biraz geri dönüş getirince ( RT-Fav ) olarak, benim de bir bloğum olsun diye başladım bu yola, daha sonra blogta yazdıklarımı sitelere attım kabul eden bir site ile devam ettik. Gazeteciliğe girmem de, Cumhuriyet Gazetesi’ne attığım bir mail ile oldu. Spor Müdürümüz Twitter’dan beni takip edince cesaret bulmuştum. Gece 3’de ilk yazımı yazmıştım. 2-3 ay internet sitesinde kaldım gazetenin, daha sonra spor müdürü veya sektörden tanıştığım abilerin tavsiyesi ile yazılarımı iyileştirmeye başladım. Televizyona başlama süreci ise geçen yıl Avrupa Basketbol Şampiyonasında oldu, İmc Tv bir basketbol yorumcusu arıyormuş, ben başvurdum. Kabul ettiler. Onlarla da 1 yılı aşkın bir süredir çalışıyoruz.
Peki ya Radyo.. Lig Radyo ve TRT Spor Radyo’da da yayının vardı galiba…
– Oralar arada sırada bağlandığım yerler. Tanıdıklarım var, rica ettikleri zaman yayınlarına katılıyorum.
Gazeteciliğe çok vakit harcıyorsun, kolay bir iş değil. Basketboldaki her gündemi takip etmen gerek.. Peki ya bu arada dersler?
– Yukarıda dediğim gibi çok gezen biri değilim, ya da bilgisayar oyunları sevdam yok. Vaktim ders ve basketbola gidiyor. Vaktimi ayarlıyorum şuan için. Umarım bozulmadan idare edebilirim bu dengeyi.
Ailenin bakış açısı nasıl gazetecilik olayına? Ailen spor ile ilgili mi?
– Babam eski futbolcu, zaten 42 yaşında. Maddi imkanlardan dolayı futbolu bırakma durumuyla kalmış bir isim. Büyük yetenek aslında, neyse. Spor küçüklüğümden beri benim hayatımda. 6 yaşında basketbol kursuna vermişler zaten, 12 dabo, Telekom ve Fenerbahçe’de oynamıştım. Dersler ve trafik kazası sonrası tamamen koptum lisanslı oynamaktan. Arkadaşlarla arada oynuyorum. Basketbol sevgisini asıl aşılayan Anneannem galiba. Çünkü küçükken geceleri NBA izlediğini hatırlıyorum, Euroleague’in Skytürk’de yayınlandığı zamanlar devamlı maçları izletirdi bana. Oynuyordum da zaten. Spor zaten içine dalanın çıkamadığı bir şey, iyiki de çıkmıyorum yani. Ailemin bakış açısı bu olaya güzel, derslerimi aksatmadığım sürece tabii. Dediğim gibi genç ve kültürlü bir ailem var. Ben dengeyi ayarladığım sürece karışmıyorlar. Babam yazımın çıktığı günler ofiste tutuyor gazeteyi. Gelene gidene gösteriyor. Sokakta tanıyan olmuş beni mesela, seviniyor tabii oğlu olarak.
NBA izlemek okul döneminde zor mu?
– Zor tabii. İzlemeden yapılacak bir iş değil. Uykuyu ayarlamak en zoru. Haftasonu maç kaçırmamaya çalışıyorum, ayrıca NBA League Pass sayesinde daha sonradan izliyorum maçları.
TBL’de Şampiyonluk favorin kim?
Fenerbahçe Ülker.
Hızlandırılmış sorulara geçelim birazda..
En sevdiğin yemek : Tavuk
En sevdiğin içecek : Su
En sevdiğin program : Survivor
En sevdiğin basketbolcu : LeBron James
Tuttuğun takım : Fenerbahçe
NBA’de final serisi hakkında ne düşünüyorsun?
– Cleveland finalin sene başından beri beklenen takımı, Warriors ise kasım ayından itibaren bekleniyor. Ayrıntılı analizi gazeteye yazdım oradan da bakabilirler ama ben LeBron sayesinde Cleveland’ı bir adım daha önde görüyorum. LeBron bence şampiyonluğu kazandıracaktır.
Bu yaz Milli Takımlarımızda önemli turnuvalar var.. Gençler, Ümitler’de şampiyonlar.. A Takım’da Erkekler ve Kadınlar’da Avrupa Şampiyonaları.. Neler bekliyorsun?
– Gençler ve Ümitler Şampiyonasını geçen yaz yerinden izlemiştim. İkisinden de Şampiyonlukla ayrılmıştık yine favoriyiz, umarım başarırız. Kadınlar’da son Avrupa 4.’süyüz, burada da benzer bir başarı gelir umarım. 12 Dev Adam’da geçen yaz Dünya 8.’si olmuştu. Bu yaz gelecek devşirme ve Enes Kanter faktörü çok önemli olacak ama grubumuz çok zor, oradan çıktıktan sonra önümüz açılacak. Ama önce gruptan çıkmak lazım, adım adım düşünüp Tanjevic’in 2 sene önce yaptığı hataya düşmemek lazım.
Euroleague sence Wildcard’ı kime verecek?
– Şuan için 2 aday var. Trabzonspor Medical Park ve Pınar Karşıyaka, Kaf Kaf bütçeyi arttırmayı başarabilirse bence onlara verecekler. Playoff yarı final serisinde Trabzon’un maç kazanamaması bile Euroleague yönetimini etkiler. Bütçe konusunda sorun olmazsa, dediğim gibi Karşıyaka bir adım daha önde…
Türkiye’nin en genç gazetecisi Yunus Aydın’a meslek hayatında başarılar diliyoruz..
ABCSPOR
