https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

WEMBLEY’E AYAK BASAN İLK TÜRK, ABDÜLKERİM DURMAZ

Okunması Gerekenler

 brunoBEN BU LAKABI SONUNA KADAR HAKETTİM ABİ-12

“Ben bu lakabı sonuna kadar hakettim abi” adlı yazı dizimizin bugün ki kahramanı dünün uslanmaz yeteneği, her dönemin fırlaması, şimdilerde Cem Yılmaz’ın en büyük rakibi, adıyla, şanıyla, namıyla P.. Apo.

Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun efsane liberosu Alpaslan Eratlı jübilesini yaptığında ne milli takımdaki, ne de Fenerbahçe’deki yeri en az 10 sene dolmaz diyenler belli ki Karagümrükspor’lu Abdülkerim’i alıcı gözüyle izlememişlerdi.
apo3Sırım gibi ince, upuzun, yakışıklı mı yakışıklı, sert mi sert, teknik mi teknik, pasör mü pasör, çalımcı mı çalımcı, fırlama mı fırlama, sinirli mi sinirli!
İşte size libero, son adam Abdülkerim’in en kısa tarifi.
Topu oyuna nazik sokuşu, kendi ceza sahasında attığı ince çalımlar, 30-40 mt’den adrese teslim pasları ve topla dribbling yaparak, çalım atarak orta sahaya kadar topla çıkışlarıyla Fenerbahçe taraftarının gönlünde kısa sürede taht kurdu, kısa sürede milli formayı kaptı.
Ama ne var ki, gecelerin adamıydı. Antrenmanı sevmezdi. “Parmak atma, çavuşa tokat, yüzük ve işaret parmaklarının arasına baş parmağı sokmak suretıyle çaktırmadan seyirciye işaret yapmak dahil aklınıza ne gelirse sahada yapardı” Apo.
Defalarca kart gördü, defalarca federasyon tarafından uzun cezalara çarptırıldı, defalarca kadro dışı kaldı, uslanmadı, uslanmadı, USLANMADI!

Bugünlerde katıldığı televizyon programlarında yaptıklarını yaşadıklarını anlatarak seyirciyi gülmekten kırıp geçiren Apo gerçekten de Cem Yılmaz’ın rakibi olma konusunda hızla ilerlemekte.

Şimdi birazcık Apo’nun maceralarına dönelim ve neşemiz yerine gelsin.
apo1Yine dönüp dolaşıp İngiltere Türkiye maçına dönüyoruz. O maçın da kahramanlarından biri Gary Lineker’ı tutmakta mükellef Abdülkerim.
Önce o maçın baş kahramanı Yaşar Duran’ın ağzından Wembley Stadı’na ilk ayak basan olma sevdalısı Abdülkerim’i dinleyelim:
“İngilizlerin bize yasladigi 8-0 lık maç öncesi ilk defa Türk Milli Takımı olarak Wembley’e çıkıcaz. Maçtan önceki gün son idman icin stada gittik otobüsle. Herkes  otobüsten inerken bir ani hareketlenme oldu. Baktik ki Abdülkerim en arkadan fırladı koşuyor.  Kimse  ne oldugunu anlamadi. Apo bir anda tazi gibi çimlere dogru koşmaya basladi stadın kapisindan içeri. Biz de hep beraber sahaya vardigimizda Abdülkerim’in tepkisi herkesi yerlere serdi :

“Abi, bu çimlere ayak basan  ilk Türk ben olmalıydım .. “

O  tarihe kadar hiç bir turnuvada ayn gruba düşmemişti Türkiye ve İngiltere milli takımları. Dokayısıyla da Apo, Wembley’e ayak basan ilkTürk olarak tarihe geçti kimse bu ilki Apo kadar önemsemese de!!!

O güne kadar Gary Lineker uluslararası anlamda önemli işler yapmış bir futbolcu değildi. Umut vadeden, patlama yapması beklenen nir yetenekdi.
O maçta da Gary Lineker’i tutma görevi de Abdülkerim’e verilmişti. Abdülkerüm Lieneker’ e adım attırmaz dedik. Sonuç:
apo10Gary Lineker o gün hat-trıck yaptı.
Bakın nasıl anlatıyor olanları Abdülkerim:
-“Maç bitti, forma değiştireceğiz, ben de maç içerisinde Lineker’a giderek ‘formamızı değiştirelim’ dedim. Adam maçtan sonra gündeme geldi, bütün kameralar adamın başına toplandı. Adamı şöhret yaptım bir yerde. Ben onu iyi tutsam, gol atamasa kameralar ona gider miydi? O da bana ‘bekle, röportaj yapıyorum, formayı sonra alırsın’ dedi. Soyunma odasına gittim. arkadaşlara ‘görüyor musunuz, herifi dünya futboluna kazandırdım, bana bekle diyor’ dedim. O maçtan sonra adam Dünya Kupalarında Avrupa Kupalarında gol attı, ismi duyuldukça Fenerbahçe’de arkadaşlar ‘seninki gene Arjantin’e gol atmış’ diye bana takılıyorlardı. O gün ben iyi oynasam belki de adamın futbol dünyasında böyle bir yeri olmayacaktı. Boş adam değil, ama hayırsız.”

Sonra bakın daha neler anlatmış Apo o maçla ilgili:

-“Bizim şimdiki Fenerbahçe soyunma odasını görüyorum. ne kadar değişik! O zamanki Wembley’de öyle işte. Bir giriyorduk soyunma odasına, havuz var, küvet var, normal duşlar var. Ben mesela maçtan sonra üçünü de kullandım! Mutfak gibi bir bölüm vardı soyunma odasında. Eldivenli, kravatlı bir adam çay yapıyordu. O zamanlar garip şeyler bunlar. Sen bunları düşünürken 3-0 oluyor zaten. Bence bunlar çok tatlı anılar. Biz göremeyeceğiz tabii ama bundan 50-60 yıl sonrası futbolun nereye gideceğini, statların, topların nasıl olacağını bilen var mı?”

Yine dönelim kaleci Yaşar’a. Ne yapmış Apo Göteborg maçında:

-“En komiği Göteborg maçında. İsveçteki maçta yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim dellenmiş  maçın hakemi yabancı, bizim Apo dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış ‘fu…me, fu… me’ diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, ‘ulan ne diyor bu manyak’ der gibi bakıyor Apo’ya, Apo ısrarla ‘fu… me’ diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo’yu çekiştiriyoruz ‘lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil’ diyoruz.”
Harbiden çok renkli bir adam Abdülkerim Durmaz. Çok da eğlenceli.
Katılmış olduğu Yenilsen de Yensen de adlı programda bakın bir anda nasıl da duygusala bağlamış eskilerden bahsederken:

İnsan 100 sene boyunca yaşasa ve her gün çok mutlu olsa çok sıkıcı olur. Mesela biz gençken arkadaşlarla birlikte olmayan bir kız üzerine efkarlanıp onun için içip ağlardık. Sonra sabah ayılınca kimse ne için ağladığını hatırlamazdı tabii.
Katıldığı  bir programda bir taraftarın unutulmaz defans oyuncuları içinde Uche’yi  sayması üzerine ne kelam etmiş bir de ona bakalım:

apo4“Uche zenci adam, akılda kalıyo tabi. Mesela Ulvi de çok iyi defanstı; ama akılda kalmıyo adam, beyaz çünkü” diyerek farklı bir bakış açısı sunmuş hakikaten. Yine aynı programda Lugano’yla karşılıklı oynasaydı o maçların sağlıklı bitemeyeceğini söyleyip yerlere yatırmıştır.

Yenilsen de Yensen de programındaki bombalarından birkaç tanesi aşağıda:

– Rıdvan Sarıyer’de oynarken maçımızdan bir önceki gece uyku tutmazdı. Ulan yine bu herif çıkacak deli gibi koşacak, duracak, tekrar koşacak, tekrar duracak, ben de peşinden. Uğraşılacak, çekilecek iş değil. Mesela Metin de aynı şekildeydi. Bunlarla koş Allah koş! Forvet dediğin şöyle alacak dönecek, yavaşca pasını atacak, çalıma girecek; seni belki geçecek, golünü atacak ama koşmakla uğraştırmayacak.

– Şimdiki bekler 8-10 kere bindiriyor bir maçta. bizim zamanımızda Arap İsmail şöyle iki kere orta sahayı geçti mi “bu maçta da iyi bindirdin abi” derdik.

– Ben fazla ileri çıkmazdım abi. En fazla orta sahaya yanaşırdım biraz. Gitmekte birşey olduğundan değil, bunun bir de dönüşü var, kim uğraşacak?

Bu renkli adam bakın bir röportajında nasıl bir itirafda bulunmuş:
– Oğuz Çetin, Rıza Çalımbay, Aykut Kocaman… Bunlar saygı duyulacak insanlar. Hem iyi oyuncular, hem iyi profesyoneller. Mesela benden konu açıldığı zaman “çok iyi oyuncuydu ama”diye başlayan cümleler sarf ediliyor. “Kendine bakmadı, erken bitti futbol hayatı, aşırı derecede hırçındı, hayatı kartlarla, kadro dışı kalmakla geçti, gece hayatı çoktu’ deniyor. Taksiye binsem mesela taksi şoförü diyor ki “abi yazık ettin kendine, senin gibi topçu mu vardı, ne iyi oyuncuydun. Nasıl kendini yaktın”diyor. Bizim de öyle bir imajımız var insanların hafızasında.

apo2Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra sırasıyla Ankaragücü, Sakaryaspor, Zeytinburnuspor, Fatih Karagümrükspor formalarını giydikten sonra 1996 yılında Güngörenspor’da futbol hayatını noktalayan 1960 doğumlu, Lağım Osman Hoca’nın eski öğrensi Abdülkerim Durmaz teknik direktör ve futbol yorumcusu olarak sportif hayatına halen devam etmekte.

Sen bizi çok güldürdün, Allah’da seni güldürsün Abdülkerim Abi.
Süper topçuydun ama hakikaten bakmadın kendine be abi. Yazık ettin.
Ama bu durum gönüllerimizdeki yerini değiştirmez.
Seni çok seviyoruz Abdülkerim Abi ! 

bruno.monte@abcspor.com

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular