SAVUNMALI
Geçtiğimiz Euroleague haftasında İstanbul derbisinde sertliğe cevap veremeyip üç sayı çizgisinden de rakibinden 8 adet fazla yiyince kaybetmiştiler. Bu haftaki rakip Bayern Münih ise Radonjic’in coğrafyasından oluşan oyuncuların liderliğini yaptığı bir takım olarak parkeye çıktı. Beklenen sertlikte başlayan oyun,Fenerbahçe’nin ısrarla kullandığı Kaliniç ve Datome’nin sırtı dönük pota altı pozisyonlarına, Bayern’in Joviç, Lucic ve Dangubiç ile gerek çembere gidip gerekse dışarıdan buldukları sayılarla başladı.
İlk yarıda oyun o kadar tempolu ve akışkan oynandı ki iki takımında savunmaya ayıracak zamanı kalmadı. Fenerbahçe’nin beş maç sonunda ortalama yediği sayı 81 ve bu hiç alışık olunmayan bir durum. Oyunun üçüncü çeyreğinin son beş dakikası ile son çeyreğin ilk beş dakikası arasındaki bölüm haricinde savunma adına kelimelere dökülecek bir durum olmadı ancak bu dakikalar arasında ki süre de, Sinan, Guduriç, Kaliniç, Melli, Vesely beşiyle sahada ki savunma performans ise mükemmele yakındı.
Fenerbahçe’nin özellikle savunma önünde oynayan kısaları ya da değişmeli adam savunmasında yukarıda kalan uzunları ilk adımda geçildikleri vakit çember savunması da zayıflıyor. Bunun panzehiri bazen Vesely’nin, bazen Ahmet’in, bazen Datome’nin ya da bir başka oyuncunun blokları olabiliyor lakin burada seken toplarda da rakipler genelde ikinci ve hatta üçüncü hücum şansını bulabiliyorlar. Dolayısıyla ribaundlarda da ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Tıpkı bu maçta bayern’in almış olduğu 11 fazla toplamda 32 ribaund bir yana bunun 19’nun hücum ribaundu olması çözülmesi gereken problem. Önümüzde oynanacak Baskonia ve Olympiakos maçlarının deplasmanda olması bu problemi umarım daha çok büyütmez.
Yine ilk yarıda çemberde görülen 48 sayı Fenerbahçe’nin savunma genlerine aykırı.İ kinci yarıdaki iştah ve alıştığımız topa baskının dozajının artması yenilen sayıyı 36’ya indirdi. Tabii bunda biraz önce de belirttiğim gibi iki çeyrekte ki toplam on dakikalık performans önemliydi. Süreler mutlaka sezon ilerledikçe artacaktır. Bu maçın özelinde kenardan gelen Sinan ve Ahmet’in tetiklediği takım normale döndü.
Coach’un maç sonu basın toplantısında ki sözlerinin taraftarı ilgilendiren kısmı ise dikkat çekici. Son beş senede yaptıkları işlerin normal olmadığını, Euroleague’in en iyi takımı olduklarını, daha çok desteğe ihtiyaç duyduklarını ve maçın sadece son bölümünde değil taraftarın ilk saniyeden son saniyeye coşkusunu takıma yansıtmasını isterken sanırım haklı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan
