Fenerbahçe-Trabzon maçları tarihinde, Fenerbahçe’nin maç öncesi bu kadar baskın olduğu çok az olmuştur. Gerçi son birkaç senedir, buna benzer durumlar olmasına rağmen Fenerbahçe Kadıköy avantajını kullanamamış ve berabere kalmıştı. Bu gece farklı oldu.
Fenerbahçe maça fırtına gibi girdi. Özellikle kendi sağ kanadından Nani ve Gökhan’la inanılmaz yüklendi. Erkan da Alper’e yeteri kadar destek vermeyince o koridor Trabzon için “cereyan” yaptı. Bu baskı Nani’nin müthiş vuruşuyla golü getirdi.
Daha sonraki dakikalarda Fenerbahçe 2. golü bulamadı yakaladığı fırsatlara rağmen. Bu güzel oyun her an yeni bir golün habercisiydi sanki. Ta ki Trabzonsporlu Alper’in gördüğü kırmızı karta kadar. Rakip 10 kişi kalınca Fenerbahçe’nin dengesi de bozuldu. Doğru pasları son adamlara atamadılar. Son adam diyince Van Persie bir defa daha yokları oynadı. Yıldız versem “?” (soru işareti) bile verir miyim bilmiyorum.
İkinci yarı ise yine Fenerbahçe’nin dominansıyla geçti. Bu defa, Hasan Ali ve Alper’in kanadını seçti Fenerbahçe yüklenmek için. Fakat, bu ağırlık çok pozisyon getiremedi. Bunun en büyük nedeni haftalardır dile getirdiğimiz çift ön liberolu sistem tabi. Rakip 10 kişi kaldığında bile bozmuyorsa bunu teknik direktör Pereira sanırım Ozan formayı sadece Mehmet Topal ya da Jozef sakatlandığında ya da Norveç’teki gibi hastalandığında görecek!
Peki şunu düşünelim… Dakika 75’te Aytaç Kara’nın çaprazdan sürpriz vuruşu gol olsaydı çift ön liberolu Fenerbahçe bu golü çıkarabilir miydi? Yani soru şu: Rakibin kolu kanadı kırık ve 10 kişi. 1-0 da öndesin. Son hamleyi vurup 2-0’ı mı bulmak istersin yoksa gol yemeyip maçı 1-0 bitirmeyi mi? Şu anda Fenerbahçe’nin teknik direktörü 2. seçeneği tercih ediyor. Ama benden söylemesi, her zaman Aytaç’ın şutundaki kadar şanslı olmayabilirsin. 90 dakika kontrol sendeymiş gibi olur. Rakip 1 defa gelir şok olursun. Hoş, bugüne kadarki kariyerini böyle çizmiş bir adamı biz mi değiştiricez?
Öte yandan, bu sistem özellikle elemeli Avrupa kupasında Fenerbahçe’yi yüksek turlara kadar taşıyabilir. Ama Türkiye liginde yukarıda da dile getirdiğim gibi ciddi riskler barındırıyor.
Bugün stada gelen taraftarların çoğuna sorsanız Diego’dan dert yanacaktır. Kale önünde gerçekten çok kaçırdı Brezilyalı. Hele bir tanesi var ki 2 metreden kaleyi bulamadığı… Öte yandan, top dağıtımında bir o kadar randımanlı ve iyiydi diye düşünüyorum.
Hakemlere gelince… Kırmızı kart sonrası hakem Trabzonspor için bir hayli üzülmüş olmalı diyim… Bir de Fenerbahçe’nin 2. golü öncesi Aykut’un kornere attığı bir top var. Yardımcı hakem taç verdi. Açıkçası pozisyonu tekrar seyrettiğimde, o kararı veren hakemin aslında pozisyona fiziksel olarak 1 metre uzak olmadığını, o sırada kafasının, hikayesi eskilere dayanan bir travmanın etkisinde olduğunu düşündüm. Çok komikti hakikaten demek isterdim… Kadere bak ki o taç gol oldu!..
Bu hafta sonu Trabzonspor’un seçimleri var. Geçen hafta oy kullanacak delege sayısının yaklaşık 2.000 kişi arttığı ortaya çıkmış. Süreç, Türkiye seçimleri ile paralellik taşıyor gibi… Bu arada bugün Fenerbahçe taraftarlarına sorsanız hepsi “çok sevdikleri, dosthane” başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yeniden seçilmesi için duacı olurlar. O 2.000 kişiden bazıları Fenerbahçeli çıkarsa şaşırmamak lazım!.. O kadar diyim…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : ozan.gulseni@abcspor.com
twitter : @ogulseni
