Bir akşam eve giderken tatlı aldık Süpermarketten, ayıptır söylemesi. Öyle denir ya, nesi ayıpsa ? Hadi isim de vereyim, Bursa Geçit Mahallesindeki Özhan Marketten aldık tatlıyı. Allahtan bana denk gelmedi, bizim hanıma denk geldi, o da ayrı bi güzel oldu. Şöbiyeti ağzına atmasıyla çıkarması bir oldu, bunun içinde böcek gibi bir şey var dedi, yoktur dedim, başka bir şeydir dedim. Çatalla araladık içini, içinde tuhaf bir şey var, çıkardım ve baktım, hamsi fileto. Kutudaki tatlıların bir kaç tanesinin içinde hamsi var, baklavaların da içine koymuşlar!
Aziz Başkan tüm iyi niyetiyle bir sportif direktör transfer etti, beraberce bir de antrenör seçtiler, dünya yıldızlarının peşine düştüler, Türkiye’de dişe dokunur tüm yerli oyuncuları da transfer etti ama şu ana kadar harcanan paranın karşılığı alınamadıysa, tatlı kıvamındaki kadronun içindeki hamsiden. Tatlının içinden maalesef Portekiz hamsisi çıktı. 20 maçtır Fenerbahçe’nin teknik patronluğunu yapan Pereira, standart diyebileceğimiz hiç bir sistem ve anlayışı Fenerbahçe’ye yerleştiremediği gibi ideal denilebilecek bir kadroyu dahi kuramadı. – Vaktim yok, bir an evvel topla idmanlara başlayacağız dedi.
Eyvallah be usta dedik, ara ara kondisyon yüklemesi yaparsın herhalde dedik, Fenerbahçeliliğinden şüphe etmeyeceğimiz muhabirler ve spor adamları böyle idman olmaz, adale sakatlıkları verirsin diye eleştirdiler. – Ben bu işi sizden öğrenecek değilim dedi ve adale sakatlıkları ligin ilk haftasından başladı, peş peşe gelmeye de devam ediyor. GPS mesafe kameralarını satabilirsiniz işime yaramıyor dedi, en çok ona şaşırdım. Siz hiç “git bi su iç, bir elini yüzünü yıka, şöyle dışarda biraz dolaş, bir şeyciğin kalmaz” diyen doktor gördünüz mü ? Ya da muayene etmeden “git bir sıcak çorba iç, mideni üşütmüşsündür diyen ?
Öyle saçma sapan şey olmaz. Bilim denen bir şey var, teknoloji var. Yakında Samandıra’ya üfürükçü hoca getirirse de şaşırmam. Mehmet Topal, Akhisar maçınıda en çok koşan futbolcumuzmuş. 10 km’nin biraz üstünü koşmuş. Demek ki takım olarak totalde 85-90 km ancak koşmuş Fenerbahçe. 120 km koşmamız lazım diyen hocalar bu işi hiç bilmiyormuş. 45 dakikada Fenerbahçe orta sahasının pili bitti. Şu vaziyette, şu şurada oynasın, bu herifi burada oynatma demenin de bir mantığı yok. Vitor Pereira antrenörlük bilgisi olarak eksik bir hocadır, nettir! Dünyanın sayılı golcülerinden biri elinin altında ama kulübede oturtuyor. Ortada ciddi bir kriz var. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Twitter takipçi sayfası 4,5 m, bu adamın 7 m. Sen egoları yönetesin diye getirildin buraya, futbolcularla ego savaşına gir diye değil. RVP, Pereira’yı sallamıyor. Saygı da duymuyor. Tamamen hocalığını küçümsediği için. Yarın bir gün Nani de aynını yapar. Bence kontrolü kaybetti Vitor, geçmiş olsun. Elinde çok fazla seçenek olması, kadro kuramamakta bir mazeret olarak kabul edilemez.
Peki Vitor Hoca’nın takımı neden arzu edilen futbolu oynayamıyor ? Fizik kondisyon bir yana, bence asıl sorun defansta. Hatta defans göbeğinde. Arkaya adam kaçırırız korkusuyla ağır stoperler defans hattını çok geride kuruyor. Bu sebeple de takım geniş bir alanda oynamak zorunda kalıyor. Duran toplarda da alan savunması yapıyorlar, adam paylaşamıyorlar. Her defans hata yapar ama kaleci de birini ikisini almalı. Kaleci de maç kurtarmıyor ve gol yiyorlar. Kadro mühendisliği yapılırken stoper tercihleri ve kaleci tercihi yanlış yapılmış. Premier ligden en az bir stoper alınmalıydı. Futbol hızlı oynandığı için, ağır stoper yok o ligde.
Mesela şimdi bir Yobo olsa elde, çok problem çözer. RVP ve Fernandao’yu ön ikili olarak kullanmak için ya 4-4-2 oynayacak, ya da baklava sistemi; 4-3-1-2. Hatta Shakhtar maçında böyle bir erkeklik yapıp, iki santrfor önde başladı ama aynı erkekliği iki santrforun birlikte oynayarak puan kazandırdığı Celtic maçına rağmen Akhisar’a yapamadı. Çok koşan bir orta sahaya sahip olmadan ikisi yan yana da oynamaz zaten. İstatistiklere bakmadan da kimin koşup koşmadığını da anlayamazsın. Oyuna müdaheleleri de korkunç, sorun çözemiyor.
Diego’yu kenara alırken bütün Türkiye eyvah dedi, gol yersen nasıl çıkaracaksın dedi, basın toplantısında “Nasıl bu maç bu hale geldi, çok şaşkınım diyor. Ne denilebilir ki ? Şu an ligdeki standart hocalardan herhangi biri bu takımı 15 günde adam eder, ben Pereira’ya olan inancımı kaybettim. Şu an vaktimizi çalıyor. Çakma bir Mourinho ve bir showman’den başka bir şey görmüyorum sahada, bir de super- starlarının topladığı 6-7 puan var işte. 10 yılda 7-8 kere şampiyon olan Porto’yu şampiyon yapmış. Devre arasında geldiği Olympiacos da kendi liginin Porto’su. Orada da bir şampiyonluk görmüş, kariyeri bu. Gelişime açık olmadığı için Arabistan’a gitmiş. Bu Arabistan meselesi benim için bir eşik. Arabistan’a giden futbolcu ya hacı olmak için gitmiştir ya da Avrupa’da işi bitmiştir. Teknik adam için de geçerli bu!
Önümüzde bir milli maç ve maç arası var. Umarım Vitor hoca beni yanıltır. Hadi Vitor Hocam, git bi elini yüzünü yıka diye nasihat etmekten başka diyecek bir şeyim yok. Hamsili Baklava meselesini de anlatayım; ertesi gün markete gittik. Reyon şefine almış olduğumuz baklavaların içinden hamsi çıktığını söyledik: – Hadi canım, şaka yapıyorsunuz dedi. Sonra olayı araştırdı. Marketin imalat kısmında çalışan Karadenizli arkadaşlar acaba hamsili baklava olur mu diye bir deney yapmışlar, test sonucu da yanlışlıka tezgaha gelmiş, o da bize denk gelmiş. Baklavanın içine balık hiç yakışmıyor, benden söylemesi..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
