https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KONFERANSTA BÜYÜKLER KONUŞACAK !

Okunması Gerekenler

efe resimNBA’in er meydanında ilk raunt sona erdi. Tahminlerin alt üst olduğu maçlar kadar, gözlerimizin şahitlik yaptığı başka bir olgu daha vardı: Spurs – Clippers serisi hariç hiçbir eşleşmede bir 7. Maç görmedik. Bu da demektir ki, neyi ne kadar tahmin edersek edelim, bir hususu hiç göz ardı edemiyoruz: NBA’de büyükler gitgide büyürken, küçükler de aynı oranda küçülüyor; alt sıra takımlarından gelen sürprizler azalıyor ve Lordlar Kamarası ile Avam Kamarası arasındaki uçurum gün geçtikçe derinleşiyor…

 

Evvela ilk turun Z Raporu ile incelemeye başlayalım:

 

BATI

GSW 4 – 0 NOP: Pelicans’ın zorladığı maçlar oldu, haklarını yemeyelim. Fakat kısaların, bilhassa da Tyreke Evans’ın bu kadar bocalamasından doğan şaşkınlığı Norris Cole’un çabaları engelleyemedi; ve elbette, Ömer’in hücumdaki suskunluğu, Ryan Anderson’ın şutlarıyla bile dengelenemedi. Telafiler bitmediği için, kimse Anthony Davis’e yardıma gelemedi. Netice, Golden State’in oldu. (Benim ilk tahminim: 4 – 1 Warriors)

 

HOU 4 – 1 DAL: Aslında Mavericks’in bu denli iç karışıklıklara maruz kaldığı bir seri için 4 – 1 gayet kabul edilebilir bir derece. Düşünün bir, as oyun kurucunuz, oynadığında NBA’de bu alanda ilk üçe girecek yetenekti Rajon Rondo, zihinsel sorunlarını Zihinden Problemler haline sokuyor ve sizi kaderinize terk ediyor. Koçunuz bir daha Rondo’nun yüzünü bile görmek istemiyor. Tyson Chandler ve Amar’e, Dwight Howard karşısında apaçık eziliyor. Monta ile Dirk’in sahada canı çıkıyor. Felton ve Parsons sürekli sakatlık çizgisindeler. Ve siz bir maç alıp, bir tanesini daha sonuna dek zorluyor ve son dakikada kaybediyorsunuz. A tabi, öte yanda Harden hiç susmuyor, Josh Smith asistleriyle Howard’a can veriyor, Ariza ve Brewer da boş geçmiyor. Houston, bu seriyi bileğinin hakkıyla aldı. Mavs için işler yolunda gitse, 1 – 2 maçı daha alabilirlerdi, fakat zaten favori değillerdi. Harden da hakiki bir MVP gibi oynadı. (Benim ilk tahminim: 4 – 3 Rockets)

 

LAC 4 – 3 SAS: Açıkçası, bu iki ekip bu sene hakikaten birbirine denk güçteymiş, evvela bunu gördük. Gelgelelim, Spurs’un ana rotasyonu ve iskeleti ne kadar ihtiyarsa, Clippers’ın temel taşları da bir o kadar enerjikti. Spurs adına her maç kahramanlar değişti, bir tek Duncan’ın olgunluğu hiç şaşmadı. Tony Parker ve Ginobili, sezon boyunca gösterdikleri yetersiz performansı tekrarladılar. Onlar suskun kalınca, iş, tecrübesiz gençlere düştü. Fakat elbette ki hepsi birer Kawhi Leonard olamıyor ha deyince. Crawford’ın düzelmesi, Jordan’ın dikkatleri fazla üzerine çekmemesi (ve faul çizgisinin gediklisi yapılmaması) elbette Clippers’ın işini rast getirdi; fakat artık Griffin’in yüzünde hakiki bir kazanma hırsı var ve emin olun ki pek çok şeye gebe bu hırs. Son olarak, CP-3’nin senelerdir atlayamadığı o liderlik eşiğinden bu kez zıplama rekoruyla geçişini konuşmak icap eder. Son maçı, hem de sakat sakat oynayarak, ve de bir son saniye basketiyle takımına seriyi armağan ederek noktaladı Chris Paul. İlk turun adamakıllı tek kahramanlık öyküsüne imza attı. Tebrikler. (Benim ilk tahminim: 4 – 3 veya 4 – 2 Spurs)

 

MEM 4 – 1 POR: Bu seriye dair söylenecek bence tek bir şey var: Wesley Matthews = 10 x Arron Afflalo. Hal böyle olunca, serinin beklenenden çabuk bitmesi de hiç şaşırtmazdı, şaşırtmadı da… (Benim ilk tahminim: 4 – 3 Memphis)

 

DOĞU

 

CLE 4 – 0 BOS: Serinin bu neticeyle noktalanmasını hemen herkes bekliyordu, fakat tüm maçların başa baş geçeceğini düşünemezdik. Boston, zaten çapından büyük bir iş becermişti play-off’lara kalarak. Bir de üzerine, Cleveland’a kolay lokma olmadıklarını her maç yeniden kanıtladılar. Bu kadroyla bile bunu başardı ya Brad Stevens, bence aldığı para helaldir. Cavs’e gelince; J.R. Smith’in antikalıklarına bir çözüm bulamazlarsa, Kevin Love’ın yokluğundan sonra bir darbe de buradan yiyecekler ve geriye çok az sağlam üst düzey oyuncuları kalacak. Uyarması bizden… (Benim ilk tahminim: 4 – 0 Cavs)

 

ATL 4 – 2 BRO: Brooklyn’in o dar ve kısır rotasyonuyla iki maç birden kazanmasının tek bir sırrı vardı: iyi oynayan bir Deron Williams. D – Will kötüyken, Nets’e dair bahsedilecek çok az şey kalıyor geriye. Atlanta da bizi yanıltmadı. Korver’ın düşen yüzdelerini, son maçta kör nişancı haline gelen Teague’in asistleri yeniden yüceltti. Geri kalan düzende, DeMarre Carroll’ın çıkışı göz doldururken, polisler tarafından bir vukuat esnasında sakatlanan savunma neferi Sefolosha’yı Hawks ileride çok arayabilir. (Benim ilk tahminim: 4 – 1 Hawks)

 

WAS 4 – 0 TOR: Beni en çok şaşırtan seri. Nedeni de belli: John Wall + Paul Pierce > DeMar DeRozan + Kyle Lowry + Lou Williams çıktı denklemin sonucu… Lowry’nin All-Star olduğu bu senenin ardından play-off’larda bu denli teklemesi, Raptors’ı bitirdi. DeRozan tek başına anca bir yerlere kadar takımını taşıyabildi. Ayrıca ne Ross, ne Valanciunas ne de Amir Johnson savunmada Wizards’lı Nene ve Gortat’ya karşı duramadı. Bir de üzerine Pierce’ın her maçı domine eden varlığı eklenince, Wizards 1 iken 5 oldu. Seriyi de söke söke aldı… Bizleri de iyi çuvallattı… (Benim ilk tahminim: 4 – 3 Raptors)

 

CHI 4 – 2 MIL: Bucks’ın aldığı ikinci galibiyet normalken, ilk galibiyetleri şaşırtıcıydı bana göre. Yine de, bu genç ve tecrübesiz kadroyla, üstüne üstlük boyalı alanda oyunun her iki yönü bakımından da rakiplerine verecekleri hiçbir muteber cevap yokken, iyi iş başardılar. Rose’un saçmaladığı iki maçtan galibiyet çıkardılar. MCW Philadelphia günlerinden esintiler sunarken yine de mutsuzdu. Antetokounmpo ise Zaza Pachulia’ya uyarak agresifleşti ve son maçta kendisine yakışmayacak işler yapıp oyundan atıldı. Ersan’ın son iki maçta düşen performansı ve son maçta Bulls’un Bucks’a attığı 54 sayılık fark da zaten her şeyi anlatıyor. (Benim ilk tahminim: 4 – 1 Bulls)

 

GELELİM, KONFERANS YARI FİNALLERİNE:

 

BATI:

 

Golden State Warriors – Memphis Grizzlies: Warriors çok tempolu ve sayıyı çok kolay bulabilen bir ekip. Memphis ise tecrübeye, garanti oyunlar oynayan yüksek fundamentalli oyunculara ve Marc Gasol’a sahip. Golden State arkasına rüzgarı almışken iyi gidiyor, fakat işin sıkıştığı yerlerde, özellikle hücumda, Curry’nin yeteneklerine, Barbosa ve Igoudala’nın tecrübesine bel bağlamak zorunda kalıyorlar. Grizzlies bu mütekamil kadrosuyla hepimizi şaşırtabilir. Eğer Bogut – Lee – Speights rotasyonu Marc Gasol’u ve Zach Randolph’u yıpratabilirse, Golden State rahat rahat seriyi kazanır. Aksi halde, 7. Maçı görmemiz mümkün. Bir de tabi, Memphis’in savunmadaki meziyetlerini ve guard savunmasında Tony Allen faktörünü yabana atmamak lazım. Warriors şutörleri için hayat, Pelicans serisindekinden çok daha zor olacaktır. İşin tecrübe kısmıysa, hem koç hem de oyuncular bakımından, açık ara Memphis’ten yana gibi görünüyor. Ama çirkef oyuncu bakımından da GSW’nin ezici bir üstünlüğü mevcut. Muhteşem bir seriye tanık olacağız. Tahmin: 1) Mike Conley seriyi sakatlık sebebiyle kaçırır/tam formunda oynayamaz ve 4 – 1 Warriors alır. 2) Her şey olağan seyrinde gider, Splash Brothers Memphis savunması karşısında tekler, 4 – 3 Warriors veya 4 – 3 Grizzlies alır.

 

Houston Rockets – Los Angeles Clippers: Batı’nın uzun yıllardır en zevkli konferans olduğunu tescilleyen bir diğer seriyi seyredeceğiz. Öyle enteresan bir eşleşme ki, 1 ve 4 numarada Clippers, 2 ve 3 numarada ise Rockets, rakibine ağır basıyor. 5 numarada ise, işler hiç belli olmaz. Çünkü Dwight Howard Alacakaranlık Kuşağı’na benzer bir sezon yaşıyor ve ancak takım arkadaşlarının “yardımlarıyla yaşıyor”. DeAndre Jordan elbette ki bir skor silahı değil, fakat Dwight Howard kadar etkin ve yetkin bir savunmacı ve pota altı gücü. Bence düğümü bench katkısı çözecek. Burada Clippers’ta Jamal Crawford ve Glen Davis, Rockets’ta ise Corey Brewer ve Josh Smith öne çıkıyor. Silahlar eşit gibi, lakin Harden yine MVP’lik yapacaksa, Clippers’ın (en başta da CP-3 ve Griffin’in) yine top yekun silahlanması gerekecektir. Tahmin: 4 – 2 Rockets alır.

 

DOĞU:

Atlanta Hawks – Washington Wizards: Atlanta’nın kadrosu totalde Washington’ın kadrosundan daha kaliteli ve dinç, lakin büyük oynayan oyuncuları da yok, play-off’larda takımı sırtlayacak bir liderleri de yok. Wizards’da ise tarihin gördüğü en büyük Clutch Player’lardan Paul Pierce ve büyük oynamaya meraklı bir John Wall var. Burası er meydanı, burası play-off’lar. Üstelik, oyunda artık sadece ağabeyler, büyükler kaldı. Burada artık sistemler değil, o sistemi taşıyan (veya sistemsizliği örten) kahramanların kalitesi konuşur. Wizards bir sakatlık bunalımı yaşamazsa, şimdilik bir adım önde. Öte tarafta, Atlanta’nın Pierce’ı durdurmak adına en büyük kozu Sefolosha, sezonu kapattı. Wall ve Pierce ikilisini kim durduracak? Bir tek, sağlam bir takım savunması yapabilir bunu. Eğer “Yılın Koçu” Budenholzer bu alanda takımını özel önlemlerle ve stratejilerle takviye edebilirse, seriyi 7. Maça taşıyabilirler. Aksi halde… Tahmin: 4 – 2 Wizards alır.

 

Cleveland Cavaliers – Chicago Bulls: Geçen senelerden, Rose ve Bulls’un, LeBron ile kapatmaya can attıkları bazı hesaplar var. Artık LeBron’ın yanında Wade ve Bosh olmadığı gibi, sakatlık sebebiyle Kevin Love da yok. Evet, Love’ın bu sene takıma ve LeBron’a uyum sağlayamadığı ortada; gelgelelim, öyle kolay kolay yeri doldurulabilecek bir silah da değil kendisi. Dile kolay, hem çift hanelerde ribaunt ortalaması yakalayacak, hem de “Strict Power Forward” ekolünün mirasçısı olarak üst düzeyde dış ve orta mesafe şut tehdidi arz edecek uzunlar öyle şıp diye bulunmuyor. Öte yandan, Love’ın savunmada takıma kaybettirdiklerini, Tristian Thompson ve Kendrick Perkins gibi isimlerle (hele ki Perkins – Mozgov ikilisi yan yana oynarken) rahatlıkla kapatabilir, hatta Love’ın yokluğunda sınıf atlayabilirler. Neticede, Love’ın yokluğu demek, topu elinde isteyen, alamayınca da küsen çok daha az oyuncu demek. LeBron – Irving – Smith – Shumpert – Dellavedova rotasyonu, Rose – Butler – Brooks – Dunleavy – Hinrich rotasyonundan üstün gibi görünebilir, fakat Chicago, Cleveland’a nazaran çok daha uyumlu bir “takım” halinde boy gösteriyor ve bu yüzden, Rose sağlam kaldıkça ve savruk davranmadıkça, bana kalırsa Cavs’den bir adım öndeler.

 

Uzunlarda Gasol’dan doğan savunma boşluklarını Noah giderir gidermesine fakat, işin bench kısmında bir tek Taj Gibson bu uzun rotasyonuna renk katabilir. Mirotic’e gelince: Mirotic, ilk turun mahmurluğunu üzerinden silkelerse, ibre tamamen Bulls lehine döner; bunu bu kadar net söyleyebiliriz. Çünkü savunma açısından Cavs’de çok isim mevcutken (Marion, Mozgov, Perkins, Haywood), hücum yönünden Cavs uzunlarının veya forvetlerinin herhangi özel veya müstesna bir yanları bulunmuyor ve Gasol ile Mirotic işin hücum alanında hepsinden üstün. Neticede, boyalı alandan ekseriyetle skor bulabilmek, play-off’larda her daim bir lükstür…

 

Bu seri çok çetin, çok kavgalı geçecek gibi duruyor. Kadro derinliği bu defa Cavs’in yanında; koç David Blatt de play-off’ların Avrupa’daki göbek adıydı. Lakin eğer Bulls işi gurur meselesi haline çevirirse, altıncı, hatta yedinci maçı çok rahat görebiliriz. Tahmin: Çok zor. Gönlüm Bulls’dan, mantığım Cavs’den yana. 4 – 3 Cavs alır. Fakat umarım Bulls lehine yanılırım.

 

Şimdiden herkese iyi seyirler dilerim. Şov, asıl şimdi başlıyor…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

EFE ÖZENÇ

efe.ozenc@abcspor.com

@efe_ozenc

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular