Benfica maçını bitirirken ”Kederli günler olsa da bazen” diye haykırıyorduk.
Çok çabuk geldi maalesef kederli gün. Biliyorum, şu anda tüm Fenerbahçe’lilerin morali dip yapmış durumda. Hepimiz sezona iyi bir başlangıç yapma beklentisi içindeydik. Bugünkü mağlubiyet hiç olmadı. Keyifler kaçtı.
Peki neden böyle oldu? Öyle aman aman bir takım da değildi karşımızdaki Malatya. Erol Bulut disiplinle sahaya yayılan bir ekip yaratmış ama kapasitesi belli. Buna rağmen tamamen etkisiz bir ilk devre geçirdik. Kaleci Ertaç’ın tuttuğu top yok neredeyse. Resmen çöpe attık 45 dakikayı. ”Cocu yönetiminde orta sahayı biraz daha hızlı geçiyoruz” gibi bir yorumda bulunmuştum ilk maçlardan sonra, bugün ise geçen sezondan da yavaş top oynadık. Bu da rakibe rahatça kapanma ve hiç boşluk bırakmama imkanı verdi.
Bu sıkışıklığı açma konusunda ilk 11’deki kilit oyuncumuz Mehmet Ekici idi. Uzun zamandır da bu fırsatı bekliyordu. Ancak ne bir etkili şut ne de araya etkili bir pas gördük ondan. Vücut dili de pozitif değildi. Sanki zorla sahaya çıkartmışlar gibi bir hali vardı. Gecenin en büyük hayalkırıklıklarından biriydi.
Bir diğer hayalkırıklığı bana göre Ayew’di. Ne bir adam eksiltti, ne de çizgiye inmeyi düşündü. Rakip için markajı kolay bir oyuncu izlenimi verdi. Muhakkak kalitesi var. Tabii ki alışma döneminde ve toleranslı yaklaşmamız lazım Ayew’e. Ama arkadaş büyük topçu dediğin gelir gelmez kendini gösterir. Alex topa ilk değdiğinde rakipleri ipe dizmeye başladı. Rapaiç oyuna girdi frikiği lamba gibi 90’a astı, Kenneth Anderson ilk maçında gollerine başladı. Ya da geçen sene Galatasaray’da Gomis ilk maçtan ”ben burdayım” dedi, örnekler çok. Keşke Ayew de gelir gelmez katkı verseydi takıma.
Mesela Slimani bugün ayağının tozuyla ilk 11’de çıktı sahaya. Fiziği itibariyle Fernandao ile karşılaştırılacaktır . Sanki top alışverişi, tekniği Fernandao’dan iyi gibi ama eğer santraforsan gol atacaksın önce. Maalesef Slimani bugün kaçırdığı gollerle maçın kaderine etki etti. Hele ikinci devre tam takım baskı kurmuşken kaçırdığı bomboş kafa hiç yakışmadı kendisine. O pozisyonda golü atsa belki şimdi bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık.
Tabii en çok konuşulan konu Jozef-Topal ikilisi ile maça çıkmamız. Haklıdır haksızdır orasına girmiyorum ama Fenerbahçe taraftarının çoğunluğunda bu konuda bir hassasiyet var. Bu ikilinin oyunu yavaşlattığını düşünüyor. Gel gör ki 4 sezondur bütün hocalar bu ikiliden vazgemiyor. Ancak bu sezon bir fark var. Fark Eljif Elmas. O Eljif ki Benfica maçının belki de en iyisi. Herhalde Cocu beklerine pek yardım etmeyen Barış ve Ayew ile başladığı için orta göbeği sağlam tutmak istedi ancak orta sahamızın da çabuk geçildiğini gördük oyunun bazı bölümlerinde. Eski direncimizin olmadığı bariz, bunu kabul etmemiz lazım.
Belki hoca da ”keşke Eljif’le başlasaydım” diyordur şimdi.
Her şeye rağmen kaybedilecek maç değildi, hiç olmazsa berabere bitebilirdi . Yediğimiz golde Volkan yine iyi bir görüntü vermedi. Onun hataları yüzünden kaybedilen puanlar son sezonlarda maalesef oldukça arttı. Eski refleksleri yok artık , iyi yer tutarak idare etmeye çalışıyor ama görünen o ki ”olmuyor”. Volkan’ın hatasıyla yediğimiz golden sonraki saha içi görüntümüz ise daha da kötüydü. Tam bir panik havası, telaşlı oyun, acemice hareketler bize hiç yakışmadı doğrusu. Demek ki saha içi lideri de yok bu takımın .
Başka ne anlatayım bilemiyorum. Negatif o kadar çok şey vardı ki bu akşam. Formsuz Isla’nın yerine oynayan Şener de farklı değildi. O mevkide Fas Milli takımında oynayan Dirar denenmeli, eğer tutarsa da Isla satılmalı, 3 sağ bek lüks olur. Hasan Ali ise, İsmail Köybaşı’nın sakatlığı yüzünden hazırlık maçları dahil sürekli oynadı ve bugün biraz yıpranmış göründü. Roman-Skrtel ikilisi alternatifsiz. Sakatlık ceza olmasın diye dua ediyoruz, fazla zaman kalmadı, mümkünse Roman’ı kulübeye yollayacak kalitede bir stoper muhakkak alınmalı.
Biliyorum içinizi kararttım bu kadar eleştiri ile ama bu mağlubiyet sonrası anlatacak saha içi ile ilgili pek pozitif bir şey yok. Saha dışında ise pozitif olan en önemli faktör bu sezon oluşan ”hava”. İşte o havayı ne yapıp edip kaybetmememiz lazım .
Kaybetmeme adına da şunu rahatlıkla söyleyebilirim. ”Evet , bu geceki mağlubiyet moral bozdu ama her şeye rağmen henüz yolun başındayız. Daha çook sular akacak bu köprünün altından. Lütfen bundan emin olun. Yapılacak tek şey, desteğe devam. Bıkmadan usanmadan devam. Özellikle kederli günlerde devam”.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
