https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KADIKÖY’DE ZAFER GECESİ

Okunması Gerekenler

Üff yaa, sinir etti beni, salak yaaa, vallahi geri zekalı yaa..!

 

Hayır yanee, ne alaka ?

 

Pardon da, sana ne oluyor??

 

Tabiî ki de ben bilirim, geri zekaa !

 

Üff, sana ne be salak..!!

 

La dur, gülmeyin hemen, dünyanın en şanslı kızlarıdır ha bunlar, kezban da olsalar her şeyden öte direkt kabul merciidirler. Adeta üstün ırktırlar bu topraklarda.. Birinci sınıf vatandaştırlar yani. Ne Rus kızının Rusya’da, ne de Venezülla’lı kızın Venezülla’da bu kadar forsu vardır ama sonuçta kezbandır.

 

Şampiyon olamadıkları her sene, biz bu lig için fazla şerefliyiz edebiyatı yapan, şampiyon olduklarında da biz uzay takımıyız diyerek ortalıklarda dolaşan, daha Kadıköy’e gelmeden ama yine şu hakemi  vermişler, bilmem kaç maçtır derbide lehimize penaltı çalmıyorlar yaa diyen bir başka grup daha Türk vardır ki; bahsettiğim Türk kızları kadar kadar Kezbandır. Tek farkları Türk futbol dünyasında ikinci sınıf vatandaş olmaları, Fb- Gs tartışmalarını misafir gibi kenardan seyrediyor olmalarıdır.

 

Bir haftadır benim de kulağıma geliyor, 31 derbidir penaltı kullanmıyoruz, maçın hakemi Fırat Aydınus falan filan.

 

Yahu kardeşim, bulmuşsun şu dağınık, stresli Fenerbahçe’yi, sıfır km takım, her maç kalesinde 10 pozisyon veriyor, hocası sırat köprüsünde, bir çok futbolcusu dar ağacında, Fener’i Kadıköy’e gömeceğiz diyeni de duymadım, Fener’in ölüsü bu demek ki..

Şenol Güneş de korkmuş, Lllajic ve Larin kenarda, Atiba orta sahada başlamayı tercih etmiş..

 

Futbolda moralin kalite ve koşu ve mücadele kadar önemli olduğuna inanan bir futbolseverim, Gs’nin Akhisar’da 3 puan bırakmasından sonra Fenerbahçe için kritik virajdır diyebileceğim maç da bu maçtı, liderin 3 puan gerisindeki moralli bir Fenerbahçe için lig bambaşka bir noktaya gelebilirdi ama Fenerbahçe kötü oynamamasına rağmen galip gelmeyi yine başaramadı.. ..

 

Skretel’in yokluğunda Reyes vardı geri dörtlüde, onun dışında Cocu Konyaspor maçındaki şablonla, Topal- Jailson ikilisiyle başlamayı tercih etmiş.. Orta sahadaki sertlik önemli demiş, haklı da olabilir..Takım savunması oturuncaya kadar Elif’i göbekte kullanmamak belki de herkesin yararına.

 

Elif bu takımın en yetenekli oyuncularından biri ama o bölgede pozisyon alma konusunda sıkıntı yaşıyor, o pozisyonu bilmiyor, nerede durması gerektiğini, ne zaman hücuma çıkması gerektiğini kestiremiyor, çok koşuyor ama top çalamıyor, rakibin hep bir adım gerisinde, yetişemediğinde formasından çekip indiriyor.. O 8 numara oynadığında da orta alanda geniş boşluklar veriyor Fenerbahçe.. Takım savunması oturur ve alan daralırsa bir Emre Belözoğlu performansını Elif de izletebilir bize ama şimdilik Cocu ile aynı şeyi düşünüyorum..

 

Slimani zaten sabit, Ayew ve Atıf ikilisi veya yerlerine oynayabilecek Valbuena-Barış’dan oluşan kanat dörtlüsü Cocu’nun başının belası, takım savunmasını da, kompakt görüntüyü de bozan yer burası.. Bugün Ayew-Atıf ikilisini tercih etmiş  ama bu dörtlünün tamamı geri dönüşlerde sıkıntılı, Barış hariç tamamı da iç kanat, Fenerbahçe’nin başını bu dörtlü ağrıtıyor ve bugün de karşılarında ligin en iyi kanat oyuncularına sahip Beşiktaş vardı..

 

Fenerbahçe seyircisinin de desteğiyle coşkulu başladı maça.. Orta saha direnci de yerindeydi.. Öndeki 3’lünün iyi pres yaptığı zamanlarda da etkili oldu, çok baskılı oynadı diyemeyiz ama oyun üstünlüğünün Fenerbahçe’de olduğunu söyleyebiliriz ilk yarı adına.. Fenerbahçe ceza sahası içerisinde hiç bir etkili pozisyon üretemeyen Beşiktaş Babel’in uzaktan attığı golle ilk yarıyı önde bitirirken Atıf ve Ayew’le çok müsait iki pozisyon bulan, bir topu da direkten dönen Fenerbahçe ilk yarıyı geride bitirdi..

 

Fenerbahçe kanatları kullanmak istedi, Ayew istekliydi ama etkili olamadan, Slimani çok çalıştı, karșısında dünya çapında iki uzun stoper vardı, araya adam kaçırmak lazımdı ama Fenerbahçe hücumda çoğalamadığı, ver kaç girişimleri başarılı sonuçlanmadığından, çok fazla top kaybettiğinden araya adam sokma işi gerçekleşemedi.. Atıf ise amiyane tabirle tüm maç boyunca kıllattı.. Top tekniği ve çalışkanlığı göz boyuyor ama Atıf bal yapmayan bir arı..

Benzia çok iyi bir oyuncu ama maç içinde kayboluyor, çok da faul yaptılar kendisine, o da ayrı bir konu.. Kısacası Atıf dışında aksayan bir oyuncu yoktu ama Hasan Ali’nin dışında vasatın üstüne çıkabilen bir oyuncu da yoktu ilk yarıda..

Fenerbahçe orta sahası Jailson’la bir miktar daha sertleşti ama uyumsuzluk gibi çok ciddi bir sıkıntı var bu da aşırı pas kaybı olarak yansıdı..

Fenerbahçe geri dörtlüsünün yumuşaklık sorunu ise Zagreb maçında bıraktığı yerden devam etti, Reyes de yumuşak maalesef..

Her ne olursa olsun Fenerbahçe ilk yarıda 3 kez golle burun buruna geldi, bu tip maçlarda bunları gol yapacaksın.. Kaleci Karius’un müdahale edemediği 3 gol girişimi..

Fenerbahçe’nin ikinci yarıda skora nasıl bir tepki vereceği önemliydi.. Öndeki 3’lüsü yorgun Fenerbahçe beklenen tepkiyi vermedi doğal olarak.. Beşiktaş da biraz daha skoru korumaya yönelik bir oyun şablonuna dönünce iş Cocu’nun hamlesine kaldı..

Cocu’nun ne saha kenarındaki enerjisi ne de oyuna müdahaleleri umut vermiyor..

Fenerbahçe’nin fiziki direncinin kırıldığı dakikalarda gelen Topal-Elif değişikliği orta sahayı daha da zayıflattı.. Geri dörtlü ve forvet hattı arasındaki bağ koptu, Elif orta sahada bir Topal etkisi yaratmıyor, Elif’in ofansif meziyetlerinden de fayda göremiyorsun.. Atıf’la Elif’i değiştirmek daha mantıklı..

 

Fenerbahçe bu hamleden sonra biraz daha dağınık bir görüntü verdi ve Cocu 1 aydır oynamayan Valbuena’yı da oyuna alınca maç tamamen Beşiktaş’a döndü, orta sahadaki büyük boşlukları gören Şenol Güneş’ e de birden bire cesaret geldi.. Ljajic ve Larin’i aynı anda oyuna aldı..

Hasan Ali’nin nefis ortasına Ayew’in vurduğu kafayla gelen güzel golü sanırım kimse beklemiyordu.. Çünkü öyle bir oyun yoktu..

Fenerbahçe kalan dakikalarda son bir gayretle saldırmaya çalıştı ama orta saha zaafiyetinden baskı kuramadı.. Hatta maç tenis maçına döndü iki takım adına da..

Fenerbahçe bir kontra takımı da değil maalesef.. Rakibi bir kaç kez eksik yakalasalar da sonlandıramadılar..

Cocu’nun Valbiena hamlesi de çok gereksizdi, Fenerbahçe’ye hiç bir fayda sağlamadığı gibi Valbuena çok da atak öldürdü..

Tenis maçına dönmüş bir oyunda, iki takımın oyuncularının da yorgun düştüğü anlarda neden Barış gibi bir sprinter oyuncu düşünülmez, anlamak mümkün değil..

Ayew güzel bir gol attı ama bu golü Fenerbahçeye mi attı, Beşiktaş’a mı tartışılır.. Bu maç kaybedilirse Cocu gider diye düşünenlerden biri bendim ve Cocu umut vermiyor..

Fenerbahçe ilk yarıyı 3-1 önde de bitirebilirdi, Cocu çok kismetsiz bir hoca diye düşünenler de olabilir tabii.. Fenerbahçe’ nin kondisyonuna bakıyorum, Cocu’nun müdahalelerine bakıyorum, ben artık Cocu’ya güvenmiyorum.. Çerçeveyi bulmayan iki golün sebebi beceriksizlik, direkten dönen top da Allah ile Fenerbahçe arasındaki bitmeyen gerginlik.. Ben böyle görüyorum.. Müslüman oyuncu sayısının artması da, birinin adının İslam olması da, ötekinin diz kapağını kapatması da kar etmedi..

 

Fenerbahçe günden güne gelişiyor ama çok yavaş.. İlerisi için çok umut vermiyor.. Çok da kırılgan bir yapısı var takımın.. Ligdeki 17 takımın 14’ü Kadıköy’de bu Fenerbahçe’yi yenebilir, malum üçü hariç.. O yüzden olsa gerek maç sonu siyah beyazlı oyuncular bayram yaptılar.. Maç başlığı da belli oldu, Kadıköy’de zafer gecesi..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular