İNGİLTERE’DE MASAL GİBİ BİR ŞAMPİYONLUK
Sezon başında kimsenin şans vermediği bir takım şampiyon oldu İngiltere’de… Geçen yıl kümede zor kalmışlardı oysaki. Son haftadaki performansları ile lige tutunmuşlardı. Bu sene ise bir mucizeyi gerçekleştirdiler. Sezon başında kendi taraftarlarının bile Leicester’in şampiyon olacağını tahmin ettiklerini zannetmiyorum. Hani bazen gerçekleşmeyeceğini bildiğiniz hayaller kurarsınız ya, belki bazı taraftarların kurduğu bir hayaldi sadece. Ama gerçek oldu.
Ne anlama geliyor bu şampiyonluk? Sürpriz mi yoksa devamı olabilir mi? United, City, Arsenal, Totenham ve Chelsea gibi bir grubun arasından sıyrılıp şampiyon olmak gerçekten çok büyük bir iş. Tıpkı bizim ligimizde Bursa’nın ve yıllar öncesinde Trabzon’un yaptığı gibi. Ancak bizim ligimiz ile İngiltere ligi biraz farklı. Bizim ligimizde maalesef birbirine kıyak maçları var. Gerçekte öyle olmasa bile bu yönde çok güçlü bir algı var. Ama İngiltere liginde 3 puan tam anlamıyla aslanın ağzında. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Çok uzun bir süredir şampiyon olamasa da ülkemizde Trabzon bu başarının devamını getirdi. Ancak Bursa için şu an itibarıyla aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz.
Bu büyük başarının sırrı neydi ? Diğer şampiyonluk adaylarının çok kötü olması mı? Leicester’in olağanüstü performansı mı? Yoksa daha farklı şeyler mi? Bence hepsinden biraz var. Her zaman yıldızlar topluluğunun şampiyon olamayacağını gösterdiler. İnanmanın en büyük faktör olabileceğini gösterdiler. Takım olmanın ne demek olduğunun tam da karşılığını gösterdiler. Herhangi bir büyük kulübün yönetici olsaydınız sezon başında Vardy ve Mahrez de dahil olmak üzere Leicester takımından hangi futbolcuları transfer ederdiniz? Bence hiçbirisini. Ama onlar herkesi yanıltarak ve şaşırtarak bir bütün halinde birkaç futbolcusunun da ekstra katkısıyla bu başarıyı yakaladılar. Sezonun başlarında kendilerinin bile şampiyonluğa inandıklarını düşünmüyorum. Zaman içinde aldıkları başarılı sonuçlar ile önce kendileri inandılar ve sonra herkesi inandırdılar.
Yıllardır savunduğum bir şey var. Avupa’da birkaç takım haricinde, takımlar arasında güç açısından çok büyük farklar yok. Kendi ligimize baktığımızda bazı takımlar büyük dediğimiz şampiyon olmuş takımlar karşısında ekstra motive olarak galibiyet alabiliyorlar. Ama bu performanslarını sadece birkaç maç gösterip, diğer maçlarda ortada gözükmüyorlar. Mantık olarak düşündüğünüzde, madem büyük takımları yenebilecek bir futbol oynayabiliyorsun, aynı konsantrasyonu diğer maçlarda göstersen günün birinde belki sende şampiyon takım olarak adını tarihe yazdıracaksın. İspanya’da bile Atletico Madrid bu olguyu yıkarak Barcelona ve Real’in arasından sıyrılıp şampiyon oldu. Üstelik Barcelona’nın en iyi kadrolarından birisiydi ekarte ettiği. Bu psikolojik eşiği atlayan takımlar başarıyı yakalayabiliyorlar.
Kısacası her zaman büyük paralar ile kurmuş olduğunuz bir takımın şampiyon olacağının garantisi yok. Düzgün bir kadro mühendisliği sağlam bir psikoloji ve motivasyon ile hiçbir takım için şampiyonluk çok uzak bir hayal değil. Bunu destekleyecek önünüzde o kadar çok örnek var ki. Bunun için en güzel örnek Leicester City. Siz önce kendinizi inandırın yeter.
AYHAN KARATAŞ
mail : ayhan.karatas@abcspor.com
