https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HOCA BANA TAKTI ABİCİM, TAKTI, TAKTI…

Okunması Gerekenler

Okula yeni başlamış çocuklara sorarlar, okulunu seviyor musun bakiim diye, seviyorum diye de cevap verirler istisnasız..

 

– Yalanını yiyim senin..!!

 

O yaştaki bir çocuk için okulun sevilesi ne yanı var ki Allah aşkına.?

Lise son sınıfa falan gelirsin de, anlarım.. Kaşarlanmıșsındır, okulun zevkli yanlarını keşfetmişsindir, kız bulmak için çok uygun bir mecradır mesela, kafa dengi arkadaş bulmak ona keza, ancak o zaman seversin okulu. Böylesine sevimsiz, sıkıcı ve zoraki bir ortamda her öğrenci istenilen başarıyı yakalayamaz haliyle.

Hayattan beklentisi çok farklı olanlar vardır aralarında, hobilerine tutkuyla bağlı olanlar vardır, sıkıya gelemeyenler vardır falan falan.. Onlar da ya başaramazlar ya da bir şekilde vasatı ancak tuttururlar.

 

Sanki her hoca mükemmel mi? Kimi dersi anlatıp çekip gider, kimi önce kendini, sonra da dersi sevdirmek için canını dişine takar, sizden biri gibi olmaya çalışır, unutmamıștır kendisinin de bir gün öğrenci olduğunu, kimi de tuhaftır, aşırı otoriterdir, kaknemdir, korkutarak saygı kazanmak ister bazısı daha da tuhaftır, hoşgörüsüzdür artı bi de kincidir, bi hareketine gıcık kapmıştır, öğrencisine takar kafayı.. İkide bir sözlüye kaldırır, sınav kağıdında kusur arar.. Böyle durumlar da mümkün olduğundan, hemen her tembel öğrenci “hoca bana taktı der” ama çoğu zaman da aslı yoktur böyle bir iddianın, hocalara da o kadar haksızlık etmeyelim.. Ama dedim ya, hocaların öğrenciye taktıkları da harbiden olur..

– La oğlum, bak adamın kağıdına, neyse ver hakkını, öğretmen olmuşsun ama eğitimci olamamışsın işte..!

 

Sınav kağıdını okuyup SIFIR veren modellere de ben takığım.. Adam sınava teşrif etmiş, boş kağıt ta vermemiş, yazmış bi şeyler.. Ayıptır.. Hiç mi öğrenci olmadın??

 

Böyle tuhaf bi model de Fenerbahçe de var gibime geliyor.. Sıfırcı Aykut mu bilmem ama takıntılı ve kinci bi hoca var bence..

 

İki oyuncuya taktı.. Muhtemelen Ozan dolaşıyor ortalıkta, “hoca bana taktı abicim, taktı, taktı, yemin ediyorum taktı valla” diyor.. Tahmin edebiliyorum..

 

Valbuena kaşar tabii, adam üstelik de Avrupalı.. Muhtemelen o kadar takmıyodur bu mevzuyu, “sen bilirsin, ben paramı alıyorum nasıl olsa” diye düşünüyordur ki; haklıdır da.. Van Persie alıyor ya parasını yatarak ??

 

Ozan Tufan çok uslu çocuktur, efendidir, bir şey yapmamıștır diyemiyorum, maalesef. Mutlaka bir şey yaptı, muhtemelen çenesini tutamadı ya da olmadık bi zamanda uçkurunu..

 

Her ne ise de sebep, Ozan oynadığı mevki standartlarında yetenekli ve önü açık diyebileceğim bir isim.. Küçük çaplı cezalar, para cezaları eyvallah da, adamın formunun zirve yaptığı, futbol otoritelerince övgü yağmuruna tutulduğu bir dönemde saha dışı bir sebepten direkt kesik yemiş olmasını doğru bulmuyorum sebep klasik Türk takıntılarından biriyse eğer..

 

Yok bacak bacak üstüne attı, yok yanımda sigara içti gibi Türk komplekslerini aşmak lazım.. Saygı öyle olmaz..!

 

Bi de şey vardır, vay, sen benim arkamdan konuşmuşsun..!!

 

– Konuştum anasını satayım, yalan mı söylemişim??

 

– Yasak hemşehrim, bana konuşacaksın, yüzüme konuşacaksın..

Kimse kimseyle başkası hakkında konuşamayacak mı? İlla ki; dur o da gelsin, ondan sonra konuşalım mı diyecek. Kırmamak, incitmemek için yüzüne “g*tsün oğlum dememişim, lafı açılmış ben de onaylamışım.. Ha şimdi söylüyorum, g*tsün..!

Oldu mu, rahat ettin mi şimdi?? Allah Allah..!

 

İki arkadaş oturmuş, bu saatten sonra nasıl değişmezsin diye bildiklerinden,  yüzüne söyleyip seni üzmemek adına senle ilgili dertleşmişler, ne var ki bunda, iftiraya girmediği sürece.

 

Tabi bu arada o lafı taşıyana da kimse “utanmıyor musun lafı tașımaya” demez.

 

Toplum olarak atalım bu kompleksleri..

 

Neyse, konuya döneyim, Fenerbahçe’nin ihtiyaç duyduğu bir oyuncu Ozan.. Pres yapar, tek pas oynar .. Topla kontraya çıkar, uzun pas atar, araya atar, gol bölgelerine gider, gol atar, asist yapar, oyunu hızlandırır.. Açık söyleyim, Ozan’ın son haftalardaki performansını izledikten sonra Mehmet Topal seyretmek işkence gibi..

Olası şampiyonluğun anahtarlarından biri Ozan’dır.. Bir diğeri ise Valbuena..

 

Sezon öncesi ve sezon başı bu taraftar değil miydi ki; Valbuena tek iyi transfer, iyi ki alınmış, ne oldu birden??

 

Topla fazla oynuyor, ekseni etrafında dönmeden topu ayağından çıkarmıyor, tek pas oynamıyor, takımı yavaşlatıyor diye düşünüyor olabilir Aykut Kocaman..

 

Valla, çok da haksız değil ama o kadar da değil be kardeşim..! Aatıf’la nereye kadar? Hani dün zittirsin gitsin dediğiniz Aatıf’dan bahsediyorum..

Bu iddianın muhatabı da direkt Valbuena.. O’nun mutlaka bir cevabı vardır..

 

Mesela adam diyebilir ki; topu aldığım da pas verecek kimse bulamıyorum.. Ya da, ben kanat oyuncusu değilim de diyebilir..

Valbuena nereye koyarsan orada sırıtmadan oynar, adam yetenekli ama adam kanat değil bence de.. Adam bildiğin 10 numara.. Harbici 10 numara.. Giuliano değil, Valbuena’dır 10 numara.. Giuliano’dan da daha yeteneklidir üstelik.. Giuliano kanat oynatılmaya çalışıldığında nasıl oynadı gördük.. Tırt..!! Bak, bu adam oynuyor her yerde.. Kısa ama güçlü.. 8 numara dene mesela..

İki tane 10 numarayla oyna.. Ona göre sistem yap..!!

7 tane defans oyuncusu ile oyna, önlibero diye iki stoper kılıklı adamı orta sahaya koy, yetenek fukarası Dirar’ı da banko oynat, topu şuradan şuraya atamayan, Neustadter ve Skretel’i defans göbeğinde tercih et, pres gördüğünde ikisi de topu biri gelip ayağımızdan alsın diye çaresizce yardım arasın, bulamayınca da geriye dönsünler, sen de Valbuena takımı yavaşlatıyor de..!!

 

Lig’in ikinci yarısında hedefler netleşir, maçlar sertleșir, o zaman Valbuena’sız açamazsın o sert ve kapalı defansları.. Giuliano zaten yok dar alanda.. Sana Valbuena lazım, Neto lazım, Ozan lazım.. İç sahada hadi neyse de, deplasmanda sana İsla lazım..

 

Eyvallah fizik ve kondisyonla ite kaka 3-4 maç kazandın.. İkinci yarıda bu performans yetmez.. Valbuena-Ozan-Neto-Isla-Ekici.. Mevkilerinin kadro içindeki en yeteneklileri.. Hepsi de ilk 11 oyuncusu.. Hepsi de kenarda.. Ekici malum sakat, ona eyvallah ama yedek kulübesinde oturanlar daha yetenekli, bu işte bi tuhaflık var..

 

Fenerbahçe’yi şu anki yedek kulübesi şampiyon yapar.. Onları kazanmak ve onlara destek olmak şart, skora bakmayın, skor taraftarlığı da yapmayın, o skor daha çok değişir..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

 

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular