Galatasaray bu kanat bekleriyle şampiyonluğa ulaşırsa dehşet bir olay olur. Topu alan her Mersinlinin maden bellemişçesine Sabri’nin kanadına oynadığını gördük. Nakulma Sabri’nin boşalttığı alana depar atmaktan helak oldu. Telles ise, Muslera’nın harikalar yarattığı pozisyonda Pedriel’in karşısında ayakta kalması gerekirken harakiri yaparcasına yatarak ölümcül bir hamle hatası yaptı. Tarık ve Olcan’ın da bu kanat beki rotasyonunda yeraldığını düşünürsek nasıl bir kabus ortamından bahsettiğimizi daha iyi anlayabiliriz.
İlkyarı boyunca sarı-kırmızılı oyuncuların hemen hiçbir ikili mücadeleyi kazanamadığını ve yerden kalkmadıklarını gördük. Kaptan’ın bile bozuk olduğu, Sneijder’in ‘hayalet modu’nda oynadığı, Çolak’ın ise şans bulduğunda yine bekleneni veremediği bir maç izledik. Melo stoperlerin önünden pek ayrılmadan oynadı. Balta-Semih takımın en iyileri olarak göze çarptı. Chedjou yoksa risk de yok!
Göze batan bir diğer faktör ise Melo dışında hiçbir hava topunu Galatasaraylı oyuncuların alamamasıydı. Nakulma adlı oyuncuyu durdurmada aciz kalmış olmaları da enteresandır.
Oyuncuların şampiyonluk stresinden inanılmaz etkilendiklerini, golü de bulduktan sonra adeta ellerinin ayaklarının bağlandığını gözlemledik.
Galatasaray hiçbir varlık göstermeden, futbol adına hemen hiçbir şey ortaya koymadan çok önemli bir deplasman galibiyeti aldı. Fernando Muslera’ya takım arkadaşları, hocaları ve de yöneticiler ne kadar teşekkür etse azdır. Efsanevi ve şampiyonluk gelmesi halinde asla unutulmayacak kurtarışlar yaptı. Hayranlık uyandıran bir performans sergiledi. Taraftarın kendisine olan sevgisini perçinledi ve maçı tek başına aldı.
Kalan 3 maç çok stresli geçecek. Sarı-kırmızılı taraftarlar sancılı bir periyoda hazırlıklı olsun.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
gokhan.hasimzade@abcspor.com
@portaporta700
